13 Eylül 2018
DİĞER YAZILARI
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca 2 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

Her organımız önemli. Ama nedense en büyük sorumluluğu beynimiz almış. Ne yaparsak sebebi o. Onun yaptıklarından tüm vücudumuz sorumlu. Doğar doğmaz yüklenmeye başlıyor. Ne verirsen doğru yanlış demeden onu alıyor içerisine.

Beyinler çeşit çeşit. En az iki katman. İki katman önemli. Yeme, içme, üreme buradan yönetiliyor. Geliştikçe katmanlar, kıvrımlar artıyor. Şimdilik en fazla 4 katman. Dördüncü katmanlar sanat, bilim için. Çalıştıkça kıvrımlaşıyor. Bir de dolmuş beyinlerin vücutlarına daha iyi şartlar sağlamak için yaptıkları göçler var. Aslında vücut gidiyor ama beraberinde beyni de götürdüğü için buna beyin göçü diyoruz. Biz diyoruz da sokaktaki adam ne diyor? Sormuşlar beyin göçü ne diye? Yanıtlar muhtelif, yanıtları verenler cins cins.

Bilgisayarda oyun oynamaktan gözleri ufalmış ergen, “Beyin göçüüüü, beyin devrelerinin yanması”.

Kirli sakallı, jöleli saçlı, üç düğmesi açık gömlekli delikanlı, “İnsanın hafızasını kaybetmesi”.

Kirli sakallı genci duyan, ağaç gölgesine yayılmış, cep telefonuyla oynayan güzel kızımız, “Hafıza kaybı, hafıza kaybı”.

Zamlara rağmen ara sıra balık ayranı fazla kaçırdığı her halinden belli akşamcı, “Fikrimizi dağıtmak”.

Bildiğinin doğru olduğundan emin tavırlı yeni yetme, “Beynin aldırılması”.

Lafı gediğine çooook dolaylı sokma becerisi gelişmiş uyanık esnaf, “Beyni olanların göç etmesi, beyni olmayanların sokaklarda, ortalıkta başı boş dolaşması. Bizde çok var bunlardan”.

Pazarda ucuz domates bulup kışlık salça yapma telaşındaki teyze, “Ne bileyim beeeenn”.

Evliliğinin ilk yıllarında olduğu besbelli delikanlı, “Eşleriyle anlaşamayan kişilerin evde kavga edip evlerini terk etmesi, arkadaşlarının evine göç etmesi”.

Üniversiteyi bitireli, mühendis olalı çok olmuş, oraya buraya gönderdiği öz geçmişine (Si-vi) halen ciddi bir yanıt alamamış, aldığı bazı yanıtlarda asgari ücretin biraz üzerinde maaş, haftada en az 45 saat çalışma, ücreti olmayan sınırsız fazla mesai teklif edilen genç, “En az 16 sene dirsek çürütüp, gece gündüz bir şeyler öğrenmek için çalışan, aynı zamanda ailesine yük olmamak için çalışmak zorunda kalan, bilmem kaç bin tane sınava girip başarılı olan ve kendisine haftada 50 saat çalışma, 2 bin 500 lira maaş teklif edilen, kendisinden daha az kıvrımlı beyinlerin türlü üç kağıtlarla, ahbap, akraba ilişkileriyle tepelerde bir yerlere gelebildiğini gören beynin, haftada 35 saat çalışıp, fazla mesai ücretlerinin verildiği, üstüne üstlük 3 bin avro maaş alıp insanca yaşayabileceği ülkeye kaçmasıdır”.   

Sizce?

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et