Venezuela üzerine: Monroe geri dönüyor
Fotoğraf: Envato
Şu anda, Amerika Birleşik Devletleri’nin şoförü olan Başkan Donald Trump, yabancı bir ülkenin “meşru” liderinin kim olup olmadığına ilişkin bir kararname yayımladı. Kararnamede Nicolas Maduro’nun Venezuela’da yasa dışı bir şekilde başkan olduğu ve Trump’ın, ülkenin ulusal liderliği mücadelesinde Maduro’nun muhaliflerini desteklediği açıklandı.
Venezuela devlet başkanı, 2016 ABD başkanlık seçiminde meslektaşı Hillary Clinton’dan yaklaşık 3 milyon daha az oy alan Trump’ın meşru olmadığını açıklasa ne olurdu? Dünyada kimse onu dinler ve ciddiye alır mıydı?
Trump, Beyaz Saray’da oturuyor, çünkü erkeklerden oluşan Seçim Komisyonu onu atadı. Seçim Komisyonu kölelik döneminin bir kalıntısıdır. ABD’nin demokratik sürece katılması için köle olarak kaçırılan milyonlarca Afrikalının seçim hakkını inkar etmek ve ABD’nin güney köle devletlerindeki hegemonyasını güvence altına almak için kurulan bir kurumdu.
1787’de, kendilerini ‘yeni dünya Efendileri’ ilan edenlerin iki önemli adımı ABD siyasetinin şeklini sonsuza dek değiştirdi. Bu kararlar “Amerika Birleşik Devletleri Anayasası” ve ABD başkanının seçim komisyonu tarafından belirlenmesine izin verilmesiydi. Ortalama bir yurttaşın bir başkan seçmek için “yeterince eğitime” sahip olmadığı düşünülüyordu. Seyrek nüfuslu güney eyaletlerinin elitleri başkanın halk tarafından doğrudan seçilmesinin, bu Kuzey’deki kalabalık nüfuslu bölgelerin karar hakkını arttıracağı için, aptalca olduğunu, düşünüyorlardı. Bu, bugün 538 seçmenden oluşan Seçim Komisyonunun temelde meşru olmadığı anlamına gelmez mi? Bu komisyon derhal kaldırılmalıdır!
New York Times’ın 9 Eylül 2018 tarihli sayısında Trump’ın temsilcilerinin Başkan Maduro’ya karşı bir darbeyi nasıl destekleyebileceklerini tartışmak için Venezuelalı generallerle gizlice bir araya geldikleri bildirildi. 19. ve 20. yüzyılların çoğu boyunca, Latin Amerika ülkelerini kimin yönetmesi gerektiğine hep ABD karar verdi. Bunun temelini 2 Aralık 1823’te yapılan bir kongrede dış politika kılavuzlarını açıklayan ABD Başkanı James Monroe’nun (1817-1825) adını taşıyan Monroe doktrini oluşturmaktaydı. Monroe doktrini, ABD’nin özellikle de Avrupalı rakiplerine karşı Amerika kıtasındaki tek güç olduğunu gösterme amaçlıydı. Anlamsız olduğu kadar tehlikeliydi de. Yanılmıyorsak Monroe şimdi geri dönüyor. Ne kadar utanç verici...
- Düşüşten önceki imparatorluk gururu 01 Aralık 2024 04:05
- Maestra'ya veda 20 Ekim 2024 04:41
- Büyülü müzik 13 Ekim 2024 04:07
- Dağın altında 22 Eylül 2024 03:56
- İsrail’in sınırı yok 01 Eylül 2024 04:22
- Komplo Teorileri 21 Temmuz 2024 04:30
- İmparatorluk başkanı için imparatorluk mahkemesi 14 Temmuz 2024 04:53
- İsrail'in uluslararası hukuka karşı savaşı 30 Haziran 2024 04:19
- Haklı davanın destekçisi 23 Haziran 2024 04:49
- Adalet savaşçısı kadın 16 Haziran 2024 04:41
- Dövüldüler, hapse atıldılar ve okuldan uzaklaştırıldılar 19 Mayıs 2024 04:16
- "Filistin güneşinde George Jackson" 05 Mayıs 2024 04:00