Papaz.. Hastaneler.. İş Bankası hisseleri...

Geçen yıl Eylül’de Polis Akademisi’nde Erdoğan:“Sizde de bir papaz var. Ver papazı al diğer papazı” diyor. Bu yılın 11 Ocak tarihli gazetelerine bakanlar, ABD yönetimine hitaben, Erdoğan’ın “Bundan sonra sen bizden herhangi bir teröristi istediğin zaman bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi alamazsın.” sözlerini görecekler. İki açıklamada ne yargı ne mahkeme var.

Sonuç ise, “Papaz”ın sadece serbest bırakılması değil, ABD’ye uçması oluyor. Arkasından sözcüler yandaş medyada açıklama üstüne açıklama yapıyorlar:”Bizde yargı tarafsız ve bağımsızdır”! Trump da“Erdoğan’a da teşekkür ediyorum” diyor.

***

Gazi Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Gazi Hastanesi Başhekimliği, altına el yazısıyla not ekleyip paraflayan Prof. Doktor Ahmet Demircan imzasıyla Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanlığına,90005124-949- sayı nolu talimat gönderiyor. Talimatta, açık şekilde, döviz sıkıntısı nedeniyle “hayati önemi haiz malzemeler alınacak olup, diğer elektif ameliyat, işlem vb. için kullanılacak olan malzemelerin alımı bir süreliğine ertelenecektir” yazıyor. Twitter’da döndü durdu, sonra Kılıçdaroğlu da üzerinde durdu.

C.Bşk. Kayseri’de “Eyy Kemal...” deyip Kılıçdaroğlu ve CHP’yi yerden yere vurdu. Ama Gazi’de böyle bir talimat yayınlanıp yayınlanmadığına, önemli sayılmayan ameliyatların durup durmadığına ilişkin laf etmedi.

CHP ve Kılıçdaroğlu’yla laf yarıştırmak öteden beri C.Bşk.’nın kolayına geliyor ve çok işine yarıyor. Karşısına kolay bir rakip alıp kişisel atışmalarla toplumu kendi amaçlarına uygun bir yerden bölerek kutuplaştırmak, anlaşılıyor, Erdoğan-AKP için iyi bir strateji. Oysa “Papaz” bir yana, gerçeğimiz, alıp başını giden dolarla patates-soğanın hali, elektrikle doğalgaza her şeyi pahalandırarak devletin yaptığı zamlar, durmakta olan sanayi, sinek avlamaya başlayan esnafın durumu, intiharlarla direnişlere neden olan işten atmalar... Onların üzeri örtülüyor, varsa yoksa parmaklarını oynatmayan Kemal ve CHP. Bu kuşkusuz siyasal sonuçlara da gebe ekonomik ve sosyal sıkışıklıkta yaklaşan seçimleri kuşkusuz “Kemal/CHP karşıtlığı üzerinden kurup atlatırız” diye düşünüldüğü kesin.

Bırakın CHP’yi, Kemal’i...Gazi Hastanesi başhekimi önemsiz ameliyatları durdurma talimatı yayınladı mı yayınlamadı mı? Ve ikinci soru: Şehir Hastaneleri ne alemde?

***

Ve M. Kemal’in vasiyeti. CHP’nin İş Bankası’ndaki hisseleri. Bankalar kâr etmeyi sürdürüyorlar hala, ama sanayi krize girdi, finans krizininse eli kulağında. Damat Beyin McKinsey’i elde patladı. Göstermelik “% 10 İndirim”  bir yana alınan önlem yok. Şimdi sorun CHP’nin hisseleri, öyle mi?

Peki. Geçmeyelim. Özel mülkiyetçi değiliz. Veraset intikali de öne sürmeyeceğiz.

Erdoğan Kayseri’de “CHP’nin yüzde 28 hissesi var ya... Bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, CHP kullansın diye yapmadı, hazineye gitsin diye yaptı.” dedi. Yani, M. Kemal hisseleri Hazine’ye devretmeyi bilmiyor muydu? İstese yapardı. Tartışmasız ki, M. Kemal istese hisseleri Hazine’ye aktarmayı bilirdi. Yapmadı. Hisselerin CHP’de olması ve gelirlerinin TTK ve TDK’ya verilmesi matah şey değil. CHP ve diğer iki kurumla hisse sahipliğini savunacak değiliz. Ancak, her şey işe geldiği gibi eğilip bükülmemeli!

AKP sözcüsü Ö. Çelik daha ileri gidiyor. “Atatürk milletimizin ortak değeri olduğuna göre, Atatürk’ün mirası Türk milleti adına değerlendirilmelidir. O Türk milletinin temsilcisi de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumlarıdır” diyor. İşe gelince “ortak değer” mi oluyor M. Kemal? Ve o kurumların epey bir kısmını kuran M. Kemal neden acaba o kurumlardan birine devretmemiş hisseleri?

Ve Hazine’ye devredilen Atatürk Orman Çiftliği’ne bakılsın. M. Kemal kurduğu koca çiftliği 1937’de Hazine’ye bağışlıyor. Şimdi, AOÇ arazisi, MKEK, Çimento Fabrikaları, kömür depoları, trafolar, konut kooperatifleri, Hal, Gazi Üniversitesi, Ankaray, Ordu Evi tarafından talan edilmiş görüntüde. Çiftlik arazisinde en son Beştepe Sarayı yapılıyor.

CHP’nin elindeki hisselerin önemi burada. Öyle anlaşılıyor ki, Varlık Fonu’na devredilen Ziraat ve Hak Bank’tan sonra İş Bankası hisselerine göz dikilmiş!