Bir bakan böyle yaparsa...

Az çok demokratik bir ülkede, bir içişleri bakanı, bir partinin başkanını arayıp tehdit edemez. Ederse de orada kalamaz.

Başta, o bakanın partisi tepki gösterir. O partinin yöneticileri, bakanları, milletvekilleri, böyle bir tavır sergileyen birinin o koltukta kalamayacağını söyler, ya da ‘Ben bu koltukları onunla paylaşmamam’ der.

Ancak bildiğimiz kadarıyla bu vakte kadar ne AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan, ne de AKP’nin etkili ve yetkili isimlerinden bir tepki gelmedi. Bir skandal olan bu durum karşısında ne yazık ki sessizliklerini koruyorlar…

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi… Onların ne söyleyeceklerini de merak ediyoruz.

Gerekçe ne olursa olsun, bir partinin eş başkan, yönetici ya da bir üyesini, ya da bir yurttaşı arayıp, onu tehdit eden bir bakanın hâlâ o koltukta oturuyor olması, hakkında bir işlem yapılmamış olması o ülkenin nasıl yönetildiğini ve bundan sonra nasıl yönetileceğinin göstergesidir.

Ve bu kaygı vericidir…

“Artık yaşam hakkı tanımayacağız. Nereye giderseniz gidin.”

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’a bu sözleri söylediği iddia edilen Soylu, bildiğimiz kadarıyla, bir itirazda bulunmamıştır.

Demek ki, bunları söylediğini kabul etmektedir.

İçişleri Bakanı Soylu üslup, tarz, yöntem bakımından oldukça dikkat çeken biri. Onu, yıllar önce DP Genel Başkanı iken o dönem Başbakan ve AKP Genel Başkanı olan Erdoğan için söylediklerinden de tanıyoruz.

“At üstünde duramayan adam…” demişti Erdoğan için… “Başbakan at üstünde durmayı nasıl beceremediyse, ülke yönetmeyi de aynı şekilde beceremedi. “ (20 Nisan 2008)

“AKP hükümeti beceriksizlik ve yetersizlikle, Türkiye’yi krizle karşı karşıya bıraktılar. Paçalarından yolsuzluk akıyor. Türkiye’de ihale ve yandaş belediyeciliği yapılmaktadır.” (10 Aralık 2008)

“Boyan döküldü… Olmert’le görüşüyorsun, ertesi gün bu katliamlar oluyor. Eğer Kırat iktidarda olsaydı, gök kubbe bu katliamı yapanların başına yıkılırdı. Önce çıktın, ‘Ara bulucuyum’ dedin, şimdi bölgedeki Müslüman ülkelerin kalbini almakla görevlendirildin. Ey Recep Tayyip Erdoğan, boyun eğdin, emir eri oldun, milletin ümitlerini boşa çıkardın. Boyan döküldü Tayip Erdoğan.” (31 Aralık 2008)

“Yolsuzluklarla mücadele edeceğim diyen hükümet, Türkiye’yi yolsuzluk çukuru içine batırdı. Tüyü bitmemişin hakkını yedirmeyeceğim dediler. Her gün tüyü bitmemiş yetimin üzerinden siyaset yapıyorlar. Bu ülkeyi rant ülkesi yapmayacağım dedi Sayın Başbakan, rantın babasını getirdi.”

“Seçim sürecinde Türkiye’de çok manidar işler oluyor. AKP mensupları uzun zamandır genel başkanları ve başbakanlarını, Başbakan da kendisini padişah olarak görmek istiyor.” (14 Mart 2009)

Ancak sonra çok şey değişti, Soylu AKP’ye geçti, milletvekili oldu, bakan oldu ve son söylediği;

“Allah şahittir ki bütün bedenim kan gölüne dönse de Erdoğan’dan ayrılmayacağım” sözleriyle akıllardadır.

Bunları ve buraya almadığımız daha birçok şeyi başta Erdoğan olmak üzere AKP’lilere söyleyen Soylu’dur.

Ancak, Erdoğan’ın partisine katıldıktan sonra, DP başkanı iken söylediklerini affettirmek isteyen birinin psikolojisiyle hareket etti ve Erdoğan’a her vesileyle övgü düzmekle kalmadı, özelikle Kürt halkına ve demokratikleşme, barış yanlısı kesimlere yönelik politikaların uygulanmasında kanun kural demeden, dil, üslup gözetmeden hareket edip, konuşmayı bir tarz haline getirdi.

Seçimlerden önce sürekli olarak HDP’yi hedef gösterdi, bölge halkının HDP’ye oy vermemesi için tüm yetkilerini kullanmakla kalmadı, sınırlarını aştı! Konuşmaları, verdiği demeçlerle çok dikkat çekti, çok tartışıldı, çokça eleştirildi.

Ancak o bunların hiç birine aldırmıyor. Öfkesinin esiri olmaktan çok, öfkeyi bir tarz olarak benimsediğini göstermekten hoşlanıyor.

Ve Soylu bu defa hiç olmayacak bir şey yaptı…

6 milyona yakın oy almış HDP’nin Eş Genel Başkanını telefonla arayarak, itham etti, tehditler savurdu.

Hiç olmayacak diyoruz, ancak nedense soylu, kendisi için yapılmayacak hiçbir şey olmadığını, her şeyi yapmaya ve söylemeye muktedir olduğunu düşünüyor olmalıdır.

Seçimlerden hemen sonra yaptığıyla, Soylu’nun bugüne kadar yaptıklarını gölgede bıraktı. Alanında rekorunu kırdı!

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, yaptığı açıklamada Soylu’nun “Size haddinizi bildireceğiz, size artık yaşama hakkı yok, nereye gidiyorsanız gidin” dediğini söyledi. Soylu hızını alamamış olmalı ki CHP’yi de hedefine koyduğunu açıkladı.

Ve Soylu hakkında hâlâ bir işlem yapılmış, bir tepki gösterilmiş değil… Bu durum, önümüzdeki süreç için ciddi kaygı nedenidir.