Güneş doğunca

YÜREKLER KARARMADIKÇA

Gün kararsa da,  karartılsa da güneşin doğması engellenemez.  Yürekler kararmadıkça/karartılmadıkça.

TEK ADAM

Tek adamın tek adamlığı halkınadır.  Tepinerek tepesinde.  Yalnız kalır sarayına döndüğünde. Tek adamlığı kalmaz;  yalnız adamdır o,  her zaman sırça köşkünde de.  Yalnız bırakılmalıdır.

AYAR ÇEKME

Bir ayardır, ayar çekmedir gidiyor.  Ekonomik,  politik,  siyasal,  toplumsal ayarsızlıklar yerli yerindeyken domatesle merminin parasının ayarı gündemde. Yaşadıklarımızın ayarsızlığının ayarsızlığından  söz eden yok.  Her şey domates, biber, patlıcan için. Barış Manço’nun söyleyişiyle kulaklarımızda çınlayan.

ROMAN

Roman yalnız serüven anlatmaz.  Roman, insan ilişkilerinin toplum katındaki ilişkileriyle çelişkilerinden oluşur.  Acı, tatlı yaşananların habercisidir.  İnsanın kendisidir roman.  İnsana dair,  insancı,  insanlıkçı duygularla düşüncenin iletiminden/ iletişiminden sorumlu olmalıdır.

YIKILMASI GEREKEN

Her gün bir şeyler yıkılıyor,  her gün bir şeyleri yıkıyorlar.  Yüreğini/ yüreğimizi yıkıyorlar. Boynumuz eğri.  Yıkılması gereken ne sen,  ne ben,  ne de evler yıkılması gereken...

TAM DEMOKRASİ

 Sabahattin Ali,  yıllar yıllar önce “tam demokrasi” yi  şöyle tanımlamış,  aynen şöyle:

“ Demokrasi,  halkın halk tarafından halk için idaresi demek olduğuna göre,  hükümet halka ait işlerden elini eteğini çekmeye başlamalı,  kendi işine bakmalıdır. Mesela şimdiye kadar yalnız okulunu, köyünün yolunu, deresinin köprüsünü yapmaya mecbur olan köylü, bundan sonra bütün memleketin şoselerini, demir yollarını, demir ve beton köprülerini de aralarında imece ile yapmalı, hükümet ise ancak hükümet konağı, beyzadelere lüks okul, kendilerinin bulunduğu semtlere asfalt yol yaptırmakla kalarak halk hakimiyetine hürmet etmelidir.”

Yalan mı?

İNSANLIĞIN GERÇEĞİ

Benim konum insandır/insanlar...  Daha iyi,   daha güzel,  daha zengin yaşama hakkı olan insanlar…   Kendi emekleriyle yarattıkları yüksek uygarlıktan eşit pay alma hakkı olan insanlar…

Bütün işçilerle emekçilerin -halkın yani-  savaşsız,  sömürüsüz,  barış içinde,  kardeşçesine birlikte yaşayacakları bir dünyanın düşü değil,  insanlığın gerçeğidir bu!

GÜNEŞ DOĞUNCA

Bütün bir geceyi koştu,  yaşamı boyunca.  Karanlıktan kaçmak için bütün bir gece.  Derin bir uçurumun kenarına kadar kovaladı karanlık.  Sıkıştı kaldı orada.  Ne bir adım ileri,  ne bir adım geri.  Karanlık arkasından yüklendi bütün karanlığıyla.  Tam itilmek üzereyken güneş doğdu.  Bir top güneş.  Ne karanlık kaldı,  ne de uçurum güneşin aydınlığında.