Geçen gün Ankara’da cezaevlerindeki hukuksuzlukları protesto eden ve açlık grevi yapan avukatları destekleyen, konuya dikkat çekmek isteyen TAYAD’lılar gözaltına alındı. Gözaltına alınan genç bir kadına bir polisin cinsel tacizde bulunurken çekilmiş fotoğraf sosyal medyada çok büyük tepki topladı.

Ertesi gün ise Ankara Emniyetinden konu ile ilgili bir açıklama geldi. Emniyet iki şey söylüyordu. Gözaltına alınan direndi ve babası FETÖ’cü. Ben bile tacizci polisin açığa alınmasını beklerken, emniyetin yaptığı açıklama gerçekten çok şaşırtıcı. Artık iş çığırından çıkmış. Anayasa, yasa tanınmıyor. Bunu çoktan beri görüyoruz. Artık, ahlaki ve dini değerler de dikkate alınmıyor. Emniyet adına açıklama yapana da, kadına cinsel taciz uygulayana da sorsanız; size ne kadar dindar, ne kadar delikanlı, ne kadar aile babası olduklarını anlatırlar.

Diyanet İşleri Başkanlığı gençlerin hızla dinden uzaklaştığından şikayetçi; her konuda açıklama yapmayı görev bilen Diyanet bu tür konularda sessiz kalıyor. Gençler senin peşinden niye gitsin?

Hukuksuzluk ve yozlaşma her alanda. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, TFF Başkanı Demirören hakkında birkaç söz ediyor; bunları gazeteci olmanın asgari gereği olarak Fanatik’te yayınlayan genel yayın yönetmeni işten atılıyor. Bütün gazeteler spor basını açısından flaş haber olan bir açıklamayı senin gazeten yazmasın mı? O zaman senin gazeteni millet neden okusun? Onun adını gazete koyma, Demirören halkla ilişkiler bülteni koy daha dürüst davranmış olursun.

AKP iktidarı toplumu öyle bir hale getirdi ki, benden olmayana her şey mübah anlayışı yaşam felsefesi oldu. AKP’li bir kadına tacizci polisin yaptığı yapılsa; iktidarın ve yandaşlarının tavrını seyreyleyin. “Türbanlı bacımız” diye başlarlar ve şehir şehir dolaşıp meydanlarda olayı anlatırlar. Ama şimdi türbanlı bacımız değil. Babası ‘FETÖ’cüymüş! TAYAD eylemine katılmış! Polise direnmiş!. Binlerce kadın polis niye istihdam ediliyor? Gözaltına alınan IŞİD’çi kadınların etrafındaki kadın polisler ne oldu? Onlar sadece “bacılarınız” için mi?

Anlayacağınızı sanmıyorum ama Anayasa ve yasalara göre; tacizci polisin derhal açığa alınıp yargılanması ve cezalandırılması yasa gereğidir. Tabii, bu kişi bir daha polislik de yapamaz. Direniyor dediklerinizi yasaya aykırı olarak gözaltına alıyorsunuz. Gözaltına alıyorsunuz bir saat sonra bırakmak zorunda kalıyorsunuz. Çünkü, yasalar bunu emrediyor. Onlarca gözaltına alıp bıraktıklarınıza dava açıp ceza da veremiyorsunuz. Çünkü ortada bir suç yok. Elinde bir dövizle sokakta bir köşede duranı gözaltına almayın.

Bir de, insanları babasının, kardeşinin, amcasının siyasi düşüncelerinden ötürü yargılamayın. On binlerce yurttaşı bir yakınının siyasi kimliği nedeniyle işinden attınız, güvenlik soruşturması yapıyoruz diye işe almadınız. Devlete sadakat talep ettiniz. Bunların Nazilerin Yahudilere yaptıkları ile nitelik farkı yok. Yurttaşları siyasi düşüncesi, etnik kimliği, dini ya da mezhebi nedeniyle kategorize edip; her birine farklı davranamazsınız. Suç ve ceza şahsidir. Kimseyi yakınının işlediği suçtan ötürü cezalandıramazsınız. Hiçbir yurttaştan devlete sadakat göstermesini talep edemezsiniz. Devlet yurttaşlara hizmet için var olması gereken bir araçtır. Kutsal falan değildir. İnsan devlet için değil, devlet insan içindir. Yaptıklarınızı vaktiyle faşist devletler yaptı dediğimizde kızıyorsunuz. Davalar açıp süründürmeye çalışıyorsunuz. Açtığınız davalar da yargıladıklarınızı haklı kılıyor, aldırmıyorsunuz. Toplumu çürütüyorsunuz. Kadın cinayetleri artıyor. Dolandırıcılık artıyor. Saygısızlık artıyor. Kendini satanların sayısı artıyor. Cehalet artıyor.

Daha ne kadar böyle devam edebileceğinizi sanıyorsunuz?

Evrensel'i Takip Et