Özellikle Marmara, Ege kıyılarımız zeytin cenneti değil mi?
Bilmeyeniniz yoktur sanırım.
1200 yıllık bir ağaçtan zeytin topladığımı hiç unutmuyorum. İçinde bulunduğu Mimar Sinan’ın yapısından çok daha eski…

Anadolu’ dan daha batıya geçmiştir zeytin ağacı benim bildiğim.
Ancak nedense zeytinden, zeytinyağından yeterince yararlanmayı beceremeyiz.

“Var yılı” ,”yok yılı” diye bir şey vardır. Bilen bilir.
Biz, zeytin ağacından zeytin tanelerini, neredeyse hâlâ, uzun sırıklarla döverek toprağa serilen bir örtünün üzerine dökeriz. Sonuçta, kırılan dallardan ertesi yıl ürün alamayız. Var yılından sonra yok yılı gelir. Dar gelirlinin bir an önce, yaşamı için gerekli parayı elde etmeğe çalışmasıdır bunun nedeni. Oysa böylece, alacağımız ürün yarı yarıya azalır. 

Elde edilen zeytin taneleri çeşitli yöntemlerle sıkılıp zeytinyağı elde edilir. Yağların en değerlisi olan zeytinyağının değerlendirilmesi ulusal siyasayla düzenlenmemiştir. Kimileri zeytin ağaçlarını kesip, yok edip yapı bile yaptırabilmektedirler benim bildiğim.

Bütün çağdaş baskı araç - gereçlerinin yapım yeri İzmir idi bir çağlarda. En azından yirminci yy başlarında…

Edremit’ in Güre mahallesinde (beldesinde) kıyıda, bir zeytinyağı üretim yeri vardı. Bütün  yapının, aygıtların saptama çizimlerini yaptırmıştım. Oğlum Memet Bektaş ile Birol Koni yapmışlardı bu işi benim için… Amacım, burayı derleyip toplayıp bir zeytinyağı müzesi gerçekleştirmekti. Hem üretim yapılacaktı burada, hem de gecelenebilecekti. Elbette yöre yemekleri de yenilebilecekti. Olmadı, beceremedim. Kamu adına yapılacaktı her şey…

Oysa “ Kösem Zeytinyağı Müzesi” ile başarılmıştı bu iş.
Dr. Levent Köstem, kendi işinin dışında, varını yoğunu, tüm gücünü bu yola dökmüştü. Eşi Güler Köstem ile çocuklarıyla bir de vakıf kurmuştu.

Müze, yirmi dönüm üzerinde, 5.650 metrekare kapalı bir bölümden oluşuyor.   
Anadolu topraklarında bu güne dek kullanılan tüm zeytinyağı elde etme yöntemleri 1/1 ölçekte sergilenmiş. Tüm evrimi izleyebiliyorsunuz. Anadolu’nun, özellikle Ege’nin, Urla yarımadasının zeytinciliğini, kültürünü ilgilenenlerle buluşturmayı amaçlıyor müze… Çocuklar ile, yetişkinlerle çok yararlı bilgileri paylaşıyor. Özellikle çocuklar için bir yaşayan müze burası…

Önemli bir deneyim elde edilecek bir yer söz konusu müze…Eski İzmir-Çeşme yolu üzerinde, Uzunkuyu- Çeşme arasındaki bu müzeyi görmek gerekiyor.
Bilseniz ne emek verilmiş…
Kutluyorum Dr. Köstem’i…

Evrensel'i Takip Et