03 Mayıs 2018 00:15

1 Mayıs'a 1 kala

1 Mayıs'a 1 kala

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Yılda sadece birkaç hafta yüzünü gösteren güneşe, baharın ilk günlerinde iliklere işleyen soğuğa rağmen mutluluk sıralamasında her zaman ilk üçte yer alan ülkenin sokakları ana baba günü. Tüm kent sözleşmiş gibi aynı anda sokağa çıkmış elli, altmış kişilik gruplar halinde koşuyor. Koşmayanlar bisikletle peşlerinde. Sağda solda boş gözlerle etrafı izleyen birkaç yeni göçmen dışında herkes sanki zamanı kaçırmamak için hızla bir yerlere gidiyor. Ya da bir yerlerden geliyor. Her şey herkese yetecek kadar çok. Günlerden 1 Mayıs’a bir var. 

Bomboş yeşil düzlükleri, medeniyetin orta yerinde balta girmemiş orman yaşanabilsin diye bırakılmış çalılıkları, ağaçları, hayatı boyunca kötü muamele görmemiş sincapları, park farelerini, banklara oturmuş sandviçlerini yiyen insanları görünce çocukluğumuzda piknik yeri kapmak için Galata Köprüsü’nden kalkan Ada vapurunda verdiğimiz yer kapma mücadelesinden sonra Büyükada İskelesine atlayıp, elimizde piknik tüpü ve kilim ile en yakın ağaç altını kapmak için yaşıtlarımızla yaptığımız ufak çaplı maraton koşu geliyor aklıma.

Günlerden 1 Mayıs’a 1 var. Geciken saate rağmen hava aydınlık. Bu güzel kentin ara sokaklarından yüzlerce kişi ellerinde meşaleler meydana akıyor. Sessizler. Çıt çıkmıyor. Vücutlar yürüyor, düşünceler Doktor Jivago’nun sokak sahnelerinden birinde gibi. Meydanın ortasında dünyayı ısıtsın diye yakılan dev bir ateş. Köşede halk korosu. Dünyanın en zengin, en özgür ülkelerinden birinde insanlar yürüyor 1 Mayıs’a 1 kala. 
Zaten her şeyin bol olduğu ülkede ne istiyorlar ola?    

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa