15 Nisan 2018 00:10

‘Perhiz ve lahana turşusu’ meselesi

‘Perhiz ve lahana turşusu’ meselesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kirvem,

“Bismillah”la söze başlayıp, hemen akabinde de  “aççık seççik” şunu belirtmeliyim ki, benim gibi günahkar bir kulun yapacağı herhangi bir duanın Tanrı katına asla ulaşmayacağına dair zerre kadar şüphem olmamasına rağmen, yine de Molla Nasrettin misali “ya tutarsa” babında dua edip diyorum ki; Rabbim lütfen şu dünya denen alemdeki bilumum silahları cehennemin karanlık dehlizlerine özel ulak postala!

Postala! Allah, billah aşkına!

Çünkü akıl fikir dağıtırken hayli cömert davrandığın “sevgili” kullarının neredeyse tümü, buldukları her fırsatta birbirlerinin ümüğünü sıkmak için önceleri taşla, sopayla daha sonraları da ok, yay, kılıç, kalkan derken günümüzde de hepsi birbirinden bir gıdım daha “yeni”, biri, bir diğerinden daha “akıllı”, keza aynı zamanda birer “ölüm” kusan füzelerle yatıp kalkmayı sanki marifet saymaya başladılar...

Sudan bahanelerle, daha da doğrusu şeytanın bile akıl sır erdiremeyeceği hinoğluhince hesaplar sonucunda; biri, yek diğerini neredeyse bir kaşık suda boğmak için elinden geleni ardına koymadığı şu zaman diliminde, kimileri, daha da doğrusu suyun başını mekan tuttuktan sonra bunun nimetlerini silah zoruyla, bilek gücüyle önüne gelene dayattığı için şu garip dünyada yaşamanın ne tadı kaldı ne de tuzu!

Nitekim döne döne, gele gele daha dün denecek kadar kısa bir geçmişte, iki nükleer bombayla koskoca iki şehrin altını üstüne getirip böylece yüz binleri aşkın insanı, asker, sivil, çoluk çocuk demeden, tek kalemde “öte taraf”a anında postalayıp, geride kalan yaralı berelilerin de yıllarca acı çekmelerini hani amiyane deyimiyle zerre kadar iplemeyip, dolayısıyla kendi kantarının topuzuna göre ayar verdiğin şu kotıpiyos alemde yine kendi paşa gönlünce kendi “adalet” anlayışını  sergileyip, hemen herkese gözdağı verdikten sonra, öte taraftan seni, senin gibi bu alemde at koşturanları sanki taklit edip, üstelik  kendi vatandaşlarının başına maliyeti en ucuz varil bombalarını yağdırdığında ne mi buyuruyorsun?..

No! Kimyasal silahlar yassağ!..

Neden?..

Çünkü kimyasal silahlar nedeniyle siviller daha çok zarar görüyorlar fetvasıyla hot zot ederken, öte yandan da aklın sıra “iyilik meleği” kesiliyorsun!

Yani: “ Perhiz ve lahana turşusu” meselesi...

Tamam! Okey! Sadece kimyasal değil, istisnasız tüm silahların köküne hiç mi hiç acımadan anında kibrit  suyu döküp, hatta toprak altına gömmekle yetinmeyip, ayrıca üzerlerine tonlarca beton döküp canlı canlı mezara gömelim ama beri taraftan sadece bir düğmeye basarak yüz binlerce insanın anında yok olmasını “garanti” altına alan “akıl küpü” niteliğindeki nükleer silahları acaba şu “medeni” dünyanın hangi köşesinde ibreti alem için sergileyip bunlarla gurur duyalım, bilemiyorum Kirvem!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa