AKP Hükümeti yoğun milliyetçilik ve şovenizm propagandası ile halk desteğini biraz artırdı. Bu nedenle iktidarın Suriye macerasını sürdüreceği düşünülüyor. Seçimlere bu hava ile girmek isteyeceği iddia ediliyor.

Gerçekten 2019 seçimlerine kadar askeri harekat sürdürülebilir mi? Hükümet milliyetçiliğin avantajlarını bir sene daha kullanabilir mi?
TSK ve ÖSO’nun karşısında Suriye’de sadece PYD/YPG yok. Rusya, ABD, Esad Güçleri, İran, Arap Birliği, İsrail, AB vd. Neredeyse bütün dünya. Bu şekilde bir sene daha askeri harekat sürdürülebilir mi?

Askeri harekatı yerli ve milli silahlarla yapıyoruz diyor AKP ama Almanya’dan silah alabilmek için “Ben oldukça asla serbest bırakılamaz” diye büyük konuşulan Gazeteci Deniz Yücel serbest bırakılmak zorunda kalınıyor. “Osmanlı tokadının tadına bakmamışlar” denilen ABD ile işi ipe serme komisyonları kuruluyor.

Üstelik, savaşta harcanan ilave para, mevcut ekonomik durumu her gün daha kötüye götürmektedir.

Ekonomi kötüye gidince, her şey kötüye gider. Milliyetçilik ve şovenizm propagandası etkisini kaybeder. Ecevit de Kıbrıs ve Öcalan’nın getirilmesinden sonra kahraman ilan edilmişti. Ama ekonomik kriz kahraman falan tanımadı Ecevit’i götürdü.

Geçen seneye ait büyüme rakamları, ekonominin tıkırında olduğu anlamına gelmiyor. Savaş ve seçim ekonomisi durumu daha da güçleştirecek.

Cumhuriyet tarihinin en fazla dini düzenlemesinin yapıldığı bir dönemde ahlaki çözülmenin böylesine artması; rüşvet, iltimas, hırsızlık, fuhuş, uyuşturucu, kadına yönelik cinayet ve tacizlerin boyutu iktidarın halk nezdinde prestijini de azaltmaktadır. Hükümetin dini referanslarına güveni azaltmaktadır.

Savaş ve imha/inkar politikaları Kürtleri de Hükümetten uzaklaştırdı.

Milliyetçi, şoven politikalar demokrasi güçlerini de etkilememelidir. Gerçekler insanlara bıkmadan, usanmadan anlatmalıyız.

Bir zamanlar, işçilerin, “Salla başkan düşecekler” diye bir sloganı vardı. Biraz sallasak belki düşecekler. Onlar da bunun farkında. Onun için MHP ile ittifak, milli cepheler kurmaya çalışıyorlar.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

Antep’in de aralarında olduğu bölge illerinde ortalama işçi ücreti asgari ücretin altında, haftanın 7 günü, pazarları 12 saat çalışma, üretim baskısı! Devletin ve patronların yasaklar, kolluk gücü ve sendikacı tutuklamasıyla devam ettirmek istediği bu düzenin dayanılmaz hale geldiğini söyleyen Çelikaslan işçisi, tüm işçileri BİRTEK-SEN çatısı altında birleşmeye çağırdı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et