Asi avukatlar

Asi avukatlar hakkında konuşmadan önce, hukuk eğitimi almış iki devrimciyi hatırlamak istiyorum: Hukuk okumuşlardı ama içinde yaşadıkları toplumsal sistemin ve yasaların taraflı, yozlaşmış ve adil olmayan siyasi seçkinlerin elinde olduğunu görerek hukuku değiştirmek için önce toplumsal değişikliklerin gerçekleştirilmesi gerektiğine inanıp mücadeleye atılmışlardı. Avukat oldukları hiç de akla gelmeyen bu iki devrimci Fidel Castro ve Nelson Mandela idi. Toplum ve hukuk arasındaki ilişkiye dikkat çeken avukatlardan biri de ABD’li Avukat Clarence Darrow (1857-1938) idi. Milyonlarca Amerikalının seçimlerde sosyalistler için oy kullandığı bir dönemde parlak bir avukat, ateist ve sosyalistti. Darrow, 1902 yılında mahkumlarla hukuk ve yasalar üzerine tartışmak için Chicago’daki Cook Hapishanesini ziyaret etti. Konuşmasında “Yasa nedir? Zenginler iktidara geldiklerinde, yasalar yaparlar. Bu yasaları vatandaşların korunması için yapmazlar. Mahkemeler adaletin aracı değildir. Davalarınız mahkemeye gelirse suçlu veya masum olmanız önemli değildir. Ama iyi bir avukatınız olmalı. Ancak ona erişmeniz parayla mümkündür. Yani haklı çıkmak, her şeyden önce para meselesidir. Dünyanın sahibi olan insanlar mülklerini korumak için yasalar koyar. Mülklerinin etrafına bir nevi çit veya çevre örerler ve dışardan kimsenin içeriye girememesi için yasalar yaparlar. Yasalar dünyayı yönetenleri korur. Asla adalet için yapılmazlar ya da hayata geçirilmezler” dedi. Darrow’u isyancı avukatlara örnek olarak adlandırmamın bir nedeni var. Hukuk öğrencileri için çok sayıda mesleki kapı açılıyor. Bazıları savcılarla birlikte çalışacak ve kitlesel göz altılarla ilgili kararlara katkı sunacak.

Şimdilerde ve öncesi bu kadar çok insanın hapsedilmesi nasıl oldu? Bu sadece yanlış bir karar mıydı? Hayır. 1980’lerin başında, neoliberal güçler birçok büyük ABD kentinde iktidara geldi ve siyah halka karşı savaş başlattı. Başını çekenler, 1977’den 1985’e kadar Philadelphia’nın kıdemli bölge avukatı olarak görev yapan Edward Rendell gibi Demokrat Parti siyasetçileriydi ve hapishanenin artık rehabilitasyona hizmet etmemesi, suçluları uzun vadede devre dışı bırakması gerektiği düşüncesindeydiler. Böylece, neoliberaller, “uyuşturucuyla savaş” bahanesi altında benzeri görülmemiş bir canavarlıkla kitlesel tutuklama kampanyası başlattılar. Bu saldırılar ancak kitlesel mücadele ile yok edilebilecektir. Başka bir deyişle, yalnızca ‘Siyah Yaşamlar Önemlidir’ gibi kitlesel hareketler veya mezun olduklarında bu insanlık dışı kitlesel tutuklamalara karşı çıkan, ‘hayır’ diyen ‘Asi Avukatlar’ olarak görev yapacak olan şimdinin hukuk öğrencileri sayesinde.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et