Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olmaya başladı
Fotoğraf: Envato
24 Haziran “baskın seçimi”nin üstünden henüz bir hafta geçti. Ama “yeni dönem”in(*) hem başbakanı, hem bakanı (bakanları), hem yargıcı ve mahkemesi, hem KHK çıkararak yasa yapma gücüyle de donatılarak meclisin de yetkisini üstüne alarak “tek adam”ı olacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, henüz “icraatına” ilişkin bir açıklama yapmadı. Yine de “yeni dönem”de nasıl bir siyasi ve ekonomik düzen kurulacağının ipuçları ortaya çıkmaya başladı.
Buna göre “tek parti tek adam rejimi”nin muhalefeti ve halkı her yolla baskıladığı bir dönem olacağı, zamlar ve vergiler üstünden uygulanan ekonomi politikaların yarattığı tahribatın faturasının da halka çıkarılacağı görülüyor.
Tek parti rejiminin nasıl bir düzen olacağının ilk işaret fişeklerini Soylu ve Bahçeli atarken, daha ortada yeni bir hükümet yokken yeni zam ve vergilerin devreye sokulması “tek adam rejimi”nin aynı zamanda bir zam ve vergi sağanağı ile başlayacağını gösteriyor.
SOYLU TEK ADAM REJİMİNİN BAKANLIĞINA ADAY
Yeni dönemde Süleyman Soylu İçişleri Bakanı olur mu bilemeyiz. Ama yeni dönemin siyasi ikliminin nasıl oluşturulmak istendiğinin, muhalifler karşısında nasıl baskı politikaları geliştirileceğinin habercisi olduğu tartışılmazdır.
İçişleri Bakanı Soylu’nun, Ağrı’da bir yurttaşın PKK tarafından öldürülmesiyle ilgili olarak HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ı arayıp “Sizi CHP bile kurtaramayacak, o köyde taş taş üstünde bırakmayacağım. Size yaşam hakkı yok” diye tehdit ettiği Buldan tarafından açıklandı.
Pervin Buldan tehdit edildiğini açıklayınca da Soylu, “Söylediklerinin eksiği var fazlası yok” diyerek tehdidin haklılığını ve gerekliliğini savundu.
Bu tehdit olayından iki gün sonra Soylu, “CHP’nin il başkanlarının şehit cenazelerinde protokole alınmasını yasakladığını” kamuoyuna duyurdu. Bu kararını “CHP’nin HDP’yi destekleyerek barajı aşmasına yardım etmesine” bağlayarak, başka partilerin içişlerine müdahale etmeyi de meşru göstermeye çalıştı.
Soylu’nun bu açıklamasından MHP bile rahatsız oldu ama AKP’nin Sözcüsü Mahir Ünal, Soylu’yu savundu. “Bu konuda gerekli açıklamayı bakan yapar” diyerek Ünal, bu skandal açıklamaya destek verdi.
KURUCU ORTAK BAHÇELİ SAHNEYİ BOŞ BIRAKMIYOR
“Tek parti tek adam rejimi”nin nasıl bir siyasi iklim altında inşa edilmek istendiğinin diğer işaretlerini de Bahçeli’nin seçimin hemen arkasından yaptığı girişimlerde gördük.
Bahçeli, “OHAL’in kaldırılması” konusunda Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmede, OHAL’in yürütmeye verdiği yetkileri OHAL olmadan da kullanılacak biçimde yasal düzenlemeler yapılması konusunda Erdoğan’ı ikna etti.
Bahçeli’nin ikinci hamlesini, Ankara’da 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara’nın hunharca bir cinayete kurban gittiğinin anlaşılması üstünden yaptığı açıklamada gördük. Bahçeli, bu cinayetin yarattığı infiali, “idam cezasının geri getirilmesi” propagandasına tahvil etti.
Ve Bahçeli seçimin hemen arkasından gazetelere ilan vererek, bazı gazetecileri isim isim tehdit etti!
Böylece “yeni dönemde” Erdoğan’ın “tek parti tek adam rejiminin kurucu ortağı” olacağı besbelli olan Bahçeli’nin Soylu’yla nasıl yakın bir siyasi anlayış içinde olduğunu gösterdi.
KABİNE HENÜZ YOK AMA ZAM VE VERGİLER YAĞMAYA BAŞLADI BİLE
Zam ve vergiler için yeni rejimin bakanlarının atanması bile beklenemedi.
