Filistin’de bir katliam daha

ABD Başkanı Trump’ın provokasyonu sonucu gelişen olaylarda İsrail, Filistin’de yeni bir katliam daha yaptı. Önceki gün, İsrail askerlerinin kurşunları ile 60’dan fazla Filistinli öldürüldü, 2 bin 200 Filistinli yaralandı. Muhtemeldir ki, bu yazının okunduğu saatlerde ölü ve yaralı sayısı artmış olacak.

Katliam, ABD Temsilcilerinin Kudüs’te bulunduğu bir sırada yapıldı. Bunun manası, bu katliamın ABD tarafından da onaylanması, ABD’nin katliama ortak olmasıdır.

Her yeni katliamdan sonra Filistinlilerle dayanışma mesajları yayımlamak, ulusal yas ilan etmek ya da İsrail’i şiddetle kınamak bir süre sonra İsrail’in yeni bir katliam yapmaması için yeterli olmuyor. Filistin sorununun kalıcı olarak çözülmesi gerekiyor.

Filistin sorunu, bir İsrail sorunu aslında.

İsrail, kurulduğundan bu yana Filistin topraklarını gasbederek genişledi. Filistinliler topraklarını terk etmek zorunda kaldılar. Kimileri dünyanın dört bir yanına dağıldı, mülteci hayata mahkum oldular. Kalanlar İsrail’in sürekli saldırıları nedeniyle kendilerine ne işleyen bir devlet kurabildiler, ne de karınlarını doyuracak bir ekonomik yapı oluşturabildiler. Gelecekleri için silaha sarıldılar. Emperyalist güçler silahlı mücadele çözüm değil, silahı bırakın, devletinizi kurun, İsrail ile barış içinde yaşayın, biz size destek olacağız dediler ama silahları bıraktıktan sonra Filistinlileri ortada bıraktılar. Halklarının büyük baskısı ile Filistin’i desteklemek zorunda kalan bölgedeki Arap devletleri birer ikişer ABD ve İsrail saflarına geçtiler. Türkiye’deki iktidarlar ise lafzi olarak her zaman Filistin’i destekledi ama pratik olarak İsrail ile daha iyi ilişkiler içinde oldu.

Birleşmiş Milletler Örgütü, büyük çoğunluğun oyu ile İsrail’in 1967’den sonra işgal ettiği bütün Filistin topraklarından çekilmesini, Başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmasını kabul etmişti. Bu çözüme göre Kudüs ikiye bölünecek ve İsrail ile Bağımsız Filistin iki devlet olarak bir arada ve barış içinde yaşayacaktı.

İsrail bu çözüm planını pratikte hiç takmadı ve sürekli yeni yerleşim yerleri açarak genişlemeyi sürdürdü. Emperyalistler Filistinlilere verdikleri sözleri unuttular, Arap devletleri silahlı mücadele bitince Filistin sorunundan kendilerini azade kılmaya yöneldiler, Müslüman Kardeşler Bağımsız Filistin yerine kendilerinin iktidar olduğu Gazze’ye sıkışmış bir Filistin mücadelesi vermeyi tercih etti ve bugünlere gelindi.

Yeni katliamlar olmasın diyorsak, artık sadece yas ilan etmekle, taziye açıklamaları ile, kınama demeçleri ile yetinmemeliyiz. BM planının uygulanması için İsrail’e ve İsrail’in destekçilerine uluslararası baskı kurmalıyız. Bölge halkları olarak kendi hükümetlerimize baskı yapmak, uluslararası dayanışma ve mücadele örgütleri oluşturmak, sorunun dünya halklarına anlatılması için daha çok çaba sarf etmek vb. kınama açıklamaları yapmaktan daha çok işe yarar.

Ortadoğu’ya Filistin (İsrail) sorunu çözülmedikçe barış gelmez, katliamlar bitmez, emperyalistlerin buraya müdahalesi son bulmaz. Filistin halkı için özgürlük ve barış istemek, bu manada kendimiz için de barış ve özgürlük istemektir.