Demokrasi, barış, insanca yaşam için…
Fotoğraf: Envato
2018 1 Mayıs’ına Kürt kentlerinde 3 yıldır devam eden yıkım politikalarının daha önce belli bir canlanma içine girmiş olan emek mücadelesini baskılayıp gerilettiği koşullarda giriyoruz. 2015 sonlarında sokağa çıkma yasakları-kent savaşlarıyla başlayıp darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL’le yeni bir boyuta taşınan bu baskı ve şiddet politikalarının işçi-emek mücadelesi üzerindeki etkisinin iki boyutlu olarak geliştiği söylenebilir.
Birinci olarak, iktidarın ‘bölgenin Çinleştirilmesi’ adı altında başta tekstil olmak üzere ucuz iş gücüne dayalı emek yoğun sektörleri Kürt kentlerine taşımaya dayalı bir teşvik politikası uyguladığı biliniyor. İşte bu işletmelerdeki örgütsüz işçiler arasında güvenceli (sigortalı) çalışma, daha iyi çalışma koşulları ve daha iyi ücret için belli bir mücadele eğilimi gelişiyordu. Ancak eşine az rastlanır bir yıkım ve şiddet eşliğinde her türlü hak eyleminin yasaklandığı koşullar bu mücadele eğilimini de ciddi biçimde bastırdı. Özellikle Kürt sorunundan kaynaklı çatışmaların sona erdirildiği ‘görüşme süreci’nde (2013-15 arasında) Van’dan Adıyaman’a, Hakkâri’den Batman’a birçok Kürt kentine yayılan işçi eylemleri yok denecek düzeye geriledi/geriletildi. Elbette bu durum işçilerin çalışma ve yaşam koşullarının daha da kötüleşmesine yol açıyor.
Geçtiğimiz günlerde Batman’daki Gama Tekstil’de 100 liralık zam talebi nedeniyle işten atılan 50 işçinin durumu aslında genel tabloyu da özetliyor. Gazetemiz Evrensel’e konuşan işten atılan işçiler, İstanbul’da işçilerin 2500-3000 lira ücretle yaptığı işi 1500 liraya yaptıklarını ama zam istediklerinde patronların “burası Batman ister çalış, ister çalışma” dediklerini anlatıyorlar. İşçilerin işten atılmaya karşı eylem girişimi ise, tahmin edilebileceği gibi jandarma tarafından anında engelleniyor.
İkinci olarak, bu baskı ve şiddet politikalarından en dolaysız biçimde etkilenenler kamuda örgütlü olan işçiler ve kamu emekçileri oldu. Bu süreçte başta kayyım atanan belediyelerde çalışanlar olmak üzere binlerce işçi ve kamu emekçisi işten atıldı. İşten atılmayanlar üzerindeki baskılar arttırıldı. İşçiler ve kamu emekçileri örgütlü oldukları Genel İş ve KESK’ten istifaya zorlandı. Dahası işçilerin ve kamu emekçilerinin işinden olmama kaygısı, iktidar destekli sendikaların örgütlenmesinin dayanağı haline getirildi. Dolayısıyla 1 Mayıs öncesinde bölgede emek mücadelesinin durumu,OHAL’e ve onun üzerinden inşa edilmek istenen tek adam rejimine karşı mücadeleyi, iş ve ekmek mücadelesinin en öncelikli sorunu haline getirmiş bulunuyor.
Kürt coğrafyasında emek mücadelesinin bir diğer sorunu da iş ve insanca yaşam talebi olan ve açlık sınırının bile çok altında yaşamını sürdürmeye çalışan yüz binlerce işsizin bu mücadeleye dâhil edilememiş olmasıdır. Bu durum bölgede bugüne kadar 1 Mayısların sadece ‘çalışanlar’ın mücadele günü olarak kutlanması anlayışı ve tutumunda ifadesini bulmaktadır. 2018 1 Mayıs’ının 24 Haziran ‘baskın’ seçimlerinin hemen öncesine denk gelmesi, bu zayıflığın aşılması bakımından bir fırsata dönüştürülebilir. 1 Mayıs’ta geniş emekçi halk kesimlerinin demokrasi, barış ve insanca yaşam talepleriyle alanlara çıkmaları, emek mücadelesinin önüne konulan barikatların aşılmasının ve dahası emek ve demokrasi mücadelesinin birleştirilmesinin önünü açacaktır. Dolayısıyla bugün emek ve demokrasi güçlerine düşen görev, emeğe karşı sermayenin safında olduğunu açıktan ilan eden ve öte yandan OHAL rejiminde ve Kürt halkının ulusal demokratik istemlerine karşı baskı ve şiddet politikalarında ısrar eden iktidara karşı 1 Mayıs’ları 24 Haziran’ın startının verildiği bir mücadele gününe dönüştürmektir. 1 Mayıs’ın bölgenin birçok kentinde kutlanması hazırlıklarının olması, mücadelenin bu yönde ilerletilip büyütülmesi için uygun koşulları yaratıyor.
Şimdiden söyleyebiliriz ki, 2018 1 Mayıs’ı tek adam rejimi ve politikalarıyla hesaplaşma bakımından 24 Haziran’a kilitlenen mücadelenin bir ön günü haline gelmiş bulunuyor. Öyleyse; OHAL ve tek adam rejimine karşı demokrasi, savaşa karşı barış ve sömürüye karşı insanca çalışma ve yaşam için haydi güçlerimizi 1 Mayıs alanlarında birleştirmeye!
Bijî Yekê Gulanê!
- Cihatçı saldırının yol işaretleri ve Halep'te kesişen yollar 03 Aralık 2024 06:55
- HTŞ’nin Halep saldırısının arkasındaki güçler ve hesaplar 30 Kasım 2024 06:50
- Bahçeli neden ısrarla Öcalan’ı işaret ediyor? 29 Kasım 2024 06:20
- Selefi Ebu Hanzala in, demokrasi ve laiklik out! 26 Kasım 2024 06:45
- ‘İşgalci ülke’ açıklaması ve Erdoğan iktidarının Suriye’de alarm veren politikası 19 Kasım 2024 05:00
- Trump'ın Ortadoğu'su ve Erdoğan'ın Kürt sorunu 12 Kasım 2024 04:45
- Devlet ‘yeni sürece’ kayyım atadı! 05 Kasım 2024 05:04
- Yeni ‘süreç’: Demokratik siyasete kurt kapanı 01 Kasım 2024 05:03
- Putin’e ‘Esad’ ricası ve Kürt sorununun çözümü 29 Ekim 2024 12:34
- Bahçeli’nin açıklamaları, TUSAŞ saldırısı ve Öcalan’ın mesajı 25 Ekim 2024 15:04
- Fethullah Gülen: Emperyalizm ve iş birlikçi gericiliğe adanmış bir yaşam 22 Ekim 2024 04:34
- Irak Kürdistan seçimleri ve bölgesel etkileri 18 Ekim 2024 05:00