16 Eylül 2018 00:08

Kıyamet meselesi (1)

Kıyamet meselesi (1)

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kirvem,

Malum olduğu üzere takvim yapraklarının belirli günleri gösterdiği kimi zamanlarda, mesela özellikle de yeni bir yılın arifesinde sahneye çıkan kimi “müneccim”ler, dünyanın gidişatının, hal ve ahvalinin ileride hangi kulvarlara doğru yol alacağını sadece dillendirmekle yetinmeyip, hatta gidişatla ilgili tarih bile belirliyorlar...

Amiyane deyimiyle; daha henüz çayı, dereyi, denizi görmeden peşinen paçalarını sıvayan bu “medyum”ların şu ya da bu  konularda ileri sürdükleri fetvalarının neredeyse hemen hepsi de eninde sonunda “fasarya”dan öteye gitmediği halde yine de bu insanları ciddiye alanlar hayli fazla!

Aslında kimlerin neye, niçin, nasıl inanıp veya inanmadıkları bittabii ki kendi keyiflerine bağlı ama beri taraftan da şu alemde herkes “ölüm”ün kaçınılmaz olduğunu ister istemez kabullenirken, aynı zamanda da bu “acı gerçek”le nerede, ne zaman, hangi koşullarda karşılaşacağını bilmediği, daha da doğrusu şimdilik bilmediği için bazen Medyum Memiş, Keto veya Zito’ların kapısını aşındırıp, arada bir de kahve fallarından umut bekleyip duruyorlar...

Bütün bunların dışında ayrıca tüm insanların bir anda yer ile yeksan olup, bir bakıma defterlerinin dürüleceğini, bunun zamanlamasının da “kıyamet” gününde Tanrı’nın vereceği bir emirle gerçekleşeceğini “kutsal” kitapların yardımıyla öğreniyoruz...

Kıyamet günü gelip çatmadan önce, tıpkı perşembenin gelişinin çarşambadan belli olduğu gibi, keza kıyametin kopacağını, daha da doğrusu kapımızda dolaşıp durduğunu belirten çeşitli emarelerin varolduğunu bu kitapları okuyup hatmettikçe hem daha çok bilgi ediniyoruz, hem de bu bapta ufkumuz açılıyor...

Kıyametin yanımızda yöremizde kol gezdiğini, bu nedenle de bir nevi “öncü” niteliğindeki kimi “uyarı”larını tren katarı gibi birbirinin ardından sıralamayıp, sadece öne çıkan şu üç madde halinde özetlemek gerekirse;

Kur’an’a göre: Mevsimler anormalleşecek...

İncil’e göre: Ruhsal hastalıklar artacak...

Tavrat’a göre: Anadolu’da 3. dünya savaşı çıkacak...

Kutsal kitapların kıyamet konusundaki bu “teşhis”lerinin hangisinin daha “isabetli”, daha “doğru” veya daha “önemli” olduğunu tartışmak hem abesle iştigal hem de günah sayılacağına göre, o zaman bu konulara hiç bulaşmamak şart!

Ancaak...”Oldu olacak, kırıldı nacak” kabilinden de olsa “kıyamet” denen bu “mesele” doğrultusunda iki laf etmek gerekirse; dilimizde hemen her fırsatta sıkça dillendirdiğimiz “Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar” deyiminden yola çıkıldığında; kıyametin öncüsü, bir anlamda habercisi olan bu veciz ifadenin içeriğini, derununda yatan “gerçek” yüzünü görmezlikten gelip, hele hele kulak ardı etmek özüme kalırsa, kıyametin belki de bizatihi habercisi midir, bunu da haftaya konuşalım Kirvem!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa