24 Aralık 2018 01:00

Anadolu’nun sağlıklı yapı gereçleri - Tuğla - 2

Anadolu’nun sağlıklı yapı gereçleri - Tuğla - 2

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Tonozları, kubbeleri, kemerleriyle, sırlamalarıyla elbette yol gösteriyordu Selçuklar, kendilerinden sonrakilere.

Ortaasya’ dan, İran’ dan, Mezopotamya’ dan öğrenip de  mi gelmişlerdi, yoksa Bizans’ da önlerinde mi bulmuşlardı ?

Benim için çok da açık değil… Ama öğrenmişlerdi… Özellikle sırlamada, seramikte ulaştıkları sonuçlara, yapım yöntemine bugün bile ulaşamadık diye yazıyordu Friedrich Sarre yirminci yüzyılın başlarında.

Selçukların en iyi mimarları Keluk bin Abdullah “ihtida” etmiş, din değiştirip Müslüman olmuş bir kişiydi. Bizanslı yapıcılar Selçuk döneminde işlerini yapmayacaklar mıydı? Elbette sürdürdüler işlerini…

Bilgi bilgi üstüne…

Bilginin kıskançlığı olmaz ki…

Bilgi de, sevgi de paylaşmayınca büyümezler diye inanırım ben bildiğiniz gibi.

İlerleme yeni yollar açacak, bilgi elden ele geçecektir.

Üstelik duvar örmenin en iyi biçimi, en sağlamı eskil çağdan beri, Bozukkale’ den beri örneklenmişti.

Selçukların kubbeleri, bu bilgi ilerlemesini en açık biçimde gösterirler. Kubbelerinde yazılar yazarken, yapımda sağlamlığı da sağlamışlardı.

Osmanlı, Selçuk’tan aldığı bilgileri geliştirdi.

Osmanlı, savaşmaktan yapamadığı süreklilik isteyen işleri yerlilere bıraktı.

Ermeniler usta taşçıydılar. Rumlar da her işi beceriyorlardı. Çünkü bir gelenekleri vardı. Osmanlının işi savaşmaktı. Ama işveren olarak kurduğu düzeneklerle yapı yöntemlerinin daha da ilerlemesini sağladılar.

1920 lerde iyi yapı ustaları “mübadele” de,  gerçekte yabancı oldukları başka bir ülkeye yollanınca, Cumhuriyette biz yapı yapmayı neredeyse yeniden öğrendik.

Kısa sürede, gerçekten önemli ilerlemeler gerçekleştirdik.

(Sürecek)

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa