Alternatif arayışı
Seçimlerin üzerinden iki haftadan fazla geçti. Ancak ana muhalefetin son gece şaşkınlığı gündemdeki yerini koruyor. Yapılan farklı açıklamalar kurultay tartışmalarına evrilmiş durumda. Seçmenlerin bir kısmı seçim güvenliği konusunda ikna olmazken, bir kısmı da komplo teorilerinin geçersiz olduğuna inanmıyor. Öte yandan seçim sonuçları dolayısıyla iktidara oy veren arkadaşlarını suçlayan işçilerin sayısı azımsanmayacak ölçüde.
Bu yaklaşımların her biri, iktidar partisine oy veren işçiler kadar oy vermeyenlerin de kendi sınıf çıkarlarını merkeze almayan ve toplumsal eşitsizliği bunun dışında sayan siyasi partilere yedeklendiğini gösteriyor. Ancak işçilerin bu yönelimi onların sınıfsal aidiyetini değiştirmediği gibi çıkar birlikteliğini de ortadan kaldırmıyor.
Buna karşılık böylesi bir ayrışmanın fabrikalarda gerginliğe yol açması ise sınıf mücadelesi olanağını ortadan kaldırıyor.
Dolayısıyla işçi sınıfının bu eksende kamplaşması ya da sistem içi bir parti veya lideri “nihai kurtarıcı” sayması mevcut sınıfsal çelişkiyi sürdürüyor ve derinleştiriyor. İşçilerin çoğunlukla “alternatifsizlik” diye nitelediği bu durumun pek çok nedeni var.
Ekonomik nedenlerin başında artan yoksulluk ve borçluluk düzeyi geliyor. Bu durum toplumun geniş kesimlerinin iktidar partisine yönelmesinde oldukça etkili. İşsizlik riskinin maliyeti arttığı ölçüde, mevcut durumu korumak öncelikli eğilim halini alıyor. İstikrar söyleminin işçi sınıfında karşılık bulabilmesinin başlıca nedeni bu.
Bir diğer bir sebep ise hak temelli sosyal politikanın ortadan kaldırılmış olması. İhtiyaç duyulan sosyal destek belli yardım programlarıyla karşılandığı ölçüde iktidar partisi, bu yardımlardan yararlanabilenler açısından “tek seçenek” halini alıyor. Yararlanamayanlar ise kendilerine yardım edeceğini düşündükleri bir başka sistem partisine umut bağlıyorlar.
Öte yandan başta grev yasakları olmak üzere sınıf bilincinin gelişmesini engelleyen her türlü politika bu değirmene su taşıyor. Mücadele alanını daha da daraltıyor.
İşçi sınıfı alternatifi kendi sınıf çıkarları ekseninde örgütlenmek yerine mevcut sistem partileri arasından bulmaya çalıştıkça da, ne yardım ihtiyacı ortadan kalkıyor ne de işsizlik tehdidi.
Evrensel'i Takip Et