Batan gemi ve fareler
Fotoğraf: Envato
“Cumhurbaşkanı İttifakı dağılıyor mu?” Son günlerde politik gündemin merkezine oturan konulardan birisi bu. AKP ve MHP’nin yerel seçimlerde rant paylaşımında anlaşılamaması üzerine ittifak yapamayacağının ortaya çıkması ve bunun her iki taraftan ve en yetkili ağızlar tarafından “herkes yoluna” sözleri ile ilan edilmesi, genellikle Cumhur İttifakı’nın dağılması olarak yorumlandı.
Ancak ortaya çıkan bazı belirtiler ve en tepelerden yapılan açıklamalar ittifakın dağılmasından ziyade, yeni koşullarda, yeni biçimler altında devam edeceğini gösteriyor. Anlaşılan dalgalı kur misali bir ittifak göreceğiz. “Devletin Bekası” denilen temel politik ve ekonomik konularda ittifakın devam etmesi, diğer alanlarda tarafların kendi politik çıkarlarını güvenceye alacak politikalara yönelmesi bu ittifakın yeni biçimi olarak ortaya çıkıyor. Yani esnek bir ittifak biçimi şekilleniyor. Tabii ortaya çıkan her sorunda gizli pazarlıkları ve karşılıklı alışverişleri hesap dışında tutmamak gerekiyor.
Bunun neden böyle olduğunun açıklaması, her iki partinin kendi hesaplarının anlaşılmasında yatıyor. MHP, iktidarın destekçisi olarak derinleşen ekonomik krizin sorumluluğundan kaçınmayı, bazı politik konularda farklı davranmayı daha fazla yıpranmayı engelleyecek bir tutum olarak benimsemiş durumda. Erdoğan ve AKP ise günü kurtarma peşinde ve yerel seçimlerden başarıyla çıkmanın hesaplarını yapıyor. Danıştay’ın devreye sokulması ve andımız üzerinden AKP’ye bir demagoji alanı açılarak, özellikle Kürt muhafazakar çevreleri üzerinden hesaplar yapmasına fırsat tanınması bu hesaplardan sadece bir tanesi. Bu ise MHP ile olacak bir iş değil.
Burjuva politikasının genelde var olan iki yüzlülüğü ve halka karşı sahtekarca davranışları bu iki parti nezdinde zirve yapmış durumda. Tepede bir kayıkçı dövüşü, sonra yürüyen pazarlıklar, paylaşılan politik ve ekonomik rantlar, karşılıklı yıpranmayı en aza indirmeyi hesaplayan politik düzenbazlıklar. Ancak önemli bir noktanın altını kalınca çizmek gerekiyor: ekonomik krizin yaratığı ve daha da yaratacağı ağır tahribat politik zemini daha fazla kayganlaştırıyor ve bu durum yapılan ve yapılmakta olan hesapları her geçen gün daha fazla zora sokuyor.
Açıkçası dalgalar sertleşiyor ve gemi su alıyor. Ama iktidar gemisinin fareleri epeyce “kurnazlar.” Gemiyi terk etmiyorlar ama ilk fırsatta yeniden kamaralara dönmek üzere filikalara binip orada bekliyorlar, denize açılmıyorlar. Çünkü kaderleri ortak. Sevgili devletlerini ve savundukları sermaye düzenini çaresizce savunmaktan başka çıkar yolları bulunmuyor. Gemi onların gemisi, deniz ise işçi ve emekçi halktır. Fırtınanın kopacağını, dalgaların yavaş yavaş yükseleceğini hep birlikte göreceğiz!
- Ücret asgari, yaşam sefalet 13 Aralık 2024 05:40
- Genel grev ve direnişi gerçeğe dönüştürmek için 06 Aralık 2024 06:15
- Birleşik ve genel mücadele için 29 Kasım 2024 06:55
- Siz ne diyorsunuz? 22 Kasım 2024 05:31
- Gelişmelerin anlamı üzerine 15 Kasım 2024 05:25
- Direnerek kazanmak 08 Kasım 2024 11:13
- Elde ne var? 01 Kasım 2024 05:05
- İktidara ve düzen partilerine güvensizlik 25 Ekim 2024 15:00
- Dışa karşı cephe, içe karşı cephedir 18 Ekim 2024 05:06
- Muhalefet sorunu 11 Ekim 2024 05:27
- ‘İç cephe’ kimlere karşı güçlendirilecek? 04 Ekim 2024 04:53
- Sorumluluk sizde 27 Eylül 2024 05:37