Lübnan'ı huzursuz günler bekliyor
Fotoğraf: Envato
Lübnan’da parlamento seçimlerinden tam 9 ay sonra nihayet hükümet kuruldu.
Bol krizli 9 ayın ardından hükümet kuruldu kurulmasına ancak huzurlu günler hâlâ çok uzak görünüyor.
Ülke içinde acil çözüm bekleyen ekonomik kriz, siyasi çekişmeler, kronik sorunlar istisnasız bütün siyasi tarafların dile getirdiği konular. Bütün bu sorunların nasıl çözüleceğine dair somutlaşmış bir yol haritası, plan ve hatta taraflar arasında mutabakat bile yok henüz.
Diğer taraftan hükümetin ilanından hemen sonra Lübnan’daki Hizbullah varlığı üzerinden özellikle ABD ve İsrail cephesinden tepkiler gelmeye başladı.
Lübnan ve İsrail arasında birkaç aydır yükselerek devam eden bir gerginlik olduğu biliniyor. Krizin tarihi çok eskiye dayanıyor ancak son olarak 2006 yılında İsrail’in Lübnan’a saldırısının ardından iki ülke teknik olarak hâlâ savaş halinde ve ülkeler arasında ilişki yok.
2006’dan bu yana hem bölgedeki Suud-İran çekişmesi hem de ABD-İsrail cephesinin Hizbullah’ın izolasyonu amacıyla yaptığı hamleler Lübnan’ı doğrudan etkiliyor.
Yeni hükümetin ilan edildiği saatlerde ilk açıklama ABD’nin Beyrut büyükelçiliğindeki ismini açıklamak istemeyen bir yetkiliden geldi.
Açıklamada yeni kabinede Hizbullah’ın veya Hizbullah’a yakın isimlerin de olduğu belirtilerek “Lübnan’daki kamu kaynaklarının terörün finansmanına aktarılması konusunda tedirgin oldukları” belirtiliyor.
Hizbullah Lübnan iç siyasetindeki hareketlerden biri olarak seçime katıldığına göre kabinede bakanı olması normal diye düşünebilirsiniz. Ancak ABD ve İsrail için durum öyle değil.
Aslında Hizbullah’ın 30 bakanlı kabinede 3 bakanlık aldığını ve bunların arasında Sağlık Bakanlığı dışındaki iki bakanlığın pek etkili olmadığını muhtemelen ABD ve İsrail de biliyor.
Ancak ABD ve İsrail cenahı için sorun Hizbullah’ın yeni kabinede bakanlık almış olması değil. Sadece yıllardır süren krizin yeni yüzü kabinedeki 3 bakan olacak gibi görünüyor.
ABD başta olmak üzere bazı çevrelerden gelen açıklamalarda Hizbullah nedeniyle Lübnan’a aba altından sopa gösterildiğini de söylemek mümkün. Halihazırda derin bir ekonomik kriz içinde olan ve dış kredi ve desteklere hayati derecede ihtiyaç duyan Lübnan’a yapılan yardımların sınırlandırılabileceği de söyleniyor. Böylesi bir adımın hayata geçirilip geçirilmeyeceği henüz çok belirsiz.
Ancak İsrail’in Lübnan sınırında geçtiğimiz aylarda “Hizbullah’ın tünellerini bulmak amacıyla” başlattığını duyurduğu operasyon hâlâ sürüyor. Lübnan cumhurbaşkanından ordusuna kadar birçok isimden gelen açıklamalarda “İsrail’in Hizbullah veya başka bir gerekçeyle yapacağı saldırıların Lübnan’a yapılmış sayılacağı” vurgulanıyor. Ancak Lübnan’da her ne kadar iç istikrarsızlık bütün kesimleri korkutan bir senaryo olsa da ve 15 yıl süren iç savaşın yıkımının ardından sokaklara yansıyabilecek bir gerginliği göze alamasalar da siyasi açıdan çok parçalı bir yapı olduğu biliniyor.
Yeni bir savaş ihtimali şimdilik oldukça düşük görünse de Lübnan içinde yeniden bir İsrail saldırısı veya ABD’nin ekonomik yaptırımlar uygulayabileceği yönünde senaryolar konuşulmaya başlandı.
Gerek iç sorunlar ve gerekse bölgesel çekişmenin yeni bir aşamaya geçmiş olması topyekün Lübnan’ı yeni bir eşiğin önüne sürükleyecek gibi görünüyor.
Lübnan’ı bir kez daha huzursuz günler bekliyor.
- Ruslar Şam'da 30 Ocak 2025 06:25
- Lazkiye’de neler oluyor? Aleviler ne istiyor? 23 Ocak 2025 04:10
- Suriye'de doğru bilinen yanlışlar, yanlış bilinen doğrular! 09 Ocak 2025 05:13
- Suriye: Korku ve ümit iç içe 02 Ocak 2025 03:00
- Suriye bıçak sırtında! 27 Aralık 2024 06:15
- Şam'da neler oluyor? 20 Aralık 2024 05:35
- Her şeye rağmen ateşkes sağlandı! 28 Kasım 2024 06:30
- Trump başkan ama gözler Putin'de 21 Kasım 2024 05:00
- Enkaz altında Ali'nin yarım bacağı! 15 Kasım 2024 04:44
- Trump'ı değil Lazzarini'yi dinleyin! 08 Kasım 2024 12:17
- Lübnan Şiileri ve Türkiye’nin Kürt açılımı! 24 Ekim 2024 04:42
- 7 Ekim ve bölgenin yeniden dizaynı! 17 Ekim 2024 05:45