6 Ağustos 2018

Arjantin'de kürtaj hakkı tartışmaları ve 8 Ağustos

Arjantin senatosunda önümüzdeki çarşamba günü gündeme gelecek olan kürtaj hakkının yasallaştırılması konusu, ülke gündeminde önemli bir yer kaplamaya devam ediyor. Karikatürist Quino’nun ünlü karakteri Mafalda’nın kürtaj hakkını destekleyip desteklemediği bile tartışma konusu olmuşken, kürtaj hakkı savunucularının ve kadın hakları mücadelesinin sembolü haline getirdikleri yeşil renge karşılık, kürtaj karşıtları kendilerine mavi rengi belirlemiş bulunuyorlar ve senatodaki görüşmeler öncesinde sokaklar yeşil ve mavi renklerin mücadelesine sahne oluyor.

Aslında haziran ayında senatonun alt kanadını oluşturan Temsilciler Meclisinde 4 oy farkla kabul edilen ve kadınların hamilelik sürecini kendi istekleri doğrultusunda sonlandırabilme hakkını kabul eden, ve bunu suç olmaktan çıkaran yasanın 8 Ağustos’ta görüşülmeden Temsilciler Meclisine geri gönderilmesi ya da oylanıp reddedilmesi de mümkün. Bu açıdan ülkedeki kürtaj karşıtı gruplar 72 kişilik senato üzerindeki baskıyı arttırmış bulunuyor.

Bunun yanında yasanın değişikliklere uğrayarak tekrar Temsilciler Meclisine yollanması da masadaki en olası seçeneklerden biri olarak gözüküyor.

Kirchnerist senatörlerin de destek verdiği değişiklikler yasanın öngördüğü 14 haftanın 12 haftaya düşürülmesi ve kliniklerin kişileri geri çevirebilme haklarının sağlanması gibi aslında kürtaj hakkının sağlıklı bir biçimde kullanılmasını önemli ölçüde kısıtlayan bir nitelikte olsa da, zaten ufak bir farkla geçen yasanın değişiklikleri ele alan ikinci bir oylamada senatoya bile gidemeyebileceği de bir gerçeklik.

Yasanın 8 Ağustos’ta görüşülecek olması, kadın hareketine önemli bir ivme kazandırmışken, kilise ve devlet arasındaki ilişkiyi sorgulayan bir harekete de yol vermiş gibi gözüküyor. Askeri diktatörlük döneminde kilise, askeri cuntanın işlediği insanlık suçlarına fiziksel ve ruhsal olarak destek olurken, askerler de kilisenin ekonomik imtiyazlarını ve haklarını genişletmiş, kardinallere ödenen maaşlar ve devletten alınan mali yardımlar önemli boyutlara ulaşmıştı. Askeri rejim sonrasında kilisenin bu yeni haklarında bir değişiklik gerçekleşmezken, kilise, okullarda cinsel eğitim, cinsel korunma, kürtaj hakkı gibi konularda yasama organlarını, sendikaları ve sivil toplum kuruluşlarını baskı altına alarak sözde yaşam hakkını savunan gerici bir cepheye liderlik edebilmişti. Bugün kadın hareketi ve kürtaj hakkı mücadelesi ile ilintili bir biçimde, devletin laik yapısını tehdit eden bu ilişkiler ağına muhalefet eden -kendine turuncu rengi benimsemiş- bir hareketin de ortaya çıktığını söylemek mümkün.

Temsilciler Meclisinde haziran ayında gerçekleşen oylamanın başarı ile sonuçlanmasında hiç şüphesiz Ulusal Kampanyanın ve kürtaj hakkı savunucularının sokaklardaki varlığı çok büyük rol oynamıştı. Bunun için, karşı kampanya yürüten cephe sokaklardaki görünürlüğünü arttırmak için çabalıyor. Bu görünürlük, sayılarının 8 olduğu tahmin edilen kararsız senatörün vereceği kararda etkili olacak. Bu açıdan bakıldığında, kürtaj hakkı karşıtı cephenin yasanın kabul edilmemesi için gerçekleştirdiği manevraların sonuç vermesi beklenebilir.

Her halükârda yasa senatoda kabul dahi edilse Devlet Başkanı Mauricio Macri tarafından veto edilme riski de mevcut.

Tüm bunlara rağmen, bugüne kadar ortaya konan mücadele pratiği göz önüne alındığında, bu hafta yasal, güvenli ve ücretsiz kürtaj hakkının kazanılması, ülkenin her yerinde –ve hatta yurt dışında birçok ülkede- sokakları ve meydanları dolduran yüz binlerce kadın sayesinde mümkün olacak gibi gözüküyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Gelecek kavgası
İktidarın bekası için artan baskılara karşı

Gelecek kavgası

Operasyonlar toplum için ağır sorunlara itirazı güçlendiren bir rol üstlendi. Geleceksizlik cenderesinde olan gençler için adeta bardak taştı. Ücretleri baskılanan halk yarına sahip çıkıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla ilgili Ömer Çelik: Bizim dosya hakkında bilgimiz yok. Siyasetçinin yapması gereken yargı sürecini beklemek.

Evrensel'i Takip Et