Ücretin eksik gösterildiği durumda iş kolundaki duruma bakılabilir
Fotoğraf: Envato
Soru: İşveren, ücretlerimizi hiç gününde ödemiyor. Bir iki ay geç ödüyor ve içeride mutlaka alacağımız oluyor. Biz bu sebeple iş sözleşmesini sonlandırıp tazminatlarımızı alabilir miyiz? Ama bizim aldığımız gerçek ücret ile bankaya yatan aynı değil. Bir kısmını elden alıyoruz, asgari ücret kısmını bankaya yatırıyor. Bu durumda açacağımız davada ücretimizin daha yüksek olduğunu nasıl ispatlayabiliriz?
Cevap: Ücretlerin ne kadar olduğunun ispatı çoğunlukla iş davalarında önemli bir sorun olmaktadır. Özellikle 10 ve daha üzeri işçi çalıştıran işyerlerinde işçi ücretlerinin bankaya yatması zorunluluğunu getiren düzenleme sonrası, ücretlerin bir kısmının elden ödeniyor olması maalesef artık sanki olağan bir uygulama oldu. Ancak, bu durum, yani ücretin tamamının bankaya yatmaması açıkça kanuna aykırıdır. Hatta; “Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır” ifadesi Yargıtay kararlarına da yansıyan ve bu işçinin ücretinin eksik gösterildiğinin bilindiği ve hatta ne için yapıldığı da belirtilmektedir. (Yargıtay 7. HD, 2013/8927 E, 2013/16396 K, 28.10.2013 tarih).
Bu gibi iş sözleşmesinde ücret miktarı açıkça kararlaştırılmadığı durumlarda, ücret miktarı Borçlar Kanunu’nun ilgili hükmüne göre, yani örf ve adete veya toplusözleşmelere göre belirlenmektedir. Yargıtay, iş sözleşmesinde ücret miktarının kararlaştırılmadığı veya ücret miktarının düşük gösterildiği durumlarda tanık beyanları ve işyeri kayıtlarının incelenmesinden de sağlıklı bir sonuca ulaşılamadığı takdirde emsal işlerde çalışan işçilerin ücretlerine göre ücret miktarının belirlenmesi gerektiği şeklinde kararlar vermektedir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, ücret miktarının iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı veya eksik gösterildiği durumlarda, işçinin kişisel nitelikleri, hizmet süresi, unvanı, yapılan işin niteliği gibi özellikleri belirtilerek, bu vasıftaki bir işçinin alabileceği ücret miktarının ilgili meslek odası veya meslek kuruluşundan sorularak bu sonuca göre, karar verilmesi gerektiğini ifade etmektedir.
Yargıtay, ayrıca kalifiye bir işçinin asgari ücretle çalıştığını gösteren imzalı ücret bordrolarına itibar edilemeyeceğine ve emsal ücret araştırmasının yapılması gerektiğine yönelik de kararlar vermektedir. Bu karara göre, kıdemli ve nitelikli bir işçinin bordroda imzası olsa bile asgari ücretle çalışması hayatın olağan akışına aykırı bulunmaktadır.
Dolayısıyla, ücretin miktarının tespitinde sadece bordro değil, diğer yazılı ve sözel deliller de dikkate alınmaktadır.
İş sözleşmesinin temel edimlerinden biri olan işçinin ücretinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi işçi açısından haklı fesih sebebidir ve bu durumda kıdem tazminatına hak kazanır.
- Emeklilik fesih nedeni olur mu? 20 Ocak 2025 06:05
- Yaptığım iş nedeniyle bel fıtığı olunca istifa ettim, tazminatı alabilir miyim? 13 Ocak 2025 04:00
- Sosyal medya paylaşımları işten atmaya gerekçe olur mu? 06 Ocak 2025 05:01
- Sigorta kaydı yapılmayan ücretli öğretmenin hukuk mücadelesi 23 Aralık 2024 04:02
- Özel okul öğretmenleri kıdem tazminatı alabilir 16 Aralık 2024 04:42
- Patron, istemediğim halde vardiyamı değiştirebilir mi? 02 Aralık 2024 04:34
- ‘Ameliyat oldum tazminatımı alıp çıkabilmek için belli bir süre var mıdır?’ 25 Kasım 2024 04:30
- Elden aldığım ücretim ödenmeden işten ayrılsam daha sonra bu parayı alabilir miyim? 18 Kasım 2024 04:30
- Bakım yükümlülüğü nedeniyle ayrıldığım iş yerinden haklarımı alabilir miyim? 11 Kasım 2024 04:20
- Eski iş yerime dönersem kıdem tazminatım kaldığı yerden hesaplanır mı? 28 Ekim 2024 04:39
- Yazılı bir iş sözleşmesi olmasa dahi işçi, hakları için ihtarname çekebilir 14 Ekim 2024 05:05
- Hukukta zamanın geçmesi düzenlemeleri: Zaman aşımı ve hak düşürücü süre 30 Eylül 2024 04:45