Hocaların beka sorunu

Geçtiğimiz günlerdeydi. Cumhurbaşkanlığı toplantı salonunda Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üyeleri, üniversite rektörleri, diğer ilgili, ilgisiz kişiler toplanmış, Cumhurbaşkanı’nı dinliyorlar, zaman zaman neyi alkışladıklarını anlayıp anlamadıklarından şüphe duyduğum şekilde heyecanlarını belli ediyorlardı. Bir ara söz geldi öğrenci burslarına dayandı. Devlet hali vakti yerinde olmayan öğrencilere Kredi ve Yurtlar Kurumu aracılığıyla burs veriyordu. Cumhurbaşkanımız rakamların üzerine basa basa, büyük ve kalın harflerle müjdeyi verdi. “Öğrenci bursları yeni yılda lisans öğrencileri için Beeeeşşş yüz lira olacak.” Salonda bir kıyamet. Cumhurbaşkanı’nın atadığı koca koca (?) rektörlerden, YÖK üyelerinden bir alkış. Müjdeler devam ettikçe alkış, gürültü.

-     Yüksek lisans bursları BİİN lira….

-    Yaşa… Varol..

-    Doktora öğrencilerimize BİİİN BEEEŞ YÜÜÜZ lira…

-    Heeeyyyyy.. Çok yaşa….

Alkışların tercümesi buydu. Çoğunun isminin önünde çok harfli unvanlar olan üniversite hocalarının, yöneticilerinin hiç biri, “Yahu bu 500 lira olan burs zaten 470 liraydı. Yüksek lisans öğrencilerine 940 lira veriyorlardı 1000 lira yapmışlar. Doktora öğrencileri 1410 lira alıyorlardı 1500 alacaklar, alabilirlerse. Artışların tamamı özel olarak hesaplanmış gibi yüzde 6,3. Bu artış eylül ayı enflasyonunu bile karşılamıyor. Oysa öğrencinin en çok kullandığı kağıt, fotokopi masrafları ikiye katlandı. Yeni yılda yemeklere, ulaşıma , barınmaya yapılacak zamlar daha belli bile değil” diye düşünmedi mi?

İçlerinde kesinlikle bunu düşünenler olmuştur ama bu öyle bir ‘salona doluşmuş insan psikolojisi’ ki, yanındaki, neyi alkışladığını bilmeden alkışlarken, senin, onun yanında oturup sahnedekinin ve seni sonradan izlenmek üzere çeken kameraların gözünün içerisine baka baka alkışlamadan oturman senin için beka sorunu.

Bu nedenle….

Öğrenci burslarına yapılan zammı hep birlikte alkışlıyoruuuzzz..