17 Haziran 2018 00:22

'Namus' meselesi

'Namus' meselesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kirvem,

Son günlerde “namus” kavramının ne  anlama geldiğini yavaş yavaş öğrenmeye başladık; mesela şu sıralar yaklaşan seçimler nedeniyle gerek meydanlardan, gerekse televizyon ekranlarından yükselen seslere, verilen demeçlere, sağda solda dillendirilen buyruklara bakılırsa, seçim sandıklarında oy kullanmak her vatandaşın “namus” borcuymuş...

Yürürlükteki Anayasamıza ve deveye hendek atlatacak boyuttaki “yüzde on”luk baraj sistemimize göre; eriyle, dişisiyle, genç ya da yaşlısıyla oy kullanmayı analarının ak sütü misali hak etmiş bilumum vatandaşlarımızın hani deyim yerindeyse elleri kanda, hamurda veya çamurda da olsa yine de öncelikle seçim sandıklarının başına koşup bu “milli görev”lerini yerine getirip, dolaysıyla  ne denli birer “namus”lu yurttaşlar olduklarını kanıtlamaları zaruriymiş...

Gerçekten de bol kepçeli demokratik hukuk devletimizin tıkır tıkır işleyen, “nizam, intizam, disiplin” üçgeninden asla şaşmayan, bu konuda zerre kadar “taviz” vermeyen seçim kuralları gereğince, yurdumuzun sathında; yani her biri başlı başına birer “Betonistan”a dönüşmüş  “megapol” şehirlerimizin yanı sıra, keza zırt pırt çıkarılan imar affı yasalarıyla giderek aynı yolun yolcusu olmaya namzet yavru şehir, ilçe, nahiye ve köylerdeki  seçim mahallerinde oylarımızı kullanmak aslında hem namus borcumuz, hem de vatani görevimiz!

Ayrıca, bu bapta yine gerçek olan şu ki; bütün bir kış boyunca “kardelen” çiçeklerinin açmasını sabırla bekleyip aynı zamanda da besledikleri bir çift öküzün tezeğiyle ısınıp, üç keçinin sütüyle, beş tavuğun yumurtasıyla günlerini gün ederken, bu arada “duble yollar” yerine hiç olmazsa belki bir “patika”ya kavuşmayı özlemle bekleyen “mezralar”daki “kardeş”lerimizin de, her halükarda kendi yörelerinde, hatta burunlarının dibinde kurulacak sandıklara koşup böylece verecekleri oylar  sayesinde namuslarını sahiplenmeleri de bittabii gerekir...

Okey! İşin bu faslını bir kenara dehlersek, görünen o ki, bunca yıldan beri emekleyip durduğu halde rüştünü doğru dürüst bir türlü kanıtlayamayan bu bizim yaralı, bereli, kolu kanadı kırık “gazi” demokrasimizin serencamı aynı tas aynı hamam kulvarında yalpalayıp dururken, diğer yandan tam da şu günlerde tepeden inme, bacadan dalma formülüyle “baskın” bir seçimin arifesinde, KHK sopasının gölgesinde oylarımızı “inşallah” kullanıp, böylece demokrasi aşığı namuslu vatandaşlar olduğumuzu boyalı parmaklarımızla tüm aleme ilan edeceğiz...

Sonra?..

Kılı kırk yararak, yumurta tokuşturur misali içlerinden sağlam kalan milletvekili adaylarını seçip, akabinde de Ankara’ya postaladıktan sonra, televizyon ekranlarından halkımızın refah ve mutluluğu için ellerinden geleni asla esirgemeyeceklerini dillendirip, bunun için “namus” sözü verip yemin etmelerini büyük bir heyecanla izleyeceğiz...

Daha sonra?..

Daha sonra “milli içkimiz” ayran gibi lıkır lıkır, tas tas içilen bu yeminlerin ardından, bir sonraki seçimlere kadar birbirinin peşi sıra gelen katarlar dolusu yeni, yepyeni “vaatler”le oyalanıp, demokrasi çarkımızı “namus”lu namuslu döndürmeye çalışacağız Kirvem!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa