25 Ağustos 2018 23:05

Paranın izi

Paranın izi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Dennis Bernstein’ın “Paranın izi: Barış ve Adalet için Radyo Sesleri” kitabı bende hayranlık, öfke, korku ve hiddet gibi duyguların karışımına yol açtı. Okurken çok şey öğrendim, şimdiye kadar haklarında hiçbir şey bilmediğim çok sayıda insanı tanıdım. Okurken beni saran bir duygu daha vardı: Kıskançlık! Neden? Çünkü Pensilvanya hapishanelerinde tutsak edilen 51 bin kişiden ben de dahil hiçbirimiz kitabın yazarı Dennis Bernstein’in  Flashpoints programını dinleyemiyorduk.  Çünkü Kaliforniya’daki Berkeley’den yayın yapan ücretsiz KPFA radyosuyla aramızda 5 bin kilometre mesafe var. Hücrelerimizde internet bağlantımız olmadığından radyoyu internetten dinleme olanağına da sahip değiliz. Böylece Dennis’in konuklarıyla yaptığı hayranlık uyandırıcı, insanı derinden etkileyen röportajlar kulaklarımıza yansımadı. 

Şimdi bu dikkat çekici röportajlardan 66’sı okurların elinde kitap halinde duruyor ve onlara toplumsal, ekolojik, sendikal, politik, hukuki ve kadın-erkek eşitliği alanındaki mücadele konusunda ölçülemeyecek bir dünya sunuyor. Pasifica Radio Network’e ait  KPFA radyosunun frekansının erişemeyeceği kadar insana erişiyor.  

Bernstein dünyadaki en iyi mesleklerden birine sahip. Çoğunda çağımızın en zorlu mücadelelerinin gerçekleştirildiği değişik alanlardan hayranlık uyandırıcı insanlarla görüşüyor. Devlet kurumlarının ve işletmelerin muhbirliğine, özellikle siyah ve kahverengi derili insanlara yönelik artan gerici mekanizmaya, cinsel ayrımcılığa, cinsel yönelimleri nedeniyle insanların aşağılanmasına, savaştan kaçan insanlara sınırlarda yapılan zulme, kurbanları dünya halkları ve çevre olan savaşlara, Filistin halkının üzerindeki siyonist işgal politikasına karşı vb. mücadele eden insanların sesini duyuruyor. 

Kitap öfke duyguları uyandırıyor, çünkü tekel medyasının sermaye ile iş birliği içinde birçok mücadeleyi görmezden geldiğini fark ediyoruz. Haklarında haber yapılması gereken ama susulan yüzlerce hikayeden haberimiz oluyor. Tekel medyası haber alma özgürlüğümüzü yok ediyor, görevini bilinçli olarak yerine getirmiyor. Onun yerine tepeden aldığı bilgileri gerçekmiş gibi yaymayı esas alıyor. Okurlar, seyirciler, aldatılıyor, uyutuluyor.  

Okurların bu röportajları okurken tekel medyasının gerçekleri bir sis perdesi ardına sakladığını, halkı uyuttuğunu görüp öfkelenmememeleri mümkün mü? Bernstein’in röportajları bu sis perdesini yaran, yolu gösteren güçlü arama farları görevi görüyor.

Şimdilerde özellikle gençlerin 1960’lardaki mücadeleci yılları özlemle anıp artık böylesi mücadelelerin gerçekleşmediğinden dem vurduklarını görüyoruz. Ancak Bernstein’ın kitabını okuyanlar mücadelenin devam ettiğini de fark ediyorlar. Kitapta adı geçenler umut, yaratıcılık ve sevgi ile sömürüye, mülksüzleştirilmeye, gözü doymaz güçlere karşı kapitalizmin ırkçılık, militarizm ve devlet gibi haksızlığı hak yapan iktidarını sürdürme mekanizmalarından koparak, bağlarını kopararak mücadele ediyorlar. 

Dennis Bernstein, radyosu Flashpoint sayesinde hayranlık uyandıran mücadele sürdüren bu eylem insanlarının seslerini duyurdu. Kitap sayesinde ise bu takdire değer insanlar sadece hapishanelerde değil heryerde okurlarla buluşuyor. Sadece ABD‘de değil tüm dünyada... Röportajları aydınlatıcı ama aynı zamanda umut ve sevinç verici buldum. Bu nednele Dennis’e teşekkür ediyorum. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa