30 Ağustos 2018
DİĞER YAZILARI
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca 2 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

Havuz medyasındaki açık oturumlarda ekonomiyi, anneleri tartışanlara bakıp zaman öldürürken aklıma geldi. Yıllar önceydi. Anadolu göçmeni demiryolu emekçisi dostum Sigi henüz sağdı. İnsanlık tarihinin en önemli buluşunu tartışıyorduk bilim insanı ve bilim insanı adayı arkadaşlarımızla dünyanın sınır ötesi bir yerlerindeki kısa tatilimizde. Almanların milli içkisinin etkisi arttıkça tartışma hararetleniyor, sesler ve diller birbirine karışıyordu. Aralarında mühendislik, tıp, felsefe, ekonomi gibi bilim dalları ile uğraşanlar, edebiyatçılar, sosyologlar, dil bilimciler vardı.

“Tranzistör” demişti fizikçi olanı. “Yoktan var etmek gibi bir şey tranzistörü bulmak. Tranzistör olmasaydı bugün kullandığımız cep telefonlarından, uzay araçlarına kadar hemen hiçbir şeyimiz olmayacaktı. 70 yılda dünyayı bambaşka bir gezegen yaptık bu buluşla.”

“Saçmalama” diye çıkışmıştı tıpçı. “İnsan yaşamını 100 yıla çıkarttık. Organ nakli en önemli buluş. İnsan yaşamıyorsa tranzistör ne işe yarar. Bak göreceksin yakında tüm organlarımızın yedeğini üretip ölümsüzlüğü gerçekleştireceğiz.”

“Durun” diye fısıldamıştı felsefeci. “Bu söylediğiniz buluşlar önemli ama ömürleri kısa. Yakında tranzistörün yerini organik yapılar alacak. Sonsuza kadar yaşayabiliyor olmak insanları ne kadar mutlu edecek şüpheli. İntiharlar çoğalacak. Robotlar dünyayı yönetecek. Ama bakın tekerleğe. Ne taranzistör, ne organ nakli. Bence en önemli buluş tekerlek. 5 bin yıldır yerine başka bir şey bulunamadı.”

“Para” diyordu ekonomist olanı. “Tıpkı tekerlek gibi. Yerine koyacağımız bir şeyi daha bulamadık. Uğruna ölüyor, öldürüyoruz. Sabah kalktığında sizce insanlar önce organlarına mı, tranzistörlü radyosuna mı, arabasının tekerleğine mi, yoksa dolar kuruna mı bakıyor.  Ne demiş Napolyon; Para, para, para.”

Herkesin sustuğu bir anda Sigi, bilmem kaçıncı bardağından yüklü bir yudum çekmiş, güneyli şivesiyle “r” ye bastıra bastıra, “Tuvalet kağıdı” demişti yaşadığı ülkenin dilinde. “Tuvalet kağıdı en önemli buluş. ‘O’ bulunmazdan önce söylediğiniz tüm buluşları yapanlar, kullananlar, krallar, şefler, başkanlar, kokoş kadınlar, janti erkekler, kraliçeler, prensesler, parası olanlar, olmayanlar, uzun boylular, yüksek sesliler, herkes bokunu avucuyla temizliyordu. Bokunu avuçlamayan yoktu tuvalet kağıdından önce.”

Sigi susunca herkes susmuş derin bir düşünme sessizliği olmuş ve arkasından hep birlikte Sigi’ye dönerek “Prost” demiş ve o ana kadar aldığımız yudumların en büyüğünü almıştık bardaklarımızdan.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et