05 Mart 2019 19:50

Sağlıksız toplum: AKP

Sağlıksız toplum: AKP

Fotoğraf: Envato

Paylaş

AKP iktidar sürecinde Türkiye bir konuda daha Avrupa’da birinciliğe, dünyada ise ilk üçe terfi etti. Ne robot teknolojisi, ne refah! Hangisi mi? Türkiye’yi sağlıksızlık göstergelerinde, misal sezaryenle doğumda “dünya lideri” yaptı AKP hükümetleri. Aynen obezite yani şişmanlıkta olduğu gibi! Dünya Sağlık Örgütüne göre makul sezaryen oranları yüzde 10 ile 15 arasında. Yine “Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütüne üye 35 ülkede sezaryen ameliyatlarının oranı yüzde 28 dolayında”. Türkiye’de ise bebeklerin yüzde 53’ü, yani her iki bebekten birisi sezaryen operasyonlarıyla dünyaya geliyor. Hasılı bebekler doğum odası yerine ameliyathanede gözlerini dünyaya açıyor. Henüz doğmamış bebekleri dahi piyasacı sağlık ortamında metalaştıran bir tercihten bahsediyoruz aslında.

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) küresel doğum verilerine göre “2000’de yüzde 12.1 olan dünya genelinde sezaryen doğum oranı 2015’te yüzde 21.1’e çıkmış”. Dünyadaki bu hızlı artışa dikkatle bakınca aslında Türkiye dahil 5-10 ülkenin bu rakamı yukarıya çektiği izleniyor. Yoksa hâlâ “106 ülkedeki doğumların ortalama yüzde 15’i sezaryen ile yapılmakta.”

Sözü fazla uzatmaya gerek yok. AKP iktidarında Avrupa’nın ve dünyanın en şişman, en çok yeni tanılı şeker hastası ve en fazla sezaryenle doğum liginde ilk üçe itelenmiş bir ülkenin zorunlu mağdurlarıyız hepimiz. Bu halimiz ile Birleşmiş Milletler verilerine göre AKP kuşağındaki bizlerin ömrü bir önceki kuşaktan daha kısa olacak, yani hepimiz görece daha erken öleceğiz. Peki bu son 12 yılda AKP marifeti ile ne değişti de bu hale geldik:

1-Sağlık ocakları kapatıldı

2-SSK hastane ve dispanserleri kapatıldı

3-Vergi temelli değil de prime bağlı genel sağlık sigortasına geçildi.

4-Sağlık hizmet sunumunda ekip hizmeti sonlandırılıp performansa dayalı kişisel sağlık hizmet sunumu anlayışı teşvik edildi.

Geldik bugüne: Bir yandan dünyanın en şişman, en şeker hastalıklı ülkelerinden olacaksınız bir taraftan da binyıllardır var olan normal doğumu ameliyata yani sezaryene evireceksiniz! Üstelik şeker hastalığı, obezitenin on bir farklı hastalığın çağrısı olduğu biliniyor iken. Eski adları ile SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığının yani sosyal güvenlik kurumlarının sağlık kapsayıcılığının iflasının ön habercisidir bu tablo.

 Sezaryen konusuna dönecek olursak “Özel kliniklerde yapılan sezaryen oranının kamu hastanelerine göre 16 kat daha fazla olduğu “ görülmekte. Peki cumhuriyet tarihinin rekor özel sağlık kurumu hangi iktidar döneminde serpildi desem?

Elbette amacımız sezaryeni kötülemek değil. Sezaryen yöntemi yeri geldiğinde kadın ve bebeğin hayatını kurtarabilir. Ama sadece gerektiğinde.

 Akademik literatür sezaryendeki abartılı artışın nedenlerini ise şöyle sıralıyor:

•Sağlığı metalaştıran piyasacı sağlık politikaları

•İleri yaş doğum sayısında artış

•Tüp bebek yöntemi sonucu çoğul gebelikte artış

•Hekimlerin yanlış tedavi suçlamasıyla karşılaşma kaygısına bağlı çekinik tıp (resesif tıp)

•Sağlık alanında artan şiddet.

Üstelik sezaryen sadece bugüne dair bir değişken değil. Sezaryen insan evrimini de dönüştürüyor. Misal, 1960 sonrası ile günümüz karşılaştırıldığında “Doğum kanalından sığmayan bebek vakalarının 1000 kişide 30’dan 36’ya çıktığı” görülmekte. Peki neden? “Eskiden dar doğum kanalına neden olan genler doğum anında anne ve çocuğun ölümü nedeni ile anneden çocuğa geçemiyorken sezaryenin yaygınlaşması ile bu sorun aşıldı. Yani doğal seleksiyon ortadan kalktı. Hasılı, artık gelecekte dar doğum kanallı kadınlar daha da artacak sezaryenin abartıldığı ülkelerde.

Sezaryen aşırı artış sorunuyla ilk karşılaşan ülke Türkiye değil elbet. Misal Çin: “On yıl önce Çin Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından dünyanın en yüksek sezaryen doğumlarına sahip ülkesi” ilan edilmişken problem hızla düzeltildi.

AKP’nin her koşulda iktidarda kalma dayatması sağlıkta da  bu kötü gidişin düzeltilebilme ihtimalini yok ediyor. Demokrasi iktidarda kalma becerisi olmayıp ayrılmayı bilebilmek ile müsemmadır. Tersine bitmez bir çaba demokrasi ve yaşam karşıtlığına eş değerdir. Bu devran AKP’li yıllarımız gibi devam ederse, misal artan şeker hastalığına bağlı olarak daha fazla kör, daha fazla diyalize bağlı, daha fazla organ nakli bekleyen, daha fazla kalp ve felçten ölen bir ülke olacağız AKP marifeti ile. İşte böyle bir ahvalde yerel seçimlere gidiyoruz.

Sağlıcakla kalın.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa