05 Mart 2019 20:00

Sendikal platformların öneminin arttığı bir dönem

Sendikal platformların öneminin arttığı bir dönem

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ülke gündeminin “beka sorununa” kilitlenip tüm diğer sorunların üstünü örterek, seçimin bir kez daha “Cumhur İttifakı” tarafından “götürülmesi”ne kilitlenmek istendiği koşullarda Lüleburgaz Emek Platformunun yapmak istediği miting Kaymakamlık tarafından yasaklanmıştı.

Lüleburgaz Kaymakamlığı, yasağın gerekçesi olarak, “seçim öncesi terör örgütleri ve marjinal grupların istismar edebileceği”ni gösterdi!

Lüleburgaz Emek Platformu, mitingi 3 Mart günü yapmak istiyordu. Ancak miting yasaklanmasına karşın; platform bileşenleri, mitingi kitlesel basın açıklaması adı altında gerçekleştirdiler. 3 Mart günü yapılan miting-basın açıklamasına kalabalık bir işçi kitlesinin katıldığı belirtiliyor.

Lüleburgaz Emek Platformunu; Türk-İş’e bağlı Petrol-İş, Kristal-İş, Yol-İş, DİSK’e bağlı Gıda-İş, Genel-İş, Tekstil, Güvenlik-Sen, Emekli-Sen, KESK’e bağlı Eğitim Sen, Tüm Bel-Sen, BES ve SES’in Lüleburgaz’daki sendika şubeleri oluşturuyor. 

Platform, “Kıdem tazminatı haktır, gasbedilemez. Erken emeklilik değil, hakkımız olanı istiyoruz. Krizin sorumlusu biz değiliz, bedelini biz ödemeyeceğiz” başlıklarıyla iki aydır yürüttüğü çalışmanın ardından 3 Mart’ta miting yapma kararı almıştı.

Lüleburgaz Emek Platformunun oluşturduğu talepler listesinde  “kıdem tazminatı”nın savunulmasından emeklilere, emeklilikte yaşa takılanlara (EYT), ücretlerin “güncellenmesi”ne, asgari ücretin yükseltilmesinden elektrik, su, doğal gaz başta olmak üzere, zorunlu tüketim maddelerine yapılan zamların geri alınmasına, adil vergiden, KHK’lerle işten atılan kamu emekçilerinin işlerine geri dönmesine, işten atmaların yasaklanmasından, ücretsiz izinlerin durdurulmasına,...gibi işçilerin, emekçilerin en acil talepleri yer alıyor.

Lüleburgaz Emek Platformu, bu ortamda miting kararı ve oluşturduğu kapsayıcı talepler listesiyle;

- Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın kaldırdığı toz duman içinde işçilerin, emekçilerin taleplerinin gürültüye getirilmesine karşı duran bir tutum almakla,

- İşçilerin, emekçilerin ortak taleplerini dile getiren bir miting düzenleyerek, sendika konfederasyon farkı gözetmeden bir araya gelerek, en azından kriz sonrasında ısrar edilecek talepleri de dikkate alarak, yasağa rağmen mitinglerini yapmış olmakla önemli bir adım atmıştır.

Lüleburgaz Emek Platformunun, birliklerini daha da genişleterek, Lüleburgaz’a yakın ilçelerdeki sendika şubeleri ve sendikasız işyerlerinin temsilcileriyle de ilişkiye girerek, Türkiye’nin en önemli işçi havzalarından birisinde bir mücadele merkezi oluşturmak üzere inisiyatif almaları, elbette ki ileriye doğru atılmış bir adım olacaktır. Çünkü,  bölgedeki sendikaların durumu ve mücadelenin ihtiyacı Lüleburgaz Emek Platformunun daha geniş; mücadelenin ihtiyacına uygun davranmasını gerektirdiği de ortadadır.

Çünkü sermaye ve hükümetleri; iş kolu, işyeri, farkı gözetmeksizin krizin yükünü işçilere yıkmak için TİS’leri kullanacaklarını açıkça göstermişlerdir.

Dahası krizi bahane ederek İşsizlik Fonu’nun yağmalanması, kıdem tazminatının fona bağlanması, kamu emekçilerinin iş güvencesinin kaldırılması,... gibi en temel haklara saldırıların yanında, yeni vergileri getirerek, “Verginin tabana yayılması” bahanesiyle vergi yükünün ağırlaştırılması, işten atmaların yaygınlaştırılması, emekçilerin ücretlerinden ve emekli maaşlarından “kriz kesintisi” yapılacağına dair pek çok girişim hazırlığı yaptıklarına ilişkin ciddi iddialar (belirtiler) vardır.

Bu yüzden de bu özgün koşullar platformların inisiyatif alarak sınıfın taleplerine sahip çıkmasını önemli kılmaktadır.

Hele de konfederasyon ve sendika merkez yönetimlerinin önemli bir bölümünün ortalıkta görünmemeyi tercih ettiği bir dönemde sendika şubelerinin, temsilciliklerin inisiyatif alması çok daha önem kazanmıştır.

Bu yüzden Lüleburgaz Emek Platformu da bu dönemdeki örnek girişimlerden birisini yapmıştır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa