Böyle bir seçim rüşvetçiliği görülmedi!
Fotoğraf: Envato
Seçimle döviz fiyatlarının önlenemez yükselişi ve en temel tüketim mallarındaki fiyat arıtışlarının hızlı yükselişi arasına sıkışan Erdoğan-AKP iktidarı, göz boyama önlemleriyle 24 Haziran seçimini kurtarmaya çalışıyor.
Hükümetin bu konuda attığı son adım; benzin, motorin ve doğal gazda, “ÖTV’yi fiyat artışı kadar düşürerek”, fiyat artışının vatandaşa yansımasını önlemek!
Bütün tüketim mallarında fiyatlar artıyor. Dahası emekçilerin kullandığı yiyecek, içecek, giyecek gibi temel tüketim mallarında fiyatlar çok daha hızlı artıyor. Ama akaryakıttaki ÖTV yüksekliği nedeniyle Türkiye dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanan ülke durumunda. Çünkü fiyatın üçte ikisini ÖTV+KDV yükü oluşturuyor. Bu da elbette tüketiciler içinde öfkeye dönüşecek bir hoşnutsuzluğa neden oluyor.
Son aylarda dolardaki artış hızlanıp, ham petrol fiyatları da yükseliş trendine girince benzine, motorine, doğal gaza her hafta, hatta haftada birkaç kez zam yapılıyordu. Bu da araç sahiplerinde tepki uyandırıyordu. Hele de son aylarda dolardaki yükselişin ve ham petrol fiyatlarındaki artışın daha da hızlanmasıyla benzin ve motorin fiyatları rahatsız edici bir boyuta ulaşmıştı. Bu yüzden birkaç hafta önce Hükümet, akaryakıt dağıtıcısı patronların örgütüne “Dövizdeki her artışı hemen fiyatlara yansıtmayın, biraz bekleyin” diyerek, artışı gözlerden saklamaya çalıştıysa da bunda başarılı olamadı. Nitekim birkaç gün önce, akaryakıt dağıtıcıları, yeniden zam yapmaya başladılar.
Kısacası öyle anlaşılıyor ki Hükümet, akaryakıt fiyatlarındaki artışın toplumsal bir öfkeye dönüşmesinden çekinerek, ÖTV’nin bir bölümünden vazgeçerek benzin, motorin ve doğal gaz fiyatlarındaki artışın ÖTV’den karşılanmasını amaçlamıştır.
Elbette bu, bütçe açığının daha da büyümesi demektir. Ve bu, aynı zamanda vatandaşa yeni bir faturanın daha çıkarılması anlamına gelmektedir. Çünkü bu girişimiyle Hükümet, araç sahiplerine bir “seçim rüşveti” vermektedir. Erdoğan-AKP iktidarının önde gelenleri rüşveti kendi ceplerinden değil de Hazineden verdikleri için de, ÖTV’den vazgeçmek, araç sahibi olmayan vatandaşların cebinden araç sahiplerine para aktarma anlamına da gelmektedir.
Tabii bu benzin, motorin ve doğal gazda fiyat sabitleme, adı üstünde “seçim rüşveti” olduğu için, sadece seçime kadar sürecek bir fiyat sabitlemesidir. Seçimden sonra, eğer Erdoğan-AKP iktidarı işbaşında kalırsa, pompalar yeniden, dolar ve ham petrol fiyatlarındaki artışa bağlanacaktır. Bu bir kehanet mi? Elbette hayır! 16 yıllık AKP iktidarının yaptıklarından biliyoruz bunu!
Kaldı ki, böyle açıkça bir rüşvet dağıtımı, sermaye partileri için bir rüşvet cenneti olan ülkemizde bile görülmemiştir.
Öte yandan Hükümetin seçime beş kala, “Kör gözüm parmağına” biçiminde yaptığı bu “fiyat sabitlemesi”, milyonlarca araç sahibinin enayi yerine konmasıdır.
Çünkü bu rüşvetin, halka iyilik olsun diye yapıldığı yalanını yutmayan vatandaş soracaktır:
- Madem ÖTV’den vazgeçebiliyordunuz, 16 yıllık iktidarınız boyunca neden bize dünyanın en pahalı benzinini motorinini, doğal gazını kullandırdınız?
- Bütçe açığının hızla büyüdüğü ve büyük bir ekonomik soruna dönüştüğü bir zamanda bu vergiden vazgeçiş, sadece seçime kadar mıdır?
Ve tabii vatandaş bu soruların yanıtını da bilmektedir.
Bütün vatandaşların bildiği diğer bir şey de, bugün başlıca tüketim maddelerinin fiyatlarının yüksek olmasının bir nedeninin de bu mallar üstündeki ÖTV-KDV yükü olduğudur. Şimdi görülmüştür ki, Hükümet ÖTV ve KDV’den vazgeçebilmektedir.
Madem ki araç sahiplerinden çekinerek ya da oylarını kendi lehine değiştirmek amacıyla ÖTV’den vazgeçebilmektedir, öyleyse yoksul emekçi kesimlerin başlıca tüketim maddeleri üstünden de ÖTV ve KDV kaldırılabilir. Nitekim konut alım satımında da KDV yüzde 18’den yüzde 8’e indirilebilmiştir.
Bunun, yoksul emekçi kesimlerin zorunlu tüketim mallarındaki ÖTV ve KDV’nin kaldırılmasına kadar götürülmesinin önündeki tek engel ise AKP iktidarının vergi politikasındaki tercihidir.
Ama başlıca tüketim mallarındaki ÖTV ve KDV’nin yüksekliğinden yakınmak yetmez, bunun için mücadele etmek de gerekir.
Çünkü bilmek gerekir ki mücadele etmeden hiç bir hak elde edilemez. Rüşvet faslından yapılan fiyat düzenlemeleri ise geçicidir ve arkadan dolarak vatandaşa daha da büyük faturalar çıkarmak içindir.
- Yığınların siyasete müdahalesi için... 19 Ocak 2025 04:46
- 2025 yılı emek yılı olacağını gösteren önemli işaretlerle başladı 12 Ocak 2025 04:53
- Tartışmalar "Sadece Türkiye’nin Kürt sorununun demokratik çözümü" kapsamını aşıyor 05 Ocak 2025 04:58
- 2025'in emek, barış ve özgürlük yılı olması dileği ile... 31 Aralık 2024 06:59
- Ülkemiz işçi emekçileri 2025'i emek yılı yapacak güce ve deneyime sahiptir! 28 Aralık 2024 06:16
- Asgari ücretli işçinin grev hakkıyla da donatılmış yeni bir mekanizma talebiyle mücadeleye! 24 Aralık 2024 16:44
- Son iki haftada oluşan Suriye haritası neyi gösteriyor? 12 Aralık 2024 04:45
- Asgari ücret miktarı, AÜTK'ye bırakılamayacak kadar ciddi ve önemli taleptir! 08 Aralık 2024 04:44
- Suriye'de çıkar peşindeki herkes operasyonun içinde ama kimse rolünü kabul etmiyor 05 Aralık 2024 06:45
- Eğer ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz’se... 01 Aralık 2024 04:54
- İşçilerin özelleştirmeye karşı cepheden ‘hayır’ demekten başka bir seçeneği yok! 27 Kasım 2024 06:55
- Tek adam yönetiminin ülkeyi nereye getirdiğinin bir haftaya sığan fotoğrafıdır! 24 Kasım 2024 04:47