22 Haziran 2018 00:31

Suruç katillerini sandık cezalandırsın

Suruç katillerini sandık cezalandırsın

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Olay artık netleşti. Urfa Suruç’ta AKP milletvekili İbrahim Halil Yıldız seçim kampanyası filan yapmadı. Nasıl milletvekili olduğunu anlayamadığımız bu kişi, esnaf ziyareti adı altında, silahlı adamlarıyla girdiği bir dükkanda, aynı aileden 3 kişiyi göz göre göre katlettirdi. Saldırganlar arasında olan abisi de kendilerinin sebep oldukları çatışmada yaşamını yitirdi. Bu katliamın tek nedeni var: Dükkan sahibi Şenyaşar ailesinin fertlerinin AKP’ye değil, HDP’ye oy vereceklerini söylemiş olmaları.

Ne korkunç değil mi?

Bu korkunç olayın tanıkları var.

Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın yanındaki silahlı adamların dükkanda çıkardıkları kavganın ve ilk silahı ateşleyen abisi Mehmet Şah Yıldız’ın cep telefonuyla çekilmiş görüntüleri önceki gün medyaya düştü. Mehmet Şah Yıldız, silahsız bir insana 3 el ateş ediyor ve kaçıyor.

AKP milletvekili, abisi ve ağır silah taşıyan diğer şahıslar sadece dükkanda kavga çıkarmak ve cana kastetmekle kalmıyor, arkasından yaralıları hastaneye kadar takip edip, orada katliamlarına devam ediyorlar.

Suruç’taki hastanede görgü tanıkları var.

Jandarmanın, bölge savcısının ve AKP’li başka partililerin gözü önünde hastaneye giren silahlı adamlar tedavi için getirilmiş iki kardeşe ve onları görmeye gelen yaşlı babalarına hunharca saldırıyor.

Kimse durun, yapmayın demiyor.

Güvenlik güçleri onları durdurmuyor.

Savcı haklarında işlem başlatmıyor.  

Oksijen tüpüyle kafaya vurarak, yaralıları ve ziyaretçi babayı defalarca bıçaklayarak hastane koridorlarında bir aileden 3 kişiyi katlediyorlar. Anneleri bu korkunç olaya şahit. Acı içinde anlatıyor yaşadıklarını. Hastanede cinayetleri kaydeden güvenlik kameralarını kırıyorlar ve ellerini kollarını sallaya sallaya çıkıp gidiyorlar. Savcı ve kolluk kuvvetleri açılıp katillere yol veriyor herhalde o sırada.

Arkalarından deliler karartılıyor, olay yeri temizleniyor.

Suruç’ta yaşanan bu korkunç olayın otopsi raporları ortaya çıktı: Celal Şenyaşar’da 6 kurşun, Adil Şenyaşar’da 17 kurşun, 14 bıçak yarası, baba Hacı Esvet Şenyaşar’da 30 bıçak yarası var. Resmen hunharca linç edilmiş bu insanlar.

Tek suçları, HDP’ye oy vereceklerini söylemek.

Peki, bu insanları katleden silahlı adamlar ve onları yanında seçim çalışması kisvesi altında dolaştıran AKP milletvekili gözaltına alındı mı? Sorgulandı mı? Tutuklandı mı? Hayır. Onun yerine, Şenyaşar ailesinden hasbelkader yaşayan diğer oğlu Fadıl Şenyaşar hastaneden taburcu edilir edilmez gözaltına alındı.

Katiller serbest; adalet arayan aile fertleri tutuklu.

Mitinglerde “tamam”, “yeter” diye bağıran üniversite öğrencilerini bile gözaltına alanlar, resmen katliam yapan insanların ellerini kollarını salaya sallaya aramızda dolaşmasına izin veriyor. Bugün Türkiye’de kurulan sistem katili koruyor, mağduru cezalandırıyor. Yeter ki cinayet iktidarın devamı için işlenmiş olsun. Bu barbarlıktan başka bir şey değil.

