11 Ocak 2019 00:05

MEB’in öğretmen vizyonu: Medyumluk mu, kahinlik mi?

MEB’in öğretmen vizyonu: Medyumluk mu, kahinlik mi?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Spiritualizm; “beden-ruh problemi”ne dair bir boyuta işaret etmektedir. Plotinus’ta varlık katmanları ile ilgilidir. Descartes’ta iki töz saydığı “res cogitans” ve “res extansa”nın psikofizyolojik ilişkisi, daha çok da tinsel veya ruhsal perspektiften bunun tartışılması ile ilgilidir.

Ortaçağ düşüncesinin, teolojinin/ilahiyatın kurucu düşünürlerinden biri kabul edilen Plotinus’a (M.S. 205-270) göre, 1- En üstte Bir-İyilik-Tanrı, 2- Onun altında spirit (genel idea, nous), 3- Onun da altında bireysel ruh (geist, soul, toprak, nefis, soluk), 4- Sonra beden-cisim (canlı vanlık), 5- En altta madde (cansız varlık) yer almaktadır.

Spiritüalizm; gerçekliğin/hakikatin ruhsal/tinsel olarak belirlendiği, dolayısıyla bedenin de ruhsal/tinsel bir belirlenim olduğu, bu belirlenimin bedende görünüşe geçtiği/dışa vurulduğu yönünde bir anlayışa dayanmaktadır.

Daha basit bir dille söylersek; bio-psiko-sosyal bir varlık olarak insan da dahil materyal cinsten ne varsa, fiziki olarak her ne varsa, bunlar görünenlerdir, esası ruhlara ve spiritüel olana bağlıdır. Yani olan biten ne varsa; varoluşları Tanrı/lara, ruhlar alemine, idelere bağlıdır.

Plotinus’tan devam edersek; üsteki alttakileri beliryebilmekte, ancak alttakiler üsttekileri beliryememektedir. Bunun epistemolojik anlamı; dünyevi bilimler ve felsefe, bir başka deyişle dünyevi idrak ve akıl ancak en alttaki madde ve cisim (cansız ve canlı varlık) düzeyinin bilgisi ile sınırlı kalmaktadır.

Dolayısıyla modern bilimlerin temel veri kabul ettiği dünya bir’in, tanrının, nus’un, ruhun veya genel idelerinin yaratımı olup duyum ve idrak “dış dünya/görünür dünya” ile sınırlı bulunmakta, bir tasavvurdan ibarettir, hatta hiçtir/yoktur.

Jung’a göre spiritualizmin kökleri; Kızılderililerde, animistik düşüncede, şamanlar arasında veya bazı din ve mezheplerdeki hastalık tedavi şekillerinde (büyücülük, nuskacılık, günah çıkarma vb.), genel olarak yogacılık ve mistisizmde bulunmaktadır.

SKOLASTİK EĞİTİM VEYA MEDYUMLUK

Çok kısaca skolastik eğitim, düşünme veya akıl yürütme; ana sayıltının (temel önermenin)

• Ya doğrudan dini metinlere (İslam için Kur’an’a, Hadis’e, dini genellere, dogmalara),

• Veya dini otoritelerce (Kilisece) kabul edilen sözlere dayandırarak kıyas yapılması veya çıkarımda bulunulması şeklindedir.

• Dolayısıyla önce temel dini akait ve metinleri bilmek, ezberlemek gerekmektedir.

Akıl yürütmenin tek sağlam yolu en başta vahiy olmak üzere genel kabullere dayandırılan “kıyas”tır. Kıyas dışında hiçbir veri veya gözlemler akıl yürütme veya çıkarımların sağlam dayanağı (sağlam bilgi kaynağı) olarak kabul edilmemektedir.

Sonuçta dünya ve yaşam dikkate alınmamakta, tüm eğitim ve akıl yürütme, vahyi ve başlangıç kabullerini doğrulamaktan ibaret kalmaktadır.

Teolojik eğitim anlayışının özünü; bu vahyin/nassın öğretilmesi oluşturmaktadır, aksi takdirde spiritüel olanın yani sırlar dünyasına ulaşmanın yolu akıl olmadığına göre, geriye rüya, kalp gözü, mistisizm veya medyumluk kalmaktadır.

MEB’İN VARLIK ANLAYIŞI VE FELSEFESİ: 'PSİŞE'NİN ÖTESİNDE 'SPİRİTÜEL' VAR

Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimin ana zeminini “spiritüel” olana dayandırmaktadır:

“Medeniyetimizin kutsallık atfettiği insan, düşünen, sosyal bir hayvan sınırlarına hapsedilmekten azat edilmeli; somato-psiko-spiritüel (beden-psişe-ruh) fıtratıyla kabul görmelidir.” 1- Eğitim sistemimizde, bireyi beşerlikten insanlığa tekamül ettiren ruh [yani spiritüellik], eğitim felsefesine; 2- Duyum, duygu ve biliş işlevlerini düzenleyen psişe, eğitim kuram, yöntem ve uygulama stratejilerine; 3- Somatik yapı ise eğitimin uygulama ortam ve araçlarına denk düşecektir.” (Meb 2013 Vizyon Belgesi 2023, s.16; numaralandırma ve koyulaştırma bana ait).

MEB psişik yanımıza, akıl ve düşünme yanımıza bir ek daha yapıyor ve bunu Plotinus’ta olduğu gibi en üste yerleştiriyor: Spiritüellik. Dahası bu eğitim felsefelerini, vizyonlarının temelini oluşturuyor.

MEB’İN ÖĞRETMEN VE EĞİTİM VİZYONU: 'SPİRİTÜEL' EĞİTİMİN YOLU KAHİNLİK VEYA MEDYUMLUK

MEB’in belirttiği gibi, “modern psikoloji ve eğitim, insanı biyopsiko-sosyal bir varlık olarak açıklamak”la sınırlı kalıyorsa, spiritüel olan kısım bilimin ve aklın sınırlarını aşıyorsa, öğretmenin büyücü olması, şaman olması, kahin olması, haşa bir tür peygamber olması mı isteniyor?

Gaipten nasıl haber alınıp çocuklara en doğru olan yani gaipten alınmış bilgi, haber-enformasyon veya kehanet becerisi kazandırılacak?

Bunun eğitim ve öğretmen modeli nedir? Gaipten haber alıp öğrecilere bildiren öğretmeni nasıl yetiştereceğiz? Böyle bir eğitimi nasıl vereceğiz? O halde; müfredat ve ders kitaplarının, akıl ve bilimin “sınırlı” bilgisine bağlı kalınmaması da gerekmeyecek mi? Gaipten aldığımız spiritüel olana dair, kahinliğe dair bilgimiz daha üstte ise bilimin, aklın, vicdanın, müfredatın ötesinde kendi sezdiklerini anlatan öğretmen daha üstün öğretmen olmayack mı?

En barizinden Cübbeli Ahmet modeli nasıl olur acaba?

Daha yaygın modeli, medyumluk nasıl olur acaba?

Alan Kardec’in “ruhsal irtibat” seanslarına dönüşterebilir miyiz? Eğitim Fakültelerini ve okullarımızı, nasıl olur acaba?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa