02 Ocak 2019 00:18

Yine, yeni, yeniden: Barış

Yine, yeni, yeniden: Barış

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bazen bir öykü okur, bazen bir öyküde yaşar insan. Yılbaşı 'yine, yeni, yeniden' diyebilmenin ortak öyküsü. Paul Auster'e göre "okuyucusunu inandıran her öykü gerçektir". Tüm dünyada gündelik hayat 1 Ocak'ı yılın ilk günü olarak yaşıyor nihayetinde. Her ne kadar Çinliler, Kürtler, Araplar ve nice halkların tarihinde ve gönlünde böyle olmasa da.

Türkiye, Rusya ve Avrupa Birliği'nin kış saati uygulamasından vazgeçtiği bir yılda yaşıyoruz. Oysa çiçeklerin, börtü böceğin, bebeklerin, demanslıların ve cümle Alzheimerlıların ulusunun, hükümetinin olmadığı aşikar. 'Siyaset' adına hile hurdalı, kayyum mayyumlu yıllardan geçiyoruz. Yakında velev ki yeniden seçilemeyeceklerini anladılar, yılbaşını öteleyip bir yılı 450 güne çıkarırsa birileri, şaşırmamak lazım. Misal Roma İmparatorları ve yöneticileri görev sürelerini uzatmak için takvimle sürekli oynadılar. Bu nedenle M.Ö. 153 yılında Roma Senatosu takvimi yeniden düzenledi ve 1 Ocak'a aldı. Ama yönetenler rahat durmadı ve sürekli yılbaşı ile oynamaya devam etti ve yılı masa başında habire uzattılar. Öyle ki "Julius Caesar yılbaşını yeniden 1 Ocak kılabilmek için M.Ö. 46'da o yılı 445 güne uzattı". Ama o yıllarda da börtü böcek için bir yıl yine 365 gün olmaya devam etti.  

"Bir yaşam hiçbir şeydir ama hiçbir şey de bir yaşam değildir" cümlesini ilk okuduğumda, tıp fakültesinde ders kitabımın ilk sayfasına yazmıştım yıllar öncesinde. Bu her birimiz için söylenebilir olsa da kimi yaşamlar daha bir anlam katar bu söze. Tek bir yaşama çoğul öyküler sığdıran öyle çok insan var ki! Misal Şebnem Korur Fincancı ve Gencay Gürsoy hocalar...

Tüm yaşamını bilime, öğrencilerine, ülkemizde ve dünyada işkencenin önlenmesi ve insan hakları ihlallerinin son bulmasına adayan TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı hocamız barış mücadelesinde şimdi ceza kıskacında. Aynen geçmiş Türk Tabipleri Birliği (TTB) başkanlarından Prof. Dr. Gencay Gürsoy ve "Savaş bir halk sağlığı sorunudur" diyen önceki TTB Merkez Konsey başkan ve üyeleri gibi.

Halk arasında 'insan gibi insan' sözü dar zamanların aranılanıdır. Şimdilerde bu sözün öznelerinden Şebnem Korur Fincancı, Gencay Gürsoy ve TTB Merkez Konsey üyeleri, yüzlerce barış akademisyeni "barış" başlığında yargılanıyor. Savaş ve çatışma kışkırtıcılığının serbest, barış mücadelesinin yasak kılınmasına tanıklık etmek kader olmamalı. Zaman, günümüz ressamlarından Grayson Perry'nin bir sergisinden esinle "Küçük Farklılıkların Kibri"nden azade olma zamanı. Birlikte başarmanın, bu cendereyi bertaraf etmemin yollarını bulabilmeliyiz.

Sosyal iyilik hali olmadan sağlıklı kalamayız. Barış olmadan da sosyal iyilik hali mümkün değil. Savaşın dili gündelik hayata ve mahkeme salonlarına hakimse eğer, dünyanın en gelişkin hastane ve sağlık sistemine sahip olsanız ne yazar! Sağlıklı olamazsınız tek başınıza. Sağlıklılık bireysel bir başarı öyküsü değildir, bir hedef değildir, birlikte başarılabilecek bir yoldur. "Barış: Düşmanın insanlaştırılması". Zor ama elzem. Barış aynen sağlıklılık gibi bir hedef değil yol. Bu yolu yaşamak gerek. Bu yolun dışında kalanlar için ise 'barış' bir öykü. Ve barış yolunda kalanların inandırıcılığı öyküyü herkes için gerçek kılabilir. Teşekkürler Şebnem ve Gencay hocalar, TTB, cümle barış akademisyenleri yeni yılda da yine, yeni, yeniden barış dediğiniz için.

Sağlıcakla kalın.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa