Sahici, sade, samimi: Feride Çetin
Fotoğraf: Envato
Yeni Türkiye sinemasından söz etmeye başladığımızdan bu yana birçok yeni isimle, yeni yüzle de tanıştık. Sinema her döneminin yıldızlarını, oyuncularını, yaratırken önemli ölçüt seyircinin beğenisi oldu. Objektifin/kameranın sevdiği yüzü seyirci de seviyordu. Kimi zaman çok iyi oyuncu olmak kameraya, seyirciye sıcak gelmek için yeterli olamıyordu. Tiyatro sahnesinde sahne sempatisi ne kadar önemliyse, kamera önü oyunculuğunda da benzer sempatilere, sıcaklıklara gereksinim vardı. Hem iyi oyuncu hem de objektife/seyirciye sıcaksanız yıldızınız yolun başında parlayabiliyor. Sinemanın ara kuşaklarından örneğin erkek oyuncularda, Talat Bulut, Uğur Polat ve Fikret Kuşkan, Nejat İşler böyle oyunculardan... Bu başarıyı yakalamış kadın oyuncular arasında Başak Köklükaya, Nurgül Yeşilçay, Meltem Cumbul, Vildan Atasever, Özgü Namal, Tülin Özen, Fadik Sevin Atasoy, Beste Bereket’i, Bergüzar Korel’i sayabiliriz. Yazı başlığında yer alan üç sözcüğün onu tanımlamak için yetersiz kalacağı Feride Çetin de başarılı işlerde yer alan, son dönemlerin başarılı oyuncularından.
İki Genç Kız filminde izlediğimde, birçok sinemasever gibi ben de Feride Çetin’i tanımıyor, ilk kez görüyordum. Filmin Behiye’sine kayıtlara geçecek bir başarıyla hayat vermişti daha ilk deneyiminde. İlk filmindeki başarılı oyunculuğuyla 13. Adana Altın Koza film festivalinde En İyi Kadın Oyuncu ödülüne layık görülmüştü.
İki Genç Kız’da Behiye suretinde izlediğimiz Feride Çetin’le başarılı olduğu kadar güzel bir oyuncu da kazanmıştı sinemamız. Birlikte oynayacağınız bir film sahnesinde kendisine, bir Yeşilçam göndermesi yaparak “Güzel olduğunuz kadar iyi bir oyuncusunuz da hanfendi” diyebilirdiniz.
Kutluğ Ataman’a asistan olmak, için yönetmen asistanı olarak gittiği İki Genç Kız setinden başarılı bir oyuncu olarak çıkan Feride Çetin yakaladığı başarılarla yetinebilecek sanatçı adaylarından değildi. Birikimlerine yenilerini ekleyerek yürüyecekti yolunda. Yanılmıyorsam öncesinde de Tiyatro Araştırmaları Laboratuvarı adıyla Ayla Algan, Erol Keskin gibi önemli isimlerin açtığı deneysel tiyatro atölyesinin seçmelerini kazanmış ve burada bir seneye yakın ders almıştı.
Sinemada kamera arkasında olmak istiyordu, Kutluğ Ataman’ın yerinde ‘keşfiyle’ oyunculuğa yöneldi. Zaman içinde kamera arkasında da önemli işler yapacaktır.
Söyleyecek sözü, hayata/sanata dair dertleri vardı ki, oyunculukta başarılı olmakla yetinmedi. Gazetelerde, dergilerde yazıları yayınlandı, okuduk; sayısı zamanla çoğalan kısa filmler içinde yer aldı. Çevirmenlik yapmış ayıracak zaman bulduğunda.
Bilgilerim beni yanıltmıyorsa 5 Kasım 1980 yılında İstanbul’da Bulgaristan göçmeni bir ailenin çocuğu olarak ‘merhaba’ demiş hayata. 2001 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV Sinema Bölümü’nü bitirip ardından Marmara Üniversitesi’nde Sinema-TV yüksek lisansı yapmış.
Feride Çetin’le ilk karşılaşmamız ‘rastlantısal bir zorunluluk’tu. Ayaküstü kısa sohbet, izlenen bir tiyatro oyunu sonrası aynı günün farklı zaman dilimine rastlayan ikinci karşılaşma da hoş, ‘sezgisel bir rastlantı’ydı. O günlerde aynı mahalleliydik.
“Rüya Gibi”, “Son Ağa”, “Hatırla Sevgili” ve “Yalancısın Sen” adlı dizilerin ardından Aşk ve Ceza dizisinde Çiçek suretinde çıktı karşımıza, Anneler ile Kızları dizisinde Gülizar karakterinde izledik.
48. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nü kazanan “Güzel Günler Göreceğiz” filminde beş ana karakterden biri olan Figen karakterine hayat veriyordu Feride Çetin.
Sahici, sade, samimi bir duruşu vardı. İçimi acıtan, o ‘sahici olmayan kalabalıklar’ içinde, belki de sahici bir yalnızlığın “biricik” haliydi gözlerinden yayılan derinlik. Adıyla müsemma bir incelikti sanki Feride.
Ödül töreninde sahnede yaşadığı/yaşadıkları sevinç lunapark neşesi yaşatıyordu izleyene. Çok ‘yıldız’ gördüğüm çocukluğumun bahçe sinemalarına gittim onlar ödül neşesi yaşarken. “Alaska, Frugo, Çamlıca gazozu ve ay çekirdekli yazlık sinemalar... Lunapark sevinçleri...
Henüz aşkın da, sinemaların da hayatımızdan çekilmediği yıllar... Ne çok film izliyor, ne çok unutulmaz yüzü seviyor, anılarımıza alıyorduk. İlk aşkımızla izlediğimiz ‘sonsuz aşk’ filmindeki kadar masum ve saf kalacak sanmıştık hayatı da yaşayacağımız bütün aşklarımızı da... O yılların güzellikleri kadar güzel, saf, sahiciydi bakışları da, sevinci de Feride Çetin’in.
İki Genç Kız filminde oynadığı Behiye rolüyle, 13. Adana Altın Koza Film Şenliği’nde (2006) “En İyi Kadın Oyuncu”, 17. Ankara Film Festivali’nde (2006) “Umut Veren Genç Kadın Oyuncu”, 11. Sadri Alışık Sinema Ödülleri’nde (2006), “Umut Veren Sinema Oyuncusu” ödüllerini kazanmıştı Feride Çetin.
Başlarda da söylemiştim, oyunculukta kazandığı başarılarla yetinecek bir sanatçı adayı değildi Feride. Çok daha fazlasını yapabileceğini biliyordu. Hırslı olduğundan değil, yetenekli olduğundan. Yeteneklerini geliştirebileceğine olan inancından, her yeni deneyiminde birikimlerine de yenilerini ekleyebildiğinden. Feride’yi yakından tanımıyor olsanız da yazdıklarını okuduğunuzda, gülümseyen yüzüne, gözlerine baktığınızda bunları anlayabilirdiniz.
Feride Çetin adıyla müsemma ve sahici, sade, samimi...
- Düşen yapraklar (1) 27 Mart 2024 04:15
- Nihat Ziyalan: Yılmaz Güney’in kan kardeşi, filmlerin kötü, gönlümüzün ve edebiyatın iyi insanı (2) 13 Mart 2024 04:20
- Nihat Ziyalan: Yılmaz Güney’in kan kardeşi, filmlerin kötü, gönlümüzün ve edebiyatın iyi insanı (1) 06 Mart 2024 04:15
- Bilal İnci: Zalim, gaddar, acımasız kötü adam 28 Şubat 2024 04:20
- Geleneksel Türk tiyatrosunun son temsilcisi: İsmail Dümbüllü 21 Şubat 2024 04:00
- Atatürk, ‘Ben Bir İnkılap Çocuğuyum’ filmi ve Münir Hayri Egeli (3) 14 Şubat 2024 04:15
- Atatürk, “Ben Bir İnkılap Çocuğuyum” filmi ve Münir Hayri Egeli (2) 09 Şubat 2024 04:20
- Atatürk, ‘Ben Bir İnkılap Çocuğuyum’ filmi ve Münir Hayri Egeli (1) 04 Şubat 2024 04:35
- Jönlükten kötü adamlığa bir sinema sevdalısı: Hüseyin Peyda 28 Ocak 2024 04:33
- Şerafettin Kaya: Ben İyi Biri Olmadan Önce 21 Ocak 2024 05:10
- Yeşilçam’ın Çınarları (6): Vedat Örfi Bengü: ‘Mısır’da sinemayı kuran Türk’ 14 Ocak 2024 04:43
- Yeşilçam’ın Çınarları (4): Aziz Basmacı, Vahi Öz 07 Ocak 2024 04:04