09 Şubat 2019 23:05

Ölüm-kalım’ meselesi

Ölüm-kalım’ meselesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kirvem,

Yıllar yılı dilimizden düşmediği gibi, keza her fırsatta sakız misali çiğneyip durduğumuz “milli birlik ve bütünlük” ruhuyla milletçe akşamları yatıp, sabahın kör karanlığında da minarelerden, daha da doğrusu minarelerin şerefelerine yerleştirilen “gavur icadı” hoparlörlerden yüksek desibelle okunan ezan sesleriyle uyanırken, şimdilerde tam da şu günlerde ülke sathındaki esen yellere, savrulan harmanlara bakılırsa; görünen o ki, milli birlik ve beraberlik ruhumuz maalesef sanki nane ruhuna döndü, dönüşüyor...

Bir zamanlar her eve, her haneye en azından üç çocuk elzemdir, aksini düşünmek vatana ihanettir minvalindeki fetvayla başlayan “çekirdek aile” planlamasıyla şimdilik seksen iki milyona varan nüfusumuzla bir taraftan övünürken, öte yandan da her geçen günün ardından sayısı giderek artan vatandaşlarımızın gerek maddi, gerekse manevi sorunlarını çözmek için öncelikle etrafında dolanıp durduğumuz “milli birlik ve bütünlük” simidine şu ya da bu nedenle ulaşmakta zorlanınca, bu kez de klasik deyimiyle denize düşen yılana sarılır çaresizliğiyle yeni kurtarıcılardan medet umduk, umuyoruz...

Beka meselesi...

Şu aralar her derde deva niyetiyle piyasaya sürdüğümüz “beka” veya namı diğeriyle bir nevi “ölüm kalım” meselesiyle yine akşamları cümbür cemaat yatıp, sabah namazı için  bismillah deyip kalkar kalkmaz, hemen akabinde tüm umutlarımızı, istikbal ve istiklali-mizi bu yeniyetme “kurtarıcı”mıza odaklayıp duruyoruz nitekim!

Nitekim; el elden üstündür veya her yiğidin kendine göre bir yoğurt yeme tarzı vardır deyiminden yola çıkarak, böylece her birimiz birer vatandaş, yurttaş olarak önümüzdeki günlerde yerel seçimler nedeniyle sandık başlarına koşuşturmaya hazırlanırken, ortalıkta esen havaya veya memleket manzaralarına bakılırsa; gidişatımız, hal ve tavrımız yerel seçimden ziyade Allah Allah nidaları eşliğinde Viyana kapılarına sil baştan dayanmak için yeni bir seferin, seferberliğin sanki eşiğindeyiz ka yavrum!

Hepsi de ülkemizin milli birliğini koruyup kollamaktan yana yemin billah etmiş bilumum siyasi partilerimizin yanı sıra, keza onların tepesindeki kurmaylarının derdi, fikri, niyeti  öncelikle tüm vatandaşların rahatını, huzurunu her geçen günün ardından çok daha iyi koşullarda sağlayıp yerine getirmek için gece gündüz demeden gerekirse yirmi dört saat vardiya usulüyle çalışıp çaba-layacaklarını, bu hususta ellerinden geleni asla esirgemeyeceklerini anlatıp durmaları demokrasimizin bittabii ki yüz akı!

Ancaaak, her ne hikmetse genellikle şeytana uyup, dolayısıyla zaman zaman “alafranga” ya da “alaturka” küfürlere neredeyse rahmet okutacak kertedeki zelil nutuklarıyla vatandaşlara kötü örnek olmamaları gerekirken, buna rağmen huylu huyundan vazgeçmez misalince sözde “edebi” sözlerle süsledikleri “edep” yoksunu lafları birbirinin peşi sıra destursuz sayıp dökmeleri, bunca yıllık “siyasi ahlak”ımızın; bit gibi, pire gibi  küçücük bir kusuru olsa da, yine de yiğitlerimizin kendilerine özgü tarzlarıyla kaşıklayıp durdukları yoğurtları iştahla lüplerken, bu arada üstlerine başlarına dökmemeleri vatandaş olarak belki de hepimizin dileği mi bilemiyorum Kirvem!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa