Gençliğin isyanı
Gençler, Amerika Birleşik Devletleri’nin tüm bölgelerinde bir araya gelerek ülkenin yaklaşık yüz şehrinde güçlü eylemler yaptılar. Çoğu ergenlik yaşındaydı, lise öğrencisiydiler. Aralarında, eski öğrenci arkadaşlarına yönelik savaş sürdüren 19 yaşındaki bir genç adamın, elindeki silahla ölüm saçtığı Florida Parkland’daki Marjory Stoneman Douglass Lisesi öğrencileri de vardı. O genç adam, birkaç dakika içinde okulu ölüm mekanına çevirmiş ve değişik bölgelerdeki okullarda, çok sayıda öğrenci ve yetişkinin öldürüldüğü cinnet olayları dizisine katmıştı.
Ama bu kez ölüm ve yıkım atmosferinden bambaşka bir şey doğdu: Çocuk ve gençler tüm ülkede sokağa çıktılar, yılın başından beri 18 defa karşı karşıya kaldıkları ölümcül şiddete isyan ettiler. İlk kez, aslında kendilerini korumaları gerektiğine inandıkları yetişkinlerin yüzüne bakarak onların gerçekte nasıl olduklarını kavradılar. Yetişkinler, polisler, politikacılar da gençlerin yüzüne baktı ama silah lobisi NRA’yı koruma derdinde olduklarından herhangi bir tepki göstermediler.
NRA, polis örgütlerine, politikacılara ve onların partilerine milyonlar tutarında bağış yaptığı için bu bağış akışını garantiye almak öncelik taşımaktaydı.
İşte bu tavır, isyancı öğrencilere uyarıcı sözlerle zenginlerin çıkarlarına karşı mücadele etme yolunu izlerlerse sürekli kaybeden olacaklarını gösterdi. Bu nedenle yetişkinlerin ve onların yalanlarına karşı kendi taleplerini haykırdılar. Kararlı şekilde birlik oldular, isyan ettiler, protestolarını gösterdiler ve ülkeyi sarstılar. Bu süreç içerisinde kitleler halinde çocukluklarının hayal dünyasından uyandılar, egemenlerin politikasını tüm çürümüşlüğüyle gördüler.
Yüz binlerce öğrencinin yükselen sesi tüm dünyada yankılandı, yeni bir gençlik hareketinin müjdecisi oldu.
Gençler, sesleri yetişkinler tarafından duyulmadığı, duyulmak istenmediği için gerçek durumu kavrayıp çocukluklarının bilgisizlik ve kaygısızlığından kararlı adımlarla uzaklaştılar: Yetişkinlere güvenemeyeceklerini ve örgütlenmezlerse herhangi bir şeyi değiştiremeyeceklerini kendi deneyleriyle öğrenmişlerdi.
Evrensel'i Takip Et