‘Radikaller’ olmasa ABD tarihi nasıl olurdu?
Fotoğraf: Envato
Bir politikacının siyasi muhaliflerini “radikal” olarak eleştirdiğini okuduğum, duyduğum veya gördüğümde genelde çok eğleniyorum. Bu suçlamayla, hedef alınan kişinin ahlaksız, yamuk gösterilmesi ve politik tartışmalarda izole edilmesi amaçlanıyor. Fakat bu “radikaller” olmasa, ABD’nin tarihi nasıl olurdu ki? Bu tarih boyunca “radikaller”, dağlarda, bayırlarda yeşerip duran otlar kadar yaygındılar. Bu yeni ulus, Amerikan ulusu, sömürgeci İngiliz krallığına isyan eden ve birliklerini Amerikan sömürgelerinden kovan militanlar, radikaller olmasa nasıl doğabilirdi? 18. Yüzyılın bu döneminde, Avrupa hâlâ güçlü kraliyet ailelerinin feodal mirasçısı monarşiler tarafından yönetilmekteydi.
ABD İç Savaşı’ndan (1861-1865) sonra, köleliğe karşı çıkan radikaller Cumhuriyetçi Partinin destekçileriydi. Afrika’dan sürüklenen kölelerin Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olarak tanınması ve oy hakkına sahip olması için savaştılar. Bunun karşısında, desteklemeseler terör örgütü Ku Klux Klan’ın korku ve terör yayamayacağı Demokratlar beyazların sınırsız yönetimi için mücadele ettiler.
Görüldüğü gibi bu dönemde de krallara ve imparatorlara karşı özgürlük idealleri ve köleliğe son vermek için savaşan radikaller de vardı.
1877’de Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı Rutherford Hayes, Cumhuriyetçi Parti çizgisini değiştirdi ve kuzeydeki siyah Cumhuriyetçilere ve Güney Amerika’daki eski köle eyaletlerinde yaşayan siyahlara ihanet etti. Köleliğin eski ateşli radikal muhaliflerinin bu politik dönüşümü, Demokratların yükselişinin ve siyasi özerkliğinin koşullarını yarattı.
Kuzey eyaletleri ordusu, Güney eyaletlerine karşı zafer kazanıp güneydeki plantaj ekonomisini terk edince orada yaşayan siyahlar korunmasız olarak teröre teslim edilmiş oldu. ABD’nin sağduyulu vatandaşlarının radikalizmi sınırını aşmış gibiydi artık. 1960’larda, ezilen siyah halk, kuzey ve güneyde özgürlük için kararlı bir mücadele başlatan radikal güçler üretti. Tarihten çıkarılan derslerin gösterdiği üzere onlar da çoğunlukla Cumhuriyetçi politikacıların önderliğindeki ABD toplumunun politik güçlerinin ihanetine uğradılar.
Rahip Martin Luther King Jr., Malcolm X, Huey Percy Newton ve diğerleri gibi yüzlerce ilerici “radikal”, siyahların özgürlüğü için savaştı. Diğer “radikaller” ise Vietnam’daki ABD vahşetine son vermek için mücadele ettiler.
Bundan ne öğreniyoruz? “Radikaller” ve devrimciler her zaman her türlü baskıdan kurtuluş için savaşmışlardır. Ve gördüğüm, tanık olduğum kadarıyla, yaptıkları iyi bir şeydi.
- Düşüşten önceki imparatorluk gururu 01 Aralık 2024 04:05
- Maestra'ya veda 20 Ekim 2024 04:41
- Büyülü müzik 13 Ekim 2024 04:07
- Dağın altında 22 Eylül 2024 03:56
- İsrail’in sınırı yok 01 Eylül 2024 04:22
- Komplo Teorileri 21 Temmuz 2024 04:30
- İmparatorluk başkanı için imparatorluk mahkemesi 14 Temmuz 2024 04:53
- İsrail'in uluslararası hukuka karşı savaşı 30 Haziran 2024 04:19
- Haklı davanın destekçisi 23 Haziran 2024 04:49
- Adalet savaşçısı kadın 16 Haziran 2024 04:41
- Dövüldüler, hapse atıldılar ve okuldan uzaklaştırıldılar 19 Mayıs 2024 04:16
- "Filistin güneşinde George Jackson" 05 Mayıs 2024 04:00