Erdoğan-AKP Hükümeti’nin bakanları, birkaç günlük ömürleri kalmış olmasına karşın, yeni zam ve vergi oyunlarıyla vatandaşın cebine el atmanın ne kadar acil olduğunu da gösterdi.
- Sigara üstündeki türlü çeşitli vergilerle oynayarak, sanki zam yapmıyor da “vergi düzenlemesi yapıyormuş gibi” yapılarak, en ucuz sigaralara paket başına 1 TL zam yapıldı.
- Avrasya Tüneli’nden geçiş fiyatları zamlandı. Otomobiller için bugüne kadar 19.30 TL olan tek yönlü geçiş ücreti 23.80 TL oldu. Minibüsler ise artık 34.90 TL’ye geçecek.
- Kredi kartı harcamalarında faizler yüzde 1.50’den yüzde 2.52’ye çıkarıldı.
Ancak bunlar büyük “zam-vergi-cezalar”da artışlardan büyük “çığ”ın sadece serpintileridir.
Benzin, mazot, doğal gaz, elektrik, su gibi en temel harcamalar ve bunların tüm ihtiyaç maddelerine yansıması olarak büyüyecek enflasyonun oluşturacağı geçim sıkıntısının artması önümüzdeki günlerin en önemli sorunu olarak gündeme gelecek.
Ki, emekçiler açısından asıl önemli olan egemenlerin ve hükümetlerinin ekonomi politikasının yarattığı bu faturayı ödeyip ödememe, ödenmeyecekse nasıl bir mücadele yürütüleceği sorusunun yanıtıdır.
***
Bütün bunlar “eski düzen”de oluyordu denebilir. Bu elbette doğrudur. Nitekim tek adam düzeni önemli ölçüde seçim öncesinde de hayata geçirilmeye başlanmıştı. Ama bundan sonra o fiili uygulamaların artık yasal düzenlemelerle tahkim edildiği, hakların pervasız biçimde saldırıya uğradığı, hak hukuk tanımamanın “hukuk” olacağı uygulamalara tanık olacağız.
Bahçeli ve Soylu’nun son bir hafta içindeki girişimleri de pek çok yönüyle, yeni düzenin işareti olduğu için ayrıca önem kazanmıştır.
(*) “Yeni düzen” dendiğinde normalde eskiye göre “olumlu bir düzen”den söz edilir. Ama ülkemizde “tek parti tek adam rejimi” ileriye doğru değil geriye doğru; daha baskıcı, daha hak-hukuk tanımaz, yetkilerin tek adamda toplandığı bir rejime karşılık geldiği için, elbette buradaki değişim eskiye de değil geriye, eskisinden bile geriye doğru bir değişimi ifade etmektedir. ”Yeni düzen derken takvimsel olarak yeni, ama eskisine göre bile “geriye doğru değişimleri” kapsayan bir düzenden söz ediyoruz.
- 2025 yılı emek yılı olacağını gösteren önemli işaretlerle başladı 12 Ocak 2025 04:53
- Tartışmalar "Sadece Türkiye’nin Kürt sorununun demokratik çözümü" kapsamını aşıyor 05 Ocak 2025 04:58
- 2025'in emek, barış ve özgürlük yılı olması dileği ile... 31 Aralık 2024 06:59
- Ülkemiz işçi emekçileri 2025'i emek yılı yapacak güce ve deneyime sahiptir! 28 Aralık 2024 06:16
- Asgari ücretli işçinin grev hakkıyla da donatılmış yeni bir mekanizma talebiyle mücadeleye! 24 Aralık 2024 16:44
- Son iki haftada oluşan Suriye haritası neyi gösteriyor? 12 Aralık 2024 04:45
- Asgari ücret miktarı, AÜTK'ye bırakılamayacak kadar ciddi ve önemli taleptir! 08 Aralık 2024 04:44
- Suriye'de çıkar peşindeki herkes operasyonun içinde ama kimse rolünü kabul etmiyor 05 Aralık 2024 06:45
- Eğer ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz’se... 01 Aralık 2024 04:54
- İşçilerin özelleştirmeye karşı cepheden ‘hayır’ demekten başka bir seçeneği yok! 27 Kasım 2024 06:55
- Tek adam yönetiminin ülkeyi nereye getirdiğinin bir haftaya sığan fotoğrafıdır! 24 Kasım 2024 04:47
- Bakan Tekin ve arkasındakiler laikliğe cepheden savaş açan bir konumdadır! 21 Kasım 2024 04:52