Yoksullar Kampanyası

Bugünlerde insan hakları savunucusu Martin Luther King adından söz edildiğinde hemen onun tarihi; “Bir hayalim var-I have a dream” sözü akla getiriliyor. Bu sözü  28 Ağustos 1963’te Washington’da yapılan 250 bin kişinin katıldığı‚ İş ve Özgürlük Yürüyüşü’ndeki konuşmasında söylemişti. Burjuva medya King’in insan hakları savunuculuğunu sınırlayıp darlaştırmak için cümleyi yineleyip duruyor.

Halbuki King orada durup kalmadı. 1968 Nisan ayında öldürüldüğünde çoktan  hayalperestten biri olmaktan çıkıp bir gerçekçiye dönüşmüştü. Sert şekilde ABD’deki  militarizm, ırkçılık, kapitalizm ve yaygın yoksulluğu mahkum ediyordu. Öldürülmesiyle, ABD’de yaşayan siyah, beyaz, Latin, Kızılderili veya Asyalı yoksul herkes için düşündüğü ‘Yoksullar Kampanyası’ başlamadan bitti. King, yaşamının son döneminde yoksulların sorunlarını odak noktası alarak siyah halkın önderi olma rolünden çıkmış, Malcolm X’in de savunduğu herkes için geçerli insan haklarını savunan biri haline gelmişti.

O dönemdeki yoksullar kampanyasının ana taleplerinden biri herkese yaşamını garanti edecek gelirdi. King’in öldürülmesiyle hareketin en yetenekli eylemcisi, kampanya başlamadan devre dışı bırakıldı. Eksikliği hala hissedilen çok önemli bir enerji kaynağı da yok edilmiş oldu.

Ölümünün 50. Yıldönümünde yoksullarla ilgili kampanyanın yeniden  başlatılması için harekete geçildi. ABD’nin her yerinde insanlar Martin Luther King’in hayalini gerçekleştirmek için çaba harcıyor. William Barber ve Liz Theharris, ‘Ahlaki Yenilenme Çağrısı’ ile bu yüzyılda yeni bir yoksullar kampanyası için başlattılar. Organizatörler ve Politik Araştırmalar Enstitüsü‚ DuBois’in 1903’te yayımladığı ‘Siyah Halkın Ruhu’ kitabından esinlenerek yoksulların durumunu ortaya koyan ‘Yoksul Halkın Ruhu’ adında bir rapor yayımladı.  

Rapor, veriler yanında kampanyanın yol haritasını da gösteriyor: Irkçılık, yoksulluk, seçim hakkına yönelik saldırılar ve militarizm! Rapora göre ABD’de bu gün 1968’e göre yüzde 60 oranında daha fazla kişi açlık sınırının altında yaşıyor. Ve yoksullar, hukuk kurumları tarafından 50 yıl öncesinden çok daha sık ırkçı motifli soruşturmalar ve kriminelleştirme ile karşı karşıyalar. Yoksullar Kampanyası raporu egemenlerin yoksullara yönelik sistematik savaşının toplumsal koşullarını ve bağlantılarını ortaya koyuyor.

Kampanya, 12 Mayıs’ta ‘40 Günlük Ahlak Eylemi’ sloganıyla başlatıldı. Ülke çapında 6 hafta boyunca barışçıl eylemler yapılacak. Yoksulların yaşadıkları yerlerde, sendikalar,  tarım işçisi birlikleri ve insan hakları örgütleri güçlerini birleştirecekler. Amaç, Martin Luther King’in hedeflediği gibi  yoksulluğa, sistematik ırkçılığa, sınırsız militarizme ve doğaya verdiği zarar bağlamında kapitalizme karşı çıkmak. Martin Luther King yaşasaydı mutlaka gurur duyardı.