25 Şubat 2019 00:20

‘Radikaller’ olmasa ABD tarihi nasıl olurdu?

‘Radikaller’ olmasa ABD tarihi nasıl olurdu?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bir politikacının siyasi muhaliflerini “radikal” olarak eleştirdiğini okuduğum, duyduğum veya gördüğümde genelde çok eğleniyorum. Bu suçlamayla, hedef alınan kişinin ahlaksız, yamuk gösterilmesi ve politik tartışmalarda izole edilmesi amaçlanıyor. Fakat bu “radikaller” olmasa, ABD’nin tarihi nasıl olurdu ki? Bu tarih boyunca “radikaller”, dağlarda, bayırlarda yeşerip duran otlar kadar yaygındılar. Bu yeni ulus, Amerikan ulusu, sömürgeci İngiliz krallığına isyan eden ve birliklerini Amerikan sömürgelerinden kovan militanlar, radikaller olmasa nasıl doğabilirdi? 18. Yüzyılın bu döneminde, Avrupa hâlâ güçlü kraliyet ailelerinin feodal mirasçısı monarşiler tarafından yönetilmekteydi.

ABD İç Savaşı’ndan (1861-1865) sonra, köleliğe karşı çıkan radikaller Cumhuriyetçi Partinin destekçileriydi. Afrika’dan sürüklenen kölelerin Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olarak tanınması ve oy hakkına sahip olması için savaştılar. Bunun karşısında, desteklemeseler terör örgütü Ku Klux Klan’ın korku ve terör yayamayacağı Demokratlar beyazların sınırsız yönetimi için mücadele ettiler.

Görüldüğü gibi bu dönemde de krallara ve imparatorlara karşı özgürlük idealleri ve köleliğe son vermek için savaşan radikaller de vardı.

1877’de Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı Rutherford Hayes, Cumhuriyetçi Parti çizgisini değiştirdi ve kuzeydeki siyah Cumhuriyetçilere ve Güney Amerika’daki eski köle eyaletlerinde yaşayan siyahlara ihanet etti. Köleliğin eski ateşli radikal muhaliflerinin bu politik dönüşümü, Demokratların yükselişinin ve siyasi özerkliğinin koşullarını yarattı.

Kuzey eyaletleri ordusu, Güney eyaletlerine karşı zafer kazanıp güneydeki plantaj ekonomisini terk edince orada yaşayan siyahlar korunmasız olarak teröre teslim edilmiş oldu. ABD’nin sağduyulu vatandaşlarının radikalizmi sınırını aşmış gibiydi artık. 1960’larda, ezilen siyah halk, kuzey ve güneyde özgürlük için kararlı bir mücadele başlatan radikal güçler üretti. Tarihten çıkarılan derslerin gösterdiği üzere onlar da çoğunlukla Cumhuriyetçi politikacıların önderliğindeki ABD toplumunun politik güçlerinin ihanetine uğradılar.

Rahip Martin Luther King Jr., Malcolm X, Huey Percy Newton ve diğerleri gibi yüzlerce ilerici “radikal”, siyahların özgürlüğü için savaştı. Diğer “radikaller” ise Vietnam’daki ABD vahşetine son vermek için mücadele ettiler.

Bundan ne öğreniyoruz? “Radikaller” ve devrimciler her zaman her türlü baskıdan kurtuluş için savaşmışlardır. Ve gördüğüm, tanık olduğum kadarıyla, yaptıkları iyi bir şeydi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa