3 Aralık 2018

Ergenekon Davası, ‘kumpas’çı medya ve Evrensel

Yargıtay’ın Ergenekon davasındaki mahkûmiyet kararlarını bozmasının ardından İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen davada savcı mütalaasında “Ergenekon örgütünün varlığının ispat edilemediği”ni söyledi. Bu gelişmeyi ‘odatv’ adlı internet sitesi ve Aydınlık gazetesi “FETÖ’nün kumpaslarıyla gaza gelenler bugün suspus oldu” ve ”Dün Sevinç Manşetleri Atanlar Bugün Suskun” gibi benzer başlıklarla haber yaptılar.  Odatv ve Aydınlık’a göre, FETÖ’nün kumpasıyla gaza gelen gazeteler arasında Sabah, Yeni Şafak, Star, Türkiye, Akşam, Akit, Güneş gibi gazetelerin yanı sıra Evrensel gazetesi de yer alıyor. Bunların Evrensel’i iktidar yanlısı medya organları ile yan yana göstermelerinin nedeni ise, Evrensel’in o dönem attığı ‘Darbecilikten Ceza, Kontrgerilladan Beraat’ manşeti. 

Elbette odatv de, Aydınlık da Evrensel’in iktidar yanlısı medyadan çok farklı bir çizgide durduğunu çok iyi bilir. 

Peki, o zaman neden Evrensel’i iktidar yanlısı medya ile aynılaştıran bir tutum takınıyorlar?

Bu sorunun yanıtını odatv-Aydınlık’ın ve Evrensel’in bu dava sürecinde izledikleri yayın çizgisinde bulmak mümkün. Çünkü odatv-Aydınlık çizgisi, Evrensel’i iktidar yanlısı medya ile aynılaştırarak aslında Evrensel’in çizgisi ile de hesaplaşmayı amaçlıyor.

Neydi Evrensel’in Ergenekon davası sürecinde izlediği çizgi?

Birinci olarak Evrensel, Ergenekon davasının en başından bu davanın Erdoğan ve o dönem hükümet ortağı olan Gülencilerin iktidarı tamamen ele geçirmeye yönelik bir hamlesi olarak değerlendirdi. Yani bu davanın siyasi amaçlı bir dava olduğunu söyledi.

İkincisi Evrensel, bu davanın iktidar mücadelesinin bir parçası olmaktan çıkıp gerçekten ülkenin demokratikleşmesine hizmet etmesinin tek bir yolunun olduğunu söyledi. Davanın hükümete karşı darbe girişimi iddiasının ötesine geçmesi ve Ergenekon’dan tutuklu JİTEM’ci generallerin ‘özel savaş’ suçlarının açığa çıkartılması. Başka bir deyişle JİTEM bütün bağlantıları ve işlediği suçlarla açığa çıkartılıp dağıtılır ve hakikatlerle yüzleşme yönünde bir adım atılırsa bu dava ancak o zaman ülkede barış ve demokrasiye hizmet edebilirdi. Fakat davanın böyle bir seyirde ilerlemesini sağlayabilecek olan aralarında HDP Eş Başkanı Pervin Buldan’ın da bulunduğu kontrgerilla (faili meçhul) cinayetlerinde yakınlarını kaybedenlerin davaya müdahillik talepleri en baştan reddedilmişti.

Yani o zaman kendilerini davanın savcısı ilan edenler, bu davanın ülkenin demokratikleştirilmesine hizmet edebilecek bir hatta ilerlemesinin de önünü kesmişlerdi. İşte bu yüzden Evrensel’in o dönem odatv-Aydınlık tarafından hedef gösterilen ‘Darbecilikten Ceza, Kontrgerilladan Beraat’ manşetinin altında şunlar yazıyordu: “ Halka karşı işlenen suçların, ‘faili meçhul’ cinayetlerin yargılama dışı tutulduğu Ergenekon davasında “Hükümete karşı darbe girişimi” iddiasıyla ilgili olarak müebbet hapse kadar uzanan cezalar verildi” deniyordu.

Burada şunu da belirtmek gerekir ki, Ergenekon davasının açılması gibi kapatılması da iktidarın siyasi hesaplarından bağımsız değildi. Ergenekon davası, o dönem hükümet ortağı olan Erdoğan ve Gülencilerin nedenleri ayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte Türkiye’de güçlü bir siyasi odak olagelen ordu-generallerin siyasi etkisini sınırlayıp iktidarı ele geçirmelerine hizmet eden bir davaydı. Ama bu davanın kapatılması da aynı iktidar mücadelesinin bir parçası olarak gerçekleşti/gerçekleşiyor. Ergenekon davasıyla ordunun siyasi etkisinin zayıflatılmasından sonra bu kez AKP-Erdoğan ile Gülenciler (sonradan FETÖ) arasında iktidar mücadelesi baş gösterdi. Ve bu mücadele, 15 Temmuz 2016’da bir darbe girişimine sahne oldu. İşte bu kez dün kendilerini bu davanın savcısı ilan eden AKP-Erdoğan, bu kez “milli ordumuza kumpas kuruldu” demeye başladılar. Bu gelişmelere bağlı olarak Ergenekon davası da düştü. Perinçek gibi Ergenekon sanıkları da bugün Erdoğan’ın “vatan savaşı” verdiğini söyleyip ona destekte kusur etmiyorlar.

Odatv-Aydınlık gibi ordu-generallerden medet uman ulusalcı çevreler, Evrensel’le hesaplaşmak istiyorlar, çünkü Evrensel bugünkü ‘tek adam rejimi’ne karşı olduğu gibi askeri ‘vesayet rejimi’ne de karşıdır. Tıpkı 28 Şubat 1997’de Erbakan hükümetine karşı yürüyen tankları desteklemediği, gerici hükümete karşı gericiliğin başka bir biçimini savunmadığı gibi…

Son olarak odatv ve Aydınlık’a biz de bir soru soralım: Acaba Ergenekon davasına karşı takındıkları tutumu gene AKP-Erdoğan ve Gülencilerin zamanında benzer siyasi hesaplarla gündeme getirdikleri KCK davası konusunda da gösterebiliyorlar mı?

Evrensel, Ergenekon, KCK ve bugün Gezi direnişi bahane edilerek gündeme getirilen davaların siyasi hesaplarla bağlantılarına hep dikkat çekti ve eleştirel bir tutum takındı. Burjuva gericiliğin şu ya da bu kliğini değil, işçi sınıfı ve ezilen halkın çıkarlarını savunduğu için de yalpalamadı. Bu nedenle odatv-Aydınlık’ın Evrensel’i iktidar yanlısı medya ile yan yana göstermeleri, aslında kendi tutarsızlıklarını ortaya koymalarından başka bir anlam taşımıyor.

Evrensel'i Takip Et