02 Ekim 2018 00:45

Almanya’yla ‘yerli-millilik’!..

Almanya’yla ‘yerli-millilik’!..

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Emperyalist sanki sadece Amerika! Sanki yerli ve milli olmak için Amerika ile küs olmak yetiyor!..

Erdoğan-AKP yönetimi, Suriye’de en başta birlikte işe başladığı Amerika ile anlaşamayınca Rusya’nın kapısını çalmıştı. Yoksa “kardeşim Esad” Batı’yla entegrasyona mesafeli durunca “katil Esed” olmuş... En çok Müslüman Kardeşlerden derlenen ÖSO’yla ABD “eğit-donatı” ile yola çıkılmıştı. Hatta Rus uçağı bile düşürülmüştü. Şimdi Amerika PYD/YPG ile birlikteyken Rusya ile yürünüyor.

Ve “Brunson Krizi” denip “Amerika ekonomik savaş açtı”yla izah edilen dolar fırlayınca Rusya yetmez oldu. Nasıl yetsin? Silah-külah açığı yok, S-400’leri de var, nükleer füze ve bombaları da. Ama ekonomisi ABD’yle boy ölçüşmeye yetmiyor.

Konu da “ekonomik savaş” olunca, yeni dostlar aranması farz olmuştur. Tam da o sıralar Almanya ne yapsam diye aranmaktadır. Çünkü Amerika Rusya’ya da yaptırım koymuş, ama asıl ekonomik savaşı, çelik ve alüminyumda yükselttiği gümrük vergileriyle ticaret savaşı olarak, Çin’le Almanya’ya açmıştır. Hem Türkiye 80 küsur milyonluk büyük bir pazardır ve hammadde kaynakları da fena değildir. Hem de Almanya’nın sarkmaya can attığı Ortadoğu’ya açılan kapıdır.

Almanya’yı kimse küçük görmesin. İki dünya savaşı çıkarmıştır. Dünyanın paylaşılması için büyük kapışmada eksikleri vardır, ama bir süredir tamamlamak için seferberdir. NATO’ya sığmamaktadır; Amerikan patronajından rahatsızdır. Bir de Transatlantik anlaşması iptal edilip ticaret savaşıyla üzerine varılınca yeni arayışlara yönelmesinde anlaşılmayacak şey yoktur.

İçeride ve dışarıda sıkışan Erdoğan-AKP yönetimi de arayıştadır. “Tencere-kapak” meselesidir. Karşılıklı eleştiriler unutulmamıştır, bagajdadır. Son Almanya ziyaretinde hem Erdoğan hem de Steinmeier’le Merkel diplomatik nezaket sınırlarını bile zorlayarak ortaya koymuşlardır. Erdoğan yine verilmeyen cami açılışı nedenli kitlesel toplantı iznini konu etmiş, Türkiye’deki Alman tutukluları gündeme getiren Alman Cumhurbaşkanını “Almanlar bile tepki gösterdi” diye suçlamış.. Karşı taraf da insan hakları-demokrasi eksiği odaklı eleştirilerini sürdürmüştür. Ama Erdoğan “bizim amacımız üzüm yemek” demiş, Almanya da işine bakmıştır.

“Üzüm” ya da iş nedir? “Yerli millilik”tir!

Yeni Şafak, “Üç alanda büyük açılım” manşetini atar. Bizzat Erdoğan, “Türkiye ile Almanya’nın savunma sanayi, ileri teknoloji ve sağlık alanında birçok müşterek adım atabileceği” söyler. “MR, tomografi... Çoğu Siemens ile ilgili. Belki Türkiye’de ortak üretim olabilir. Merkel’le kahvaltıda raylı sistemi konuştuk...”

Alman emperyalizmiyle “ortak üretim”. Ne dersiniz, “yerli ve milli” üretim mi olacaktır? Sadece sağlık değil, silah sanayi de öyle. İleri teknoloji de. Hiçbir emperyalist ülke başkasının kara kaşı kara gözü için ne teknoloji verir ne silah ve sağlık patenti ya da bilgisi! Dizginleri hep elinde tutar. Raylı sistem. 35 milyar Euro’luk yatırımdır. Almanya bunu tabii ki tepmez, yatıracağı sermayenin kârını gözetir. Milli mi olacaktır raylar ve sistemi? Ve transfer olacak kâr, vergi deyip alınacak Mehmet’in cebindeki üç kuruşluk para değil de nedir?

Şimdi Amerika’ya kızgın Erdoğan-AKP yönetimi onun zorluklarıyla mutlu oluyor. Gerçi Bahçeli hala aynı edebiyatı sürdürse bile, Erdoğan krizi Brunson’un da çıkarmadığını söyledi Almanya’da ama millilik burada mıdır? Danimarka buz-kıran kargo gemisi, ABD’yi by-pass edip Rusya’nın doğusundan batısına Kuzey Denizi’nden mal taşıyarak uluslararası ticarette dengeleri değiştirecek yeni rota açtı diye seviniyor Yeni Şafak. Çin, Rusya ve Avrupa ülkeleri yeni bir bağlantı yoluna kavuşuyor deyip manşet üstü yapıyor! İşçilere bir hayrı yoktur ya, Türk burjuvazisine hayrı ne olacak? Türkiye’nin tarafı orası mı yani?

Ancak asıl “yerli ve millilik” Mc Kinsey’e ekonominin anahtarının tesliminde. Damat Beyin Hazine ve Maliye Bakanlığı, ekonominin denetimini bu Amerikan firmasına verdi. Özelleştirilecek işletmelerin belirlenmesinden sair gelir kaynakları ve ve giderlere kadar Amerikalı söz sahibi oluyor! Amerika’ya kızgınlık mı? Bırakın canım, “aman anlaşsak” diye can atılmaktadır!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa