İnsanlık üstüne
Fotoğraf: Envato
Her 6 Ağustos’ta yeni bir acı düşer yüreğime,insanlık ayıplarından birini; halkıyla, doğasıyla, mimari yapılarıyla yok edilen Hiroşima’yı anımsarım. Hiroşima ve Nagazaki kentlerinde atom bombasının yaydığı radyasyon sonucu ortaya çıkan insanlık trajedisini. Ölümler dışında yıllarca süren hastalıkları, sakatlıkları, yanıp kavrulan bitki örtüsünü. Çok şey yazıldı Hiroşima felaketi üzerine. Belgesellere, filmlere, edebiyatın hemen bütün dallarına konu oldu. Dün Japonya’da Hiroşima kurbanları anıldı yine. Her yıl olduğu gibi yine nükleer tehlike üzerinde uyarıcı mesajlar yayımlandı. Toplantılar düzenlendi. Dünya medyaları 6 Ağustos’u nasıl gördü pek bilemiyorum. Bildiğim yazılısı, görseli ile bizim medyamız böylesi konuları habere değer görmeyeceklerdir. Nesnel haberciliğin, insanı odağa alan barış haberciliğinin , düşünceyi özgürce ifade etmenin, yazmanın çizmenin suç kapsamına alındığı bir dönemde. Gazetelerin, televizyonların kamuoyunu bilgilendirecek haber yerine iktidarın hınk deyiciliğine soyunduğu yaşadığımız garip ortamda…
Tuhaftır, bilim, bilgi her alanda yeni buluşlar insanlığın hizmetine sunulurken, insanlık tarihinin karanlık sayfaları geride kaldı denilirken daha 21. yüzyılın ilk çeyreğine varmadan onarılması zor bir kaosa sürükleniyor dünya. Irkçılık, din bağnazlığı, emperyalist varsıl ülkelerin, yoksul ülkeler üzerinde hayata geçirdikleri yeni sömürge projeleri, gelecek için ürkü yaratıyor. 20. yüzyılın acımasız iki dünya savaşlarından, insanlık utançlarından hiç ders alınmamış belli ki, Nazi Almanyası, Faşist Mussolini İtalyası, Guernicalar, Auschwitzler, Hiroşima ve Nagazakiler hepten silinmiş belleklerden. Kalan salt vahşi kapitalizmin doyumsuz kazanç hırsı, silah sanayisi, rantları korumak için insanları ölüme alıştırdılar bile. Kutsal ölümler! Peki umut yok mu? Var elbet, Tarih boyunca insanlık iyi ile kötü arasında gelgitler yaşadılar. Akıldan, bilimden, emekten yana olanlar daha yaşanası bir gezegen uğraşı için amansız mücadeleler verdiler. Ağır bedeller ödediler. Asla yılmadılar. Kapitalizmse vahşileştikçe insanı, doğayı, doğa üzerindeki canlı olan her şeyi yok ettikçe kendi sonunu da hazırlıyor. Bizler görmesek de gelecek kuşaklar görecek güzel günleri. Unutmayalım, tarih büyük bir eğiticidir de…
Yazıyı bir Can Yücel şiiri ile bitireyim istedim. Büyük şairi de yine bir ağustos günü yitirmiştik. Hiroşima’da atom felaketine Can Usta da kayıtsız kalamazdı. Onun “Uyumayan Umut” şiirini siz okurlarla paylaşıyorum.
Uyumayan bir yatak...
İçinde uyuyanlarından önce
Tut ki uyandı bulut...
Ve sonra koynunda uyuyanlar
Çiftleşmeye başlayınca,
Havalarda oluşan bebek
Düşün artık ne kadar
Tayyareci olacak!..
Büyüyünce atmaz diğ’mi bu çocuk
Şiirlerin üstüne atom bombalarını?..
- Anılara dönmek 22 Ocak 2025 04:01
- Hayata bir de buradan bakalım 15 Ocak 2025 04:31
- Gemici Islığı 01 Ocak 2025 03:00
- Dünden bugüne 25 Aralık 2024 04:04
- Ellerinize ve yalana dair 18 Aralık 2024 03:18
- Eski dostlar 11 Aralık 2024 04:29
- Acılı ve ayıplı günler 04 Aralık 2024 06:35
- Korku üzerine 27 Kasım 2024 04:35
- Sabah esintileri 20 Kasım 2024 04:25
- Kayıp ülkem 13 Kasım 2024 04:05
- Samimiyetinizi sevsinler! 06 Kasım 2024 04:40
- Umut yaprakları 23 Ekim 2024 03:07