Gemi hastaneleri
Kanal İstanbul mucidi, Zümrüdüanka’nın “sahiplenicisi” yeni iktidar bloku “beklentilerimizi” yükseltti! Şimdi onlardan sağlıktaki son maceraları ‘şehir hastaneleri’ konusunda bir açıklama bekliyoruz: “Aldatıldık”.
Eyyy şehir hastaneleri patronları, siz en iyisi mi gemicikler alın, gemiciklerden hastane yapacağız diyin, ama gemiciğin küçük ortağı olun. Neden mi? Orasını siz benden iyi bilirsiniz!
Ola ki iktidar yeniden ‘Kamu Hastaneler Birliği Yasası’nı’ hatırlarsa hazırlıklı olun eyyy şehir hastaneleri patronları! Malum o düzenlemede kamu hastaneleri birden beş yıldızlıya otel misali A’dan E’ye sınıflanıyordu. Şimdi size bir tiyo vereceğim, E sınıfı hastaneleri ‘boklu dere ağızlarındaki gemiciklere’, A sınıfı kamu hastane gemilerini Göcek’e, Boğaz’a demirleyin. Ha, bir de mahpuslar için gemi hastanesi yapıp, “Çırpınırdı Karadeniz”de iktidar ortağının Alaattin beylerini ağırlayın! Benden söylemesi!
Yine, yeniden iktidarından ezcümle beklentilerimiz:
•Gemi hastaneler
•İçinden otoyol geçen hastaneler
•Altı, boydan boya hastane 4. İstanbul havaalanı! Yani dünyada bir ilk olarak ‘ülke hastanesi’
Tamam hastanelerde “bant usulü” çalışmaya geçildi ama yetmez, hastanenin de yürümesi lazım, değil mi! Çözüm: ‘gemicik’ yani yüzer hastaneler, özcümle ‘gemi hastaneleri’. Üretimden çıkıp da satılamayan arabaların stoklanması için dünyanın bize uzak bir köşesinde gemi kiralanıyorsa, ‘muktedirlerinin gemicikleri’ ile ünlü bizim diyarda gemiden bir hastane yaratma ihalesi fikri neden çıkmasın?
Dünyanın gemi çöplüğü, pardon en büyük gemi söküm diyarı bu ülkeye gelen hurdalardan hastane hem onları “çevreci” de yapar, ne güzel!
Hatırlarsak 2001 yılında ‘Varyag’ adlı bir gemi boğazlardan kriz yaratarak geçmişti. Çin, uçak gemisi olarak tasarlanan 306 metre uzunluğundaki Varyag’ı Ukrayna’dan 20 milyon dolara satın almıştı. Eğlence gemisi yapılacağı iddiası ile alınan, 304 metre boy ve 75 metre enindeki yüzer kütleye sahip gemi şimdi Suriye açıklarında bir savaş uçağı gemisi. Yılmaz Özdil 2015 yılında “Elin oğlu, hurdadan uçak gemisi çıkardı... Bunlar, donanmanın hurdasını çıkardı” başlıklı yazısında “ geminin adının değiştirilerek, Liaoning yapıldığını ve Çin’in ilk uçağının 2012’de hizmete girdiğini söyleyip devam ediyor “(Varyag) şu anda, Esad’ı korumak için… 24 savaş uçağı, 12 helikopter, savunma-saldırı füzeleri, 2 bin 600 personeliyle Suriye’de!”
Hatırlarsak, Türkiye Varyag gemisinin boğazlardan geçişini 1 milyon Çinli turist geleceği, geminin dünyanın en büyük yüzer kumarhanesi yapılacağı vaadi karşılığı vermişti. Sonuç ortada. Varyag şimdi 1974’te “Ayşegül’ün tatile çıktığı” Kıbrıs’ın doğu sularında, yeni adı ile “tatilde”!
Gelelim ‘gemi hastane’ ihale süreçlerine! Aynen ‘şehir hastaneleri’ ve otoyollar / köprüler gibi olmalı! Arsa, pardon demirlenecek liman devletten, yurt dışı kredi teminat mektubu devletten, 25 yıl yüzde 70 doluluk garantisi devletten. Varyag gemisi yaklaşık 3 bin personel, üzerinde 24 uçak ve 12 helikopter kapasiteli geminin alış bedeli 20 milyon dolardı. Eyy dünün şehir, yarının muhtemel gemicik hastanesi patronları kapasiteyi duydunuz mu!
Bakın şimdi bu ‘gemi hastanelerini ‘Londra’dan Roma’ya, İstanbul’dan İzmir’e liman liman müşteri, pardon hasta alarak yüzdürür, ameliyatları ve cümle ‘pahalı’ tıbbi işlemleri uluslararası sularda yapıp bu başlıklarda hiçbir ülkeye vergi de ödememiş olursunuz. Sağlık turizmi bağlamında ilgili bakanlıklardan teşvik almak da cabası. Üstelik gemiden savaş uçakları yerine Zümrüdü Anka, pardon hasta taşıyan yolcu uçakları ve hasta helikopterleri bir kalkıp bir iner! Hadi yine iyisiniz!
Ama en kârlı ‘gemi hastane’ modeli ise ‘mahpuslara özel olanlar. En ucuzundan hatta beleş kanserojen (asbestli) hurda gemi alır tepe tepe kullanırsınız. Üstelik burada “yüzde 70 doluluk devlet garantisine” gerek duymazsınız. Şimdiki kimi cezaevlerinde olduğu üzere doluluk oranı minimal yüzde 140 olur. 12 Eylül faşizminde dahi 100 bin olan mahpus sayısı şimdilerde 300 bine doğru yol alıyor. Üstelik 69 bin küsuru öğrenci. Siz yeter ki isteyin, “müşteri” hazır, sermaye ister de mahpus artmaz mı! Üstelik hücreden gelen mahpusa sizin güvertedeki delik şilte ‘‘atlas yorgan’ gelir, değil mi!
İroni bir yana gemi hastaneleri zaten mevcut. Misal, Türkiye’nin Nene Hatun isimli helikopter inişine de uygun ilk yüzen gemi hastanesinin açılışını 2 yıl önce dönemin Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu yapmıştı.
Şaka, bazen gerçek olur, bazen gerçek sanılır. Özellikle de “fıkra gibi” ülkelerde!
Sağlıcakla kalın.
Evrensel'i Takip Et