Telaşı seviyorum
Fotoğraf: Envato
Dostlarımın gönderdiği kitaplar nicedir duruyor masamda. Okunmayı bekliyorlar sabırla. Zaman bulamıyorum demeyi yediremiyorum kendime. Ama zamansızlık bir gerçek. Olmadık saçmalıklar içinde yitiriyorsunuz değerli dakikalarınızı, saatlerinizi, bazen günlerinizi. “Hız çağında yaşıyoruz” diyorlar. “Telaş çağı” diyorum ben. Gün ışığı ile birlikte başlıyor yaşam telaşınız; onu oraya yetiştireceksiniz, bunu buraya... Çokça dert dinleyip dert anlatmaya bile zaman bulamayacaksınız. Trafik karmaşası canınızı burnunuzdan getirecek. Ardından, sahtelik sergileyen gazete başlıkları bir bir kaus gibi çökecek üstünüze. İşsiz arkadaşlarınızın sorunları, hastalıklar, bitmek bilmeyen telefon konuşmaları. Bilgisayar tıkırtıları... Elektronik posta geldi mi? Elektronik psta geçtin mi? Koşuşturmalar arasında kendinize sessiz bir köşe bulmayı becerebilirseniz bu saçmalıkların tümüne neden katıldığınıza da belki bir yanıt bulabilirsiniz. Yine de bu telaşı seviyorum. Şairin dediği gibi “B telaş beni öldürecek” olsa da... Sevmediğim; insanlar arasındaki iletişimsizlik, sevgisizlik, insanı çirkinleştiren kıskançlık duygusu, muhbirlik, yalakalık... Bunları çevrenizde görmezden gelmenin olanağı ne yazık ki yok. Hele de yaşadığımız çağda… Ne demişti benim has Şirim Gülten Akın “İtip beni balıma dadanan bu çağı sevmedim.”
Telaş bir bakıma hayata karşı duruşunuzun da bir göstergesi. Hayatın akışına mı bırakmalısınız kendinizi, yoksa kadere hükümlü olmadığınızı kanıtlamanın zorlu uğraşına mı? Sonuçta varacağınız karar kimliğimizi, karakterinizi de belirleyecektir. Kolayı seçerseniz yolunuzu hayatın akışına bırakan bir kaderci olacaksınız. Güç görünen yol ise aydınlığa çıkaracak sizi. Kendi kaderinizi kendi ellerinize almaya, hayata kafa tutmaya, yaratıcı olmaya itecek. Dogmayla değil akılla yoğuracaksınız hayatı. Bitmez tükenmez bir mücadele ve telaşla geçse da ömrünüz insan olmanın mutlu gururu yetecek size.
Yazımı İranlı Şir Furuğ Ferruhzad’ın dizeleriyle bitirmek istiyorum. (Çeviri: Prof. Dr. Ali Güzelyüz)
Kuş Sadece Bir Kuştu
Kuş dedi: “Ne hoş bir koku, ne güzel bir güneş, ah
Bahar gelmiş!
Ve ben eşimi aramaya gideceğim.”
Kuş sundurmanın kenarından uçtu, bir mesaj gibi uçtu
Ve gitti.
Kuş küçüktü
Kuş düşünmüyordu
Kuş gazete okumuyordu
Kuşun borcu yoktu
Kuş insanları tanımıyordu.
Kuş havada
Kırmızı ışığın üzerinde,
Bilgisizlik yüksekliklerinde uçuyordu.
Ve delicesine tecrübe ediyordu mavi lahzaları
Kuş, ah, sadece bir kuştu
Kuş, ah, sadece bir kuştu
- Eski dostlar 11 Aralık 2024 04:29
- Acılı ve ayıplı günler 04 Aralık 2024 06:35
- Korku üzerine 27 Kasım 2024 04:35
- Sabah esintileri 20 Kasım 2024 04:25
- Kayıp ülkem 13 Kasım 2024 04:05
- Samimiyetinizi sevsinler! 06 Kasım 2024 04:40
- Umut yaprakları 23 Ekim 2024 03:07
- Anılarda bir gezinti 16 Ekim 2024 04:47
- Çığlık 09 Ekim 2024 04:10
- İçe bakış 25 Eylül 2024 01:47
- Çivisi çıkmış toplumda çocuk olmak 18 Eylül 2024 04:28
- Çıkmaz sokak 11 Eylül 2024 04:44