Merkez’den enflasyon yüzde 20’yi aşacak itirafı
Fotoğraf: Envato
Merkez Bankası enflasyon raporunu açıkladı. Raporda hem Ağustos ayındaki yüksek enflasyonun sebepleri sıralandı hem de geleceğe dair önemli öngörüler paylaşıldı.
Merkez Bankası’nın görselli bir şekilde paylaştığı ana tespitlere bakınca sadece hayat pahalılığı değil ekonominin başka sorunları da göze çarpıyor.
Bakalım!
Tespit 1: Gıda enflasyonu, işlenmiş gıda grubundaki olumsuz seyre bağlı olarak bir miktar yükseldi.
Merkez’in, ‘İşlenmiş gıdalardaki fiyat artışı, gıda enflasyonunu artırdı’ tespitini ‘önümüzdeki günlerde mutfağa ateş düşecek’ diye okumak gerekir.
Çünkü gıda üreticileri önümüzdeki dönemde yeni zamların kapıda olduğunu duyurdu. Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatçılarından, içecek sanayicilerine kadar herkes gıda enflasyonun etkilerinin önümüzdeki aylardan itibaren daha net görüleceğini belirtiyor.
Buna bir de, yaz aylarının avantajı kaybolup meyve sebzelere gelecek zam eklendiğinde mutfak yanacak demektir.
Tespit 2: Enflasyondaki artışın ana sürükleyicileri temel mal ve enerji fiyatları oldu. Enerji fiyatlarındaki güçlü artış eğilimi Eylül ayında da devam etmesi beklenmektedir.
Elektrik ve doğalgaza gelen zamlar enflasyonu azdırıyor azdırmaya da devam edecek. Zira 1
Eylül’de elektrik ve doğalgaza zam geldi.
Üretici için yıllık enerji enflasyonu şimdiden yüzde 42.
İğneden ipliğe zam kaçınılmaz!
Merkez bunu önceden ilan ediyor.
Üstelik petrol fiyatları da artış eğiliminde...
Tespit 3: İthal içeriği yüksek temel mallarda yüksek oranlı fiyat artışları izlenmiştir.
Fiyat artışları duracak gibi değil.
İthalata bağımlı şirketler adeta çatlama noktasına geldi. Yüzde 70 dışa bağımlı. Sanayinin bel kemiği imalat sanayiinde durum vahim.
TÜİK diyor ki ara mallarda enflasyon yüzde 39.
Şimdilik bunun bir kısmı fiyatlara yansıdı. Hepsi olması bile daha yansıtılacak epey bir bölümü var.
Tespit 4: Üretici fiyatları maliyet baskılarının oldukça güçlendiğine işaret etmiştir.
Dolar bazında yüzde 45 devalüasyon yiyen şirketler kara kara düşünüyor.
Tüketici enflasyonu yüzde 17.9 iken, üretici enflasyonu yüzde 32.13 bu makasın kapanması için yeni zamların gelmesi bunun da enflasyonu tetiklemesi kaçınılmaz.
Tespit 5: Bu görünüm altında çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonu ve ana eğilimi önemli ölçüde yükselmiştir.
Diyor ki Merkez...
Mevsim etkilerinden arındırsak da...
Gıda fiyatlarını dışarıda bıraksak da...
Bağımlı olduğumuz enerji fiyatlarını yok saysak da...
Geriye kalan, fiyatları dalgalanmayan ürünlerde de fiyatlar yüksek ve yükselme eğiliminde. Bu da demektir ki enflasyon kalıcı.
Aslında Merkez Bankası özetle, ‘enflasyon yükselecek, hayat daha da pahalılaşacak’ diyor.
Böylece, aracı kuruluşların araştırma ve strateji departmanlarının enflasyon beklentilerini revize ederek, yüzde 14’ten yüzde 21’e çekmesine hak veriyor.
TOPYEKÛN MÜCADALE Mİ?
Enflasyon raporu bize sadece hayat pahalı olacak demiyor. Aynı zamanda bu maliyetlerle üretimin durgunlaşacağının da haberini veriyor.
Nitekim buna dair bolca veri var; otomobil satışlarının yarı yarıya düşmesi gibi.
İthalatta frene basılması gibi. Üretimi bağımlı bir ekonomi için bu üretimin kısılması anlamına geliyor.
Enflasyon ve durgunluk ekonomik olarak ‘stagflasyon’ demek. Karşılığı ise hayat pahalılığı ve işsizlik!
Enflasyonun tetiklemesi, faizin tetiklenmesi demek. Faizin yükselmesi doların yükselmesi demek. Bu kısır döngünün derinleştirmesi şirketlerin iflasları demek. Bu da işsizliğin patlaması demek.
Eskinin enerji şimdinin maliye bakanı diyor ki... Topyekûn mücadele edeceğiz!
‘Enerjide bağımlılığı azaltacağız’ deyip 18 yıl önce olmayan ithal kömürle elektrik üreten santralleri patlatan bakanın inandırıcılığını kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Merkezin enflasyonun sebebi olarak açıkladığı...
Enerji bağımlılığını akşamdan sabaha kaldırmak...
İthalatın önü açılarak bitirilen çiftçiyi bugün üretime geçirmek...
Bağımlı üretimi hemen bağımsız üretken haline getirmek...
Mümkün değil!
Üstelik en büyük derdi koltuk olan iktidarın harcı da değil!
- Et ithalatı da sürer gıda pahalılığı da 08 Kasım 2024 11:17
- Türkiye BRICS’te de kapıda bekletiliyor, kapının ardı cennet değil ki! 24 Ekim 2024 13:08
- Bütçenin özeti: Hem yakacak hem kıracak 19 Ekim 2024 07:06
- Şimşek’in haraç şovu 16 Ekim 2024 04:57
- İTO Başkanı ‘şeytan’ taşlatıyor! 09 Ekim 2024 04:39
- Patronlardan 21. yüzyılda 19. yüzyıl talepleri: Bir adım ötesi zincire vurmak 28 Eylül 2024 06:47
- Erdoğan’ın ABD temasları: Mesaj mı yoksa yalvarış ve temenni mi? 26 Eylül 2024 06:27
- Fiyatlar artarken enflasyon düşüşünün yorumu: Kağıt üstünde düşüş, kemikte hissediş 04 Eylül 2024 05:53
- Vergi listesindeki 3 çeşit yüzsüzlük 29 Ağustos 2024 05:34
- Çin istilasına yol! 27 Ağustos 2024 05:10
- 12 şirket neden Varlık Fonu’na devredildi? 22 Ağustos 2024 04:55
- Bir programın keskin bıçağı, ‘az çalışacağız’ diye pazarlanıyor 20 Ağustos 2024 05:00