15 Ocak 2019 23:30

AKP döneminde medyada mülteci temsili

AKP döneminde medyada mülteci temsili

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Haberlerde kullanılan dil, okuru çoğu zaman bir bilinç oluşturma sürecinin nesnesi haline getirir. İlk bakışta tarafsız bir tanım biçimi olarak algılanan yüklemler ya da sıfatlar, aslında belirli bir politikanın inşası bakımından iş görür. 

İşçi eylemleri ya da çeşitli hak arama eylemlerine dair haberlerin sonunda gördüğümüz ‘Olaysız dağıldılar’ vurgusu, bir habercilik klişesi olarak her gün yeniden üretilerek kanıksanmıştır. Kriminalize edici bir özelliğe sahip olan bu ifade, hiçbir TÜSİAD toplantısı haberinin sonunda kullanılmaz örneğin. 

Ya da, Hürriyet’in internet sitesinde Erdoğan’ın açıklamalarının yıllardır, ‘Erdoğan’dan önemli açıklamalar’ başlığı ile sunulması da özünde iktidar üreten bir habercilik dilidir. 

Edward Said’in ‘Haberlerin Ağında İslam’ adıyla yayımlanan kitabı, haber metinlerine yerleştirilen oryantalist klişelerin, sömürgeci bir söylem biçimi olarak, hegemonya inşasında, bir ağır silah kadar etkili olduğunu göstermesi bakımından çarpıcıdır.  

Epey zamandır, medyanın çeşitli alanlara dair habercilik dilinin analizine ilişkin önemli çalışmalar yapılıyor. 

Ama günahkar medyamız, bu tür çalışmalardaki eleştirileri üzerine alınmıyor. Çünkü dilindeki sorunlar, çoğu zaman yayın politikasına bağlı özel bir seçişten kaynaklanıyor. 

Ama bu, bu tür çalışmaların, okur bilincinin geliştirilmesi ve mesleği doğru bir temelde icra etmek isteyen gazeteciler için kıymetini ortadan kaldırmıyor. 

‘Hâlâ Gazeteciyiz’ için hazırlanan medya raporlarının 7’incisini oluşturan Funda Cantek ile Cavidan Soykan’ın ‘AKP Döneminde Medyada Mülteci Temsili’ başlıklı çalışması da bu kıymetli çalışmalardan biri. 

Çalışma kapsamında, Sözcü, Hürriyet ve Yeni Akit gazeteleri taranarak, bu gazetelerde göç süreçleri, göçmenler ve Türkiye’nin göç politikalarının nasıl çerçevelendiği tespit edilmeye çalışılmış. Neden bu gazetelerin seçildiği ise, üçünün de hitap ettikleri kitlenin birbirinden büyük ölçüde farklı olmasıyla açıklanıyor.

AKP iktidarının Suriyeli mülteciler politikasının, izlediği dış politika ile doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekilen çalışmada, Suriyelilerin ülkeye ilk giriş yapıp, kamplara yerleştirildikleri dönemden itibaren uzun bir süre ‘Müslüman kardeşlerimiz’ ve ‘misafirlerimiz’ olarak anıldığı vurgulanıyor. 2016 tarihinden itibaren yapılan değişikliklerle ise, Suriyeli mültecilere her an kendilerini sınır dışı edebileceklerini hatırlatılmaya başlanıyor. “Misafirler” artık hem tehdit edilmekte hem de gerektiğinde sınır dışı edilmektedirler!

Suriyelilerin medyadaki temsiline dair rapordaki bazı saptamalar ise şöyle:

“- Suriyeli mülteciler, sürekli olarak medya tarafından “Vatanını savunmaktan kaçan, korkak, devletten maaş alıp yan gelip yatan tembel, bilinçsizce çocuk sahibi olup üreyen, hastalık yayan, Türk vatandaşlarının elinden işlerini alan, kültürel olarak ‘Türklere göre’ geri bir toplum” olarak resmedilmektedir.

- Medyada mülteci çocuklar da dilenen, sokakta başıboş dolaşıp mendil satan, suça karışmış ve mağdur olarak resmedilmektedir.

- “Gece sokakta Suriyeli avına çıkıldı” başlığıyla yine Gaziantep’teki gerginlik konu edilmektedir Sözcü’de. Haber başlığındaki “Suriyeli avı” ifadesi aşağılayıcı ve kriminalize edicidir. Ayrıca gazete, habere eşlik eden fotoğrafta görülen öfkeli erkekleri muzaffer birer avcı gibi gösterip linç girişimini cesaretlendirmektedir. 

- Aynı olay Hürriyet’te “Suriyeli gerginliği” başlığıyla verilmektedir. Bu başlık Sözcü’nünkine kıyasla daha az ajitatiftir. Ama öte yandan, polisiye olaya karışan Suriye uyruklu kişiden yola çıkarak, tüm bir Suriyeli mülteci topluluğunu olayın tarafı olarak göstermektedir.

- Yeni Akit’in “Suriyeli mülteciler kesin dönüş yapıyor” haberine eşlik eden fotoğraf ise çarşaflı ve sadece gözleri görünen bir mülteci kadını göstermektedir okura. Doğrudan kameraya bakan bu güzel gözlü kadın, Yeni Akit’in Suriyeli mülteci temsilidir. Gazetenin yaptığı, mülteciyi cinsiyetlendirmek, bunu yaparken de oryantalist bir yaklaşımla, güçlü olanın himayesine giren, yersiz-yurtsuz, zayıf fakat arzu uyandırabilecek bir kadın olarak sunmaktır.

- Yeni Akit yazarlarından Mehtap Yılmaz ise mülteci akınının ilk yıllarından beri tartışma konusu edilen “Vatanını düşmana terk edip kaçan Suriyeli” imgesini, “Suriyeli mülteciler keyif çatarken neden Mehmetçik savaşıyor?​” başlıklı ajitatif yazısında geri çağırmaktadır. İktidar destekçisi Yeni Akit’te, iktidarın söylemindeki ve siyasasındaki değişime paralel bir dönüşüm gözlenmekte, mağdur misafir kardeşler, korkak, vatan haini ve ehlikeyif bir topluluğa dönüştürülmektedir.”

Özellikle habercilerin raporun tamamını okumalarında fayda var.

Yazıyı bağlarken, son söz: Başkasını tarif ederken kullandığınız bir söylem, aslında sizi de tarif eder, sizi de söyler.

Not: Rapora buradan ulaşılabilir:

 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa