15 Şubat 2019 00:30

MEB’e çağrı: ‘Telkin’ değil ‘Bilim yoluyla eğitim’

MEB’e çağrı: ‘Telkin’ değil ‘Bilim yoluyla eğitim’

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Selçuk’un bakanlığındaki MEB her gece uykularımı kaçırıyor. Başarılı olacağından değil tam aksine başarısız olacağından dolayı uykularım kaçıyor. Kaygımın kaynağı; lise 4. sınıfın (12. sınıfın) sınava endekslenmesi, geriye kalan üç yılda da zorunlu derslerin salt kültürden ve dinden oluşması. “Din, Türkçe, tarih ve matematik” dışındaki derslerin tümüyle seçmeli hale taşınacağı söylentileri.

Söylenti doğruysa, dikkat ederseniz sosyal bilimlerden bir tek tarih dersi kalıyor ki, bu da mevcut haliyle evrensel bir bilim değil “milli-dini-etnosantrik” bir kültürel tarih dersine düşürülmüş bulunuyor. Bir de matematik öngörülüyor ki, bu ders de içerik vermez. Mantık ve matematik akıl, felsefe ve bilimler için önemli araçlardır (Organon) ama felsefe ve bilimlerin yerine geçmez.

1974’ten önce yarısından fazlasını oluşturan bilim dersleri (bilim yoluyla eğitim) azaltıla azaltıla haftalık 6-8 saate düşürülmüştü ki, eğer söylentilere yansıdığı gibi bir düzenleme olursa artık ZORUNLU grupta “BİLİM ve FELSEFE DERSİ KALMAYACAK”.

Yani bilim ve felsefe yoluyla eğitim sıfırlanmış olacak; salt seçmeli gruba bırakılmış olacak.

Zorunlu grupta kültürel dil, kültürel tarih, din, ideolojik unsurların mutlak ağırlığı olacak; bunların aktarılma yolu olarak da ezber ve telkin kalacak. Bilim ve felsefe güdükleştirildiğinden eleştirel süzgeç de bulunmayacak.

EĞİTİM: BİLİM VE AKIL YOLUYLA PROBLEM ÇÖZME VE KARAR (HÜKÜM) VERME

Elektrikten kanalizasyona, şoförlükten sağlığa, yer altından uzaya tüm hayatımız bilimsel bilgiye bağlı. Bilim eğitimi olmaksızın problem çözme ve karar verme nasıl olacak?

J. Holbrook ve M.Rannikmae (2007) “Bilimsel Okuryazarlığı Arttırmaya Yönelik Fen Eğitiminin Doğası” adlı araştırma makalelerinde fen eğitimine yönelik öğretim yaklaşımının “eğitim yoluyla bilim” yerine “bilim yoluyla eğitim” olarak görülmesi gerektiğini ileri sürüyorlar.

İnsanın problem çözme ve karar alma süreçleri bilimsel bilgiye dayanmak durumundadır. Bilim eğitimi; entelektüel ve iletişim becerilerinin gelişimi, karakter oluşumu, olumlu tutumların desteklenmesi gibi çok temel yetkinliklerin şartını oluşturmaktadır. Sorumlu yurttaşlık anlayışı becerilerinin edinilmesinde bilim okuryazarlığı kritik önemde bulunmaktadır.  Holbrook ve Rannikmae’nin de belirttiği gibi, fen ve sosyal bilimler; eğitim yoluyla bilim değil “bilim yoluyla eğitim”dir.

BİLGİSİZ BİLİMSİZ EĞİTİM OLUR MU?

Bilim olmaksızın bilimsel karar verme ve sorun çözme becerileri nasıl kazanılacak? Gözlem, analitik düşünme, imgelem gücü, yaratıcılık becerileri nasıl kazanılacak? Temellendirilmiş, gerekçelendirilmiş bir fikir, doğru bir hüküm, sosyal bir karar, işler ve iş yapma yolları, ülke yönetimi nasıl sağlıklı yürütülecek?

İster en eskiye gidin ister en güncele gelin kralın da halkın da eğitimi “bilgi” ve bilme, düşünme, yapma (sanat) becerileri kazandırma yoluyladır. Bunları geri çektiğimizde okula da ihtiyaç kalmaz; geriye kalanlar için alaylı olmak, pratikte öğrenmek yeterli olur. Geriye tekke, zaviye, lonca kalır.

Onun için; başarılı bir eğitim modelinde bilimler (fizik-kimya-biyoloji-jeoloji-coğrafya-psikoloji-sosyoloji…) başta olmak üzere dil, tarih, mantık, matematik, felsefe, jimnastik ve sanat örgün eğitim kurumlarının, haftalık ders programlarının ve müfredatların ana omurgasını oluşturmaktadır.

BİLGİ TOPLUMU İÇİN LİSENİN 100 SAATİ BİLİM FELSEFE MATEMATİK DERSLERİNDEN OLUŞMALIDIR

Okulun ana omurgası gramer (ana dili/resmi dil becerisi), fen ve sosyal bilim dersleri, matematik ve felsefe, yaş grubuna uygun jimnastik ve sanat becerileridir.

Gramer (dil/Türkçe) becerisi ilkokul ve ortaokul düzeyinde büyük oranda çözülmek durumundadır. Liselerin ana omurgası ise bilim (fizik, kimya, biyoloji, coğrafya, psikoloji, sosyoloji), matematik, mantık, felsefe, jimnastik, sanat olmak durumundadır.

UNESCO da bilim ve teknoloji kültürü, bilim okuryazarlığı önermektedir.

Mevcut haliyle okullarımızda temel fen ve sosyal bilim dersleri 4 yıl boyunca toplam 20 saat kadardır. Oysa ortaokulda 35’er saatten dört yılda haftalık 140 saat, liselerde 40’ar saatten 160 ders saati bulunmaktadır. Ortaokulda 140 saatin 70 saati, liselerde 160 saatin 100 saati bilim, matematik ve felsefe derslerine ayrılırsa “bilgi toplumu” olma hasletlerine yaklaşabiliriz.

Kaygım o ki, ders azalttık-seçmeli artırdık gibi söylemlerle mevcut bilim kırıntıları da yok edilecektir. Bakanlığa ve başkanlığa çağrım; bilimsel eğitime dönülmesidir; bilimsiz felsefesiz olanı eğitim değil telkin ve ideoloji aşılamadır; sonucu çocuklarımızı ve toplumu güdükleştirme olmaktadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa