68... 68...
Mayıs’ta Paris’te patlak veren ’68 isyanı ve üniversite işgalleri, haziran ayında İstanbul’a ulaştı, oradan ülkenin bütün üniversite ve yüksek okullarına, kız sanat enstitülerine kadar yayıldı. Daha sonra fabrikalara sıçradı.
Oysa herkes sakin sakin haziran sınavlarına hazırlanıyordu. Ben de Prag Üniversitesi Maliye bölümünde AISEC aracılığı ile bir burs ayarlamıştım. Prag baharına tanık olmak istemiştim.
Peş peşe sosyalistlerin eline geçmeye başlayan öğrenci birlikleri ve FKF sonbaharda kitlesel eylemlilik yapmaya hazırlanıyordu.
1965 seçimlerinde çoğunluğu sağlayan, DP’nin siyasal mirasını sahiplenen AP’nin ve Genç Lideri Demirel’in travması, 1960 darbesi öncesi DP iktidarını sarsan kitlesel öğrenci hareketleri idi.
Bu aynı zamanda kendisinin şahsi bir travması idi.
1963 yılı 23 Martı’nda idam cezası alan ve bu 65 yaş üstü olması nedeniyle müebbet hapse çevrilen TC’nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın sağlık nedeniyle 6 aylığına serbest bırakılması, CHP gençliğinin protestolarına yol açmıştı. Protestocu kitle Yeni İstanbul gazetesi önünde toplandığında, Süleyman Demirel de gazete binasındaydı. Demirel’in, “Tan Gazetesi” baskını gibi bir şey yaşanacağı korkusu ile, linç edilme endişesi içinde, arka pencereden atlayıp kaçtığı söylenir.
Oysa, 4 Aralık Tan Gazetesi ve diğer basın ve kitapevlerine yönelik genel saldırı eyleminde, CHP gençliği, Turancı Gençlik ve kendisini daha yakın hissettiği Muhafazar gençlik bu pogroma birlikte katılmışlardı.
Bu travma onu, 1965 seçimlerinde hükümet olmasından sonra, önceliği, yeni bir darbeyi fişekleyebilecek bir güç olarak gördüğü üniversite gençliğinin kitle örgütlerini polis/adliye iş birliği ile düşürmeye verdi.
İlkin TİP’e konferansları için salon veren MTTB düşürüldü. Daha düşmeden önce TİP’in düzenlediği konferanslar çoktan “muhafazakar” gençliğin saldırı hedefi olmuştu.
Öte yandan üniversite öğrenci birliklerinin oluşturduğu, aynı zamanda Avrupa üniversite öğrenci birliklerinin bünyesinde yer alan TMTF başka bir hedef noktası idi. Bunun düşürülmesi operasyonu da 1967 aralığında başlatıldı.
Deniz’i daha lise sonda iken TMTF’de tanımıştım. Üsküdar TİP’in genç üyelerinden biri idi. TMTF’nin İngiltere Üniversite Öğrenci Birlikleri ile ortak projeleri sonucu, 1967 yazında İngiliz kırsalında bir gençlik kampında çalışmaya gitmiş, bir konserve fabrikasında çalışmış,
Mühürlenen TMTF binası önündeki protestolarda gençliğe karşı ilk kez şiddet uygulanacaktı. Bunu emniyet müdürü nezdinde protesto eden Deniz Gezmiş ilk tutukluluğunu yaşayacaktı.
Evrensel'i Takip Et