Olayın medyaya yansıyış biçimi ve AKP’li yetkililerin açıklamaları ise Suruç’ta işlenen büyük suçun boyutlarını bambaşka bir noktaya taşıyor. Medya, AKP’li vekilin adamları tarafından katledilen aileyi önce terörist ilan ediyor ve olay PKK’nın işi diye haber yapıyor. Tanıklar ve görüntüler geldikçe, bu yalana sarılamayacaklarını anlayarak, bu sefer olay araştırılıyor haberleri yapılıyor. Neyi araştırıyorlar acaba? Her şey ortada. Seçim çalışması adı altında Suruç çarşısında katliam yapan AKP’li vekili bulmak çok mu zor?

Bu insanlar Suruç’taki olayda çok sayıda suçu birden işlediler.

Haneye tecavüz, tehdit, saldırı, cana kast, iftira, hastaneye silahla giriş, hastaların can güvenliğini tehdit, devlet malına zarar verme ve en kötüsü hunharca işlenen cinayetler. Hepsinin işledikleri bu suçlardan yargılanacakları günlerin gelmesini umuyoruz.

Suruç’taki katliamın haberini verirken iktidara yaranmak için olayları çarpıtarak mağdur aileyi terörist ilan eden basın da bu suçlara ortak.

Ancak neyse ki günümüzde artık hiçbir şey gizli kalmıyor. Cinayetleri gizlemek için üretilen yalanlar, bir cep telefonu karşısında aciz kalıyor. Yandaş medyanın yalanları, olay anında çekilmiş bir video görüntüsüyle kursaklarına diziliyor. Peki, utanıyorlar mı? Hiç sanmıyorum.

Olaya derhal el koyup, kim oldukları açıkça belli olan suçluları yakalaması gereken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise medya organlarına verdiği demeçlerle iyice saçmalıyor. Önce olayı PKK ile ilişkilendiren Soylu, daha sonra “Sorumlu Muharrem İnce’dir” diyerek herkesi dumur ediyor. Bu ülke çok içişleri bakanı gördü, ama böyle desteksiz atanı görmedi. Katliamın hesabını soran bölge barolarını toptan terörist ilan eden Soylu, tek bir söyleşi sırasında yalan, iftira ve karalama suçlarını hiç çekinmeden işleyebiliyor.

Olay ertesinde başlatılan soruşturmada gözaltına alınanlar arasında HDP Milletvekili Adayı İsmail Kaplan ile kayyım atanan Suruç Belediyesi Eş Başkan Vekili Nazlı Binici, HDP İlçe Eş Başkanı Rojda Binici, Suruç Belediyesi Meclis Üyesi Fethi Yavuzel de var. Gözaltında bir tek AKP’li saldırgan yok. Katiller dışarıda, suçsuz HDP’liler içeride.

Evet, en çok HDP’den korkuyorlar, o nedenle en çok HDP’lilere saldırıyorlar. Bu çok açık.

Suruç’ta yaşanan bu vahim olay da gösteriyor ki, Kürt illerinde seçim günü zor geçecek. Özellikle AKP’ye oy vermeyecek seçmen açısından korkuyu ve endişeyi yükselten olaylar bunlar. İnsanların iktidara oy vermeyecekleri için silahla, ölümle tehdit edildikleri bir ülkede seçime gidiyor olmak ziyadesiyle rahatsızlık verici. Bu durumu engellemesini beklediğimiz bakanların, güvenlik güçlerinin ve savcıların da halkı değil, iktidarın baskıcı, kanlı politikalarını destekliyor olması, durumun vahametini daha da arttırıyor. Her şeye rağmen, hapiste rehin tutulan Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş itidal çağrısı yapıyor: “Seçimlere baskı, şiddet ve kan bulaştırmaya çalışanların heveslerini kursaklarında bırakmalısınız. Hiçbir şey, insan canından daha kıymetli olamaz.”

Bu hafta sonu seçmenin cebir ve şiddetle iktidarda kalmaya çalışanlara, katilleri koruyup, masum insanları cezalandıranlara demokratik yolla cevap verdikleri bir seçim olsun diliyorum. Suruç katillerini iktidar cezalandırmıyorsa, sandık cezalandırsın. Sandıklara sahip çıkalım.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa