03 Mart 2018 23:57

Mikrobiyomun koruyucu etkisi

Mikrobiyomun koruyucu etkisi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Derimiz vücudumuzun en büyük organı ve bizi dış dünyanın etkilerine karşı koruyan etkin bir bari-yer işlevi görmekte. Bunun yanında düzenleme ve hissetme işlevlerini de yerine getirmekte. Memeli canlıların derilerinde yaşayan çok sayıda farklı mikroorganizma bulunmakta.  Bu mikroorganizmaların çeşitleri ve büyümeleri nem, sıcaklık, pH, lipid içeriği ve canlının ürettiği antimikrobiyal maddelerin varlığına bağlı aslında. İnsan derisinde en yaygın görülen bakteriler Staphylococcus epidermidis, Staphylococcus hominis gibi türlerdir. Atopi kdermatit gibi deri rahatsızlıklarına sahip bireylerde ise Staphylococcus aureus’a sıklıkla rastlanmakta. Deri mikrobiyomunun deri ile ilişkisi deri sağlığımızı belirlemekte. Bu ilişkinin nasıl olduğu yani mekanizmaları tam olarak bilinmemekte ise de mikrobiyomun derinin yerel ekolojisini değiştirebildiği aşikardır.

Bazı stafilokok türlerinin birlikte yaşadığı canlının antimikrobiyal peptidleriyle birlikte çalışan proteinler üreterek, bulaşıcı ve hastalık yapıcı çeşitli mikroorganizmalardan vücudu koruduğu bilinmekte. Örneğin Staphylococcus epidermidis’in ürettiği modülin proteinleri Staphyloccocus aureus gibi patojenleri yok etmektedir.  S. epidermis, S.hominis vb. mikrobiyom üyelerinin S. aureus’un mevcut olduğu atopik dermatitli hastalarının mikrobiyomunda bulunmadıkları belirlenmiştir. 

Science Advances dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma, S. epidermis’in bazı alt türlerinin DNA sentezini engelleyen bir molekülür ettiğini gösterdi.(1) 6-N-hidroksiaminopürin (6-HAP) DNA sentezinden sorumlu DNA polimeraz enziminin işlevini engelleyen bir molekül. Yapılan deneyler, bu molekül tümörlü farelere verildiğinde, tumor büyümesinin engellendiğini gösterdi.  Bu molekülü üreten S.epidermis farelere verildiğinde de aynı sonuçla karşılaşıldı. Hâlâ deri mikrobiyomunun asıl işlevini tam olarak bilmesek de yapbozun parçaları yavaş yavaş tamamlanıyor. Mikrobiyomdaki bazı bakterilerin varlığının hastalık yapıcı diğer bakterilerin üremesini engellediğini, mikrobiyom üyelerinin ürettiği kimyasal moleküllerin tümör gelişimini yavaşlatabildiğini biliyoruz. Geçtiğimiz hafta yayımlanan bir diğer çalışma, sindirim sistemimi krobiyom bileşimimizin bireyler arasındaki genetik farklara değil, beslenme ve yaşam tarzına bağlı olduğunu gösterdi.(2) Bu sonuçlar, beslenme, yaşam tarzı ve hastalık ilişki-sinin ne kadar önemli olduğunun altını bir kez daha çizmekte.

(1) TeruakiNakatsuji, Tiffany H. Chen, Anna M. Butcher, Lynnie L. Trzoss, Sang-Jip Nam, Karina T. Shirakawa, Wei Zhou, Julia Oh, Michael Otto, William Fenical, Richard L. Gallo. A commensal strain of Staphylococcus epidermidis protects against skin neoplasia. Science Advances, 2018; 4 (2): eaao4502 DOI: 0.1126/sciadv.aao4502

(2) Weizmann Institute of Science. “Genetics or lifestyle: What is it that shapes our microbiome? A study brings new hope for improving our health.” ScienceDaily. ScienceDaily, 28 February 2018. .

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa