Dumanla haberleşmeye hazırlanın
Fotoğraf: Envato
İktidarın Doğan Grubunu ele geçirme hamlesinden sonra ana akım medya bitti, çare alternatif medyada dedik, ağzımıza biber sürüldü. Hükümetin şuursuz medya ablukasından bu hafta da Özgürlükçü Demokrasi gazetesi payına düşeni aldı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan görevli avukatlar ve terörle mücadele polisi, hem gazeteye hem de gazetenin basıldığı Gün Matbaasına baskın yaptı, bazı çalışanları gözaltına aldı ve kuruma kayyum atadı. Böylece, muhalif bir yayın organı daha; matbaasıyla, tüm malıyla mülküyle iktidarın kontrolüne geçmiş oldu.
İktidarın muhalif sesleri susturma arzusunun, kontrolsüz bir kontrol altına alma çılgınlığına dönüşmüş olduğunu hayretler içinde izliyoruz.Yayınlarını beğenmediği her medya kurumunu hukuksuz bir şekilde susturabilen iktidarın karşısında güçlü bir muhalefet veya halk direnci olmaması, durumu daha da korkunç kılıyor.
Büyük medyanın tehditle, şantajla, akıl almaz vergi borçlarıyla veya bilmediğimiz daha bir sürü başka yöntemle sansürlenmesi, bunlar da yetmezmiş gibi patronajın zorla değiştirilmesi ve havuzlaştırması AKPgilleri tatmin etmiyor. Halkın haber alma hakkını kullanabileceği tüm alanlara dönük sistematik saldırı hız kaybetmeden devam ediyor. Sonuna kadar gitmek, bireylerin düşünce ve ifade özgürlüklerini kullanabilecekleri her mecrayı ortadan kaldırmak istiyorlar. Bu şuursuz saldırıya “Aman sahip çıkın” dediğimiz alternatif medya kanallarının da hedef olması bence an meselesi.
AKPgillerin duymak istemedikleri, görmek istemedikleri şeyleri kamusal alandan “temizlemek” konusunda doymak bilmez bir iştahları var. Bu apaçık bir diktatörlük. Ve insanlara “sizin faydanız için” diye pazarlanan bu baskı politikalarından en ufak bir kamu yararı çıkması mümkün değil. O Kürt basını, bu dinsizlerin gazetesi, öbürü vatan hainlerinin televizyonu filan diyerek saf halktan rıza ürettikleri bu baskı rejimi, en nihayetinde kulaktan kulağa iletişimden başka haberleşme yöntemi kalmayan halkın ayağına dolanır.
Sansür, kapatma ve havuzlaştırma hız kesmeden devam ediyor. Televizyon ve radyolar üzerinde Demokles’in Kılıcı gibi sallanan RTÜK sansürü yetmezmiş gibi, bu baskıdan muaf olan ancak insanların özgür iradeleriyle içerik seçimi yapıp izledikleri Netflix, Youtube, Blue TV, Puhu TV, Spotify gibi dijital platformlara da RTÜK denetimi getirmeye çalışıyorlar. Yasaklama ve denetim altına alma çılgınlığı sadece milliyetçi, muhafazakâr, İslami gelenek ve göreneklere aykırı gördükleri sembollerin sansürlenmesiyle kalmıyor; iktidarın politikalarını eleştiren, ona muhalefet eden, hatta AKPgillerden farklı görüş bildiren her yayın organı kapatılmak, el konulmak, haraç mezat satılmak tehlikesiyle karşı karşıya. 15 Temmuz sonrası kapatılan radyo, TV ve İnternet siteleriyle zaten bir eşik aşılmıştı; şimdi anlaşılan geriye kalmış bir avuç muhalif medya organı da hedefte.
Yazılı basın ve yaygın TV kanalları tümden iktidarlaşınca, elimizde doğru düzgün haber alabileceğimiz bir tek alternatif medya kaldı demiştik. Oysa gördüğünüz gibi, orada da durum iç açıcı değil. İşte Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin başına gelenler. Kağıda basılı muhalif yayınlara kayyum atanıyor. İnternetten yayın yapan muhalif sitelere erişim engelleri getiriliyor. Sosyal medyada okumak istediğimiz pek çok içerik “engelli.” Çünkü bu içeriklerin yayımlandığı web sitelerine yönelik erişim yasağı var. E, VPN kullan diyeceksiniz. Sanal dünyada IP adreslerimizi gizleyen ve yasaklanan içeriklere yurt dışındaki IP adreslerinden bağlanabilmemizi sağlayan VPN hizmeti de hükümetin hedefinde. Dedik ya, iş engelleme ve yasak olunca, üzerlerine yok maşallah. Yanmaz yapışmaz tencere Tefal gibi, her şeyi düşünüyorlar. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, VPN servislerinin bloklanması için çalışmalar yapıyor. VPN kullanımı, bildiğiniz gibi Gezi Parkı protestoları sırasında uygulanan internet sansürüne karşı yaygınlaşmış ve halkın haber alma özgürlüğü için bir çare olmuştu.
Ana akım gazeteleri ve televizyonları iktidar havuzuna al.
Satın alamadığın gazete ve televizyonlara kayyum ata.
İnternet sitelerine erişim yasağı getir.
Erişim yasağı getirilen sitelere VPN kullanarak girilmesini engellemek için VPN’i blokla.
Olmadı, milletin İnternete erişimini engelle.
Olmadı, elektrikleri kes.
Olmadı, insanların bilgi almak için kullandıkları mobil araçlarına el koy.
Bilgisayarları ve cep telefonlarını toplat.
Çatılardaki antenleri sök.
Geriye ne kaldı?
İktidarın mantığıyla bakınca, bunların hiçbirisi olmaz değil.
Bu derece gözü dönmüş bir şekilde halkın haber alma hakkına saldıran bir hükümetin düşünemeyeceği, yapamayacağı şeyler değil.
Bu gidişle, hepimiz dumanla haberleşme becerilerimizi geliştirsek iyi olur.
Topyekün sansürlenmiş bir kamusal alana doğru, yokuş aşağı, hızla yol alıyoruz.
Mağara duvarlarına kazınmış resimlerle gazetecilik yapmaya kadar gitmezsek iyidir.
- Twitter'da haber patlatmak 29 Haziran 2018 00:23
- Suruç katillerini sandık cezalandırsın 22 Haziran 2018 00:31
- Barış kazansın 14 Haziran 2018 23:12
- Seçimleri TRT değil Youtube kazandıracak 18 Mayıs 2018 00:29
- Polis kafalı gazetecilerden medya saçmalamaları 11 Mayıs 2018 01:33
- Cumhuriyet davası açık bir öç alma davasıdır 26 Nisan 2018 23:13
- Haberciyi öldürdüler ama haber yaşıyor 20 Nisan 2018 00:15
- Doğan Yayın Holding'in satılması: İmam nikâhı resmi nikâha dönüştü 22 Mart 2018 06:56
- Ali Baba'nın çiftliğinde her şey yasal 16 Mart 2018 00:15
- Beton mikseri ve adalet sarayı 09 Mart 2018 00:57
- Siyasette ‘parlak’ fikirler 16 Şubat 2018 00:55
- Gazeteciliği robotlar kurtarmayacak 09 Şubat 2018 01:48