Paslanmak
Demirli beton deriz biz.
Yapıyla uğraşanlar…
Sözüm ona Türkçeye çevirerek… Yabancı adlarından biri betonarme… Bildiniz değil mi? Bugün yapılarda kullanılan gereçlerden biri…
Bulunuşu 2-3 yy’ı geçmez. Ömrünün bundan daha çok olacağını da kimse söyleyemez.
Demirle betonun birbirlerini tutma özelliklerine dayanır. Hem çekme hem de basınç güçlerine karşı koyar. Bu nedenle depreme karşı kullanılacak en iyi yapı gereçlerinden biridir.
Beton dökülecek kalıbın içine, yapı mühendisinin yapmış olduğu ‘hesap’ lara göre belli kalınlıktaki demirlerden bir örgü yapılır. Üzerine beton dökülür. Beton, çimento- belirli tane büyüklüğündeki kum çakıl karışımına, su konulup karılarak yapılır. Suyu tuzsuz, ne az ne de çok olmalıdır. Bu karışım genelde 21 günde donar, üzerine düşecek görevi görecek duruma gelir.
Eğer demir paslıysa olmaz.
Çünkü beton, paslı demiri tutmaz.
İşin en önemli yanı budur. Uygar, bilime inanan ülkelerde paslı demir yapı yerine sokulmaz bile. Sokulursa, kullanılırsa yapı yeri “mühür”lenip yapım durdurulur. Bundan kaçınmak için, yapı yerine gelen demir bir barakada işlenir. Yağmur yağarsa ya da başka bir nedenle demirin ıslanmaması, paslanmaması için. Açıkta çalışılırsa, demir çubukların altına konan 10x10 ahşaplarla yerden kaldırılır, üzerine de su geçirmez bir örtü kapatılır.
Türkiye’de en zor iş bunu yaptırabilmektir.
Bilisizliktir derdimiz.
Paslı demirle dökülen beton, demirli beton değildir. Bu durumda siz basbayağı “yığma yapı” yapıyorsunuz demektir. Bu da, yapılan yapı depreme dayanmayacak demektir. Ben bu böyle olmasın diyerek, öğrenim, çırak günlerim dışında 60 yıldır bu işle uğraşırım. Benim sorumluluğum olmasa da…
Bunları neden anlatıyorum diye düşünüyorsunuzdur sanırım.
Çünkü daha bir iki gün önce, bir politikacı birlikte yola çıktıkları arkadaşları için “demir yorgunluğu” dedi. (Daha önce de söylemişti bunu. Demek ki yeni öğrendi de yineliyor.) Bir başka politikacı da “demir yorgunluğu” değil, “paslanması” dedi. Gerçekten doğruydu söylediği…
Neyimiz paslanmadı ki şu son yönetim yıllarında?
Yönetimimiz mi, iş ilişkilerimiz mi, eğitimimiz mi, yediğimiz - içtiğimiz mi, bütçemiz mi, ahlakımız mı, (daha usunuza ne düşerse) hemen her şey mi?
Tutmuyor, betonumuz demirimizi tutmuyor!
Evrensel'i Takip Et