‘Bir mücadele gazetası: Demokrat İzmir’ (1)
Fotoğraf: Envato
Yurdumuzda birkaç kez denenmiş, ama pek başarılamamış olan “demokrasi” niyetli uygulamalarda, yakın tarihimizden örnekler vermek gerekse hiç kuşkusuz birkaç haftadır elimden düşüremediğim bir kitabı okurlarıma tanıtmam gerekir: Bu önemli kitabın adını yazımın başlığına yerleştirdim. “Gazete” sözcüğünün yerel söylenişi olan “Gazeta”yı aynen alıntıladığım söz konusu kitabın yazarları, Aytaç Demirci ile Yusuf Rıza Düvenci. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitap, ülkemizde bir zamanlar verilen gerçek bir demokrasi mücadelesini, Demokrat İzmir gazetesinin ilginç serüveninde sergiliyor.
Gazetenin serüvenini şöyle özetleyebilirim:
1946 Seçimlerinin ardından İzmir adlı gazete kapatıldığında, bu kentimizde gerçek demokrasiye inanmış aydınlardan oluşan ilerici bir grup, Adnan Düvenci’nin yönetimindeki Demokrat İzmir gazetesini çıkarmaya başlamıştı. 1950’li yıllara gelindiğinde, sosyalist partilerin ve işçi örgütlerinin kapatıldığı, “solcu” bilinen aydınların çeşitli bahanelerle hapse atıldığı, muhalif gazetecilerin tutuklandığı bu dönemde, “tek yaprak” olarak çıkan “Demokrat İzmir”, iktidar karşıtı gerçek demokratların sesini duyurabildiği bağımsız bir gazete içeriğiyle yalnızca İzmir’de değil, ülke çapında geniş ilgi görüyordu. Demokrat Parti iktidarının henüz ikinci yılı olan 1952’de “Demokrat İzmir” gazetesi, Başbakan Adnan Menderes’in yönetim anlayışı karşısında, gerçek demokrasiyi savunmayı görev saymış, Menderes’in siyasal kliğini eleştirmeye başlamıştı. Gazeteye göre, özgürlükleri genişletme sözüyle iktidara gelen Demokrat Parti, tam tersi bir tutuma yönelmişti. 1954 genel seçimlerinden sonra ise nüfuz suiistimalleri ve yolsuzluklar karşısında, gazetede yurttaşların yöneticileri denetleme olanaklarını genişletmeyi öngören bir arayış egemen olmuştu. Çünkü Demokrat Parti’nin iktidardaki sekizinci yılında basın işçilerine 2.500 dolayında dâvâ açılmış, bu dâvâlardaki mahkûmiyet sayısı 800’ü aşmıştı. Dahası, 1955 yılından 1960’a kadar Demokrat İzmir gazetesinin aleyhinde kırk yeni dâvâ açılmış, sahibi ve yazı işleri müdürü için toplam 200 yıla varan hapis cezası istenmişti. Yalnızca “savcıya hakaret” dâvâlarından kesinleşmiş toplam 8,5 yıl hapis ve üç ay kapatma cezası alan “Demokrat İzmir”in kâğıt istihkakı bu dönemde yüzde 75 nispetinde azaltılmış, resmî ilânları ise bütünüyle kesilmişti. Bu cezalara daha sert yayın yaparak cevap veren gazetenin yönetim yeri olan bina, 2 Mayıs 1959 akşamı Demokrat Partili yöneticilerin koruduğu bir kalabalığın taşlı sopalı saldırısına uğramış ve içindeki 22 çalışanıyla birlikte ateşe verilmiştir. Neyse ki can kaybının olmadığı saldırıda, baskı makineleri ve araç gereçleri tahrip edilen gazete, izleyen 16 gün boyunca çıkarılamamıştır. Özetle dönemin iktidarından gerçek demokrasiye yönelik olumlu bir tutumun beklenmesi düşleri işte burada bitmişti.
Demokrat İzmir gazetesinin serüvenini, gelecek haftaki yazımda tamamlayacağım.
- Veda yazısı 01 Nisan 2019 19:40
- İki konu bir de sav söz 11 Mart 2019 20:05
- Atabaş'ın ardından 04 Mart 2019 19:30
- Ceyhun Atuf Kansu 25 Şubat 2019 23:10
- Fenerbahçe’nin Hâl-i Pür Melâli 19 Şubat 2019 01:19
- Beyin Göçü 12 Şubat 2019 00:33
- ‘Selim Ağbi’yi hatırlarken 05 Şubat 2019 00:00
- İstanbul Müzik Festivali 21 Ocak 2019 23:40
- Fiyatlar yasayla düşer mi? 08 Ocak 2019 00:24
- Ankara’da yeni bir dönem mi? 01 Ocak 2019 00:34
- Erdal Erzincan'la halk müziğimiz üzerine (2) 25 Aralık 2018 00:05
- Erdal Erzincan’la halk müziğimiz üzerine (1) 18 Aralık 2018 02:47