17 Ekim 2018 00:25

Gizli tanık vakası

Gizli tanık vakası

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Erzincan’da başsavcılık yapan İlhan Cihaner ile Üçüncü Ordu Komutanı Saldıray Berk’in tutuklanmasına yol açan gizli tanık, “Efe” kod adlı Bayram Bozkurt 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ üyeliği suçlamasıyla gözaltına alındığında Cemaatin “Saldıray Berk’in” yükselmesini bu şekilde önlediği itirafında bulunmuştu.

Rahip Brunson’ın kukuletalı gizli tanığı da A Haber’de yapılan röportajında misyonerlerin davetine uyarak gittiği kilisede bir müddet çalışmış ve nedense her türlü melanet gözünün önünde gerçekleşmişti. PKK’ye verilen paralardan, terör örgütleriyle ilişkilerden bahsederken kendisine röportaj sırasındaki gibi görünmezlik bahşeden kara kukuletasıyla sanki hep oradaydı. Brunson bu akla ziyan ifadeler yeterli delil kabul edilerek yargılandı. 

Rahibin serbest bırakıldığı duruşmada gizli tanık ifadelerini geri aldı. Kim olduğu şimdilik bilinmiyor ama hiçbir şeyin kokusu uzun süre gizli kalmadığından kukuletanın altındaki hesaplar da gizli kalmaz.

Artık merak konusu olmayan tek şey gizli tanık sisteminin nasıl çalıştığı. Olay yeri incelemesi sonuçlarından, ismi cismi bilirli görgü tanıklarının ifadelerinden, delillerden ve kanıtlardan oluşan iddianamelerin yerini tek başına alarak zırvalayan karanlık şahıslar, Efe lakabıyla maruf kişinin itirafından da anlaşıldığı, kriminal bir vakayı aydınlatmaktan çok siyasi bir işleve sahipler. 

Ergenekon, KCK davaları, Akademisyen soruşturmaları, Brunson vakası gibi büyük iddialarla açılan davalarda bunlardan mebzul miktarda var. Gizli tanık kurumunu yargı sisteminin arızi bir durumu sayamıyoruz ne yazık ki. Tersine gizli tanık denen ucubelik bünyenin ürettiği bir şey. Sistem ona muhtaç, onsuz yapamaz, onsuz köprüyü geçemez.

Tutuklanan Cumhuriyet ekibi, mahkemedeki savunmalarında iddianamelerin boşluğunu gayet iyi kanıtlamışlardı. Son zamanlarda açılan birçok davada da iddianame adıyla hakimlerin önüne konulan klasörler, hakimlerin bu klasörlerden çıkardığı sonuçlar cübbe düğmelerinin iliklenmesiyle başlayan sürecin değişik desibeldeki yankılarından ibaret. Televizyonda subliminal mesaj verdiği gerekçesiyle, terör örgütlerinin dördüne birden üye olduğu iddiasıyla yargılanan insanlar var bu ülkede. En son 159 muhtar “terör örgütüyle iltisaklı oldukları, göreviyle bağdaşmayan eylemleri nedeniyle” araştırma sonuçlanıncaya kadar görevden alındı. 

Soruşturma ve araştırmanın iddianın ve bununla ilişkili yaptırımın arkasından geldiği yerde gizli tanık ve muhbirlerin yükselen kıymet muamelesi görmemesi şaşırtıcı olur. Muhtarlar, neyle hangi örgüte üye olmakla suçlandıklarını muhtemelen epey geç öğrenecekler. Bu arada açlıkla da terbiye edilecekler. Muhtemelen bir gizli tanıkları da olacak!

Kamuoyu Rahip Brunson davasının enini boyunu, muhtemel sonuçlarını, gizli tanık hadisesini tartışırken AKP muhbirlerin yanı sıra, suçun ortaya çıkarılması ve delillerin ele geçirilmesine yardımcı olanlara da ödül verilmesini içeren bir torba yasa önerisini TBMM Başkanlığına verdi. Gizli tanıklar, içinde yer aldıkları olaylardan ne kadar nasıl nemalandılar bilmiyoruz. Ama artık ihbar edenlerin, kendi kendine dedektifçilik oynayarak çıkması muhtemel yasanın sonuçlarından yararlanmak isteyenlerin yolu da ödülü de açık görülüyor. Hangi siyasi hesap görücülerin bu yasaya dayanarak kimler için durumdan vazife çıkaracağı ise daha önemli bir konu.  

Bu gelişmeleri sadece hukuk sistemindeki yozlaşma açıklamaz? Elinde iki bayrak varken, İnönü’yü sadece Amerikan bayrağının göründüğü pozuyla servis etmek gibi bir siyasi tutumun başta hukuk olmak üzere, kurumlardan gelen yankısı böyle olabiliyor demek ki.

Gizli tanık gibi trajikomik şahsiyetler siyaset diye sahneye koyulan fars sayesinde varlar. